22 yıldan beri ülke yönetiminde bulunan, iktidar koltuğunda keyfince oturan mevcut siyasi iktidarın açıkladığı tasarruf paketinin özü ve özeti aynen budur.
Biz yedik Allah artırsın sofrayı da kuran kaldırsın.
Tıka basa yediğiniz, aksırıncaya kadar tıksırıncaya kadar yediğiniz hiç bir sofrada biz yoktuk, millet yoktu.
Yaşadığınız ve halen yaşamakta olduğunuz debdebe ve şatafatın, lüks ve konforun zerresini dahi millete yaşatmadınız, siz öyle hesapsız israf içinde yaşarken milletin asgari ihtiyaçlarına dahi hiç odaklanmadınız.
Yetimin, yoksulun, fakirin, fukaranın dahi ortağı olduğu hazineyi bol kepçe misali yandaşlarınıza, belli başlı müteahhitlere dağıtırken, ihale adı altında peşkeş çekerken tüyü bitmemiş yetimlerin perişan hallerini aklınıza bile getirmediniz.
Yüzde doksanlık, doksan yedilik sapmalarla yaptırdığınız havaalanlarına, hastanelere ve benzerlerine hem de döviz üzerinden ödemeler yaparken, ödemeleri önümüzdeki uzun yıllara yayarken işin sonunu asla düşünmediniz.
Devlet imkânlarını ayaklarının altına sererek var ettiğiniz, besleyip büyüttüğünüz devasa şirketlerin vergi borçlarını, hem de yılda bir kaç defa silerken, dönüp millete bir kez olsun sormadınız.
Yıllar yılı, bol keseden yediniz içtiniz, yiyemediklerinizi heybenize torbanıza doldurdunuz, kasalarınızı ve keselerinizi şişirdiniz, şimdi tasarruf paketi ilan ederken bile, kendinizi, kendi şatafatlı hayatınızı, müsrifçe harcamalarınızı ayrı tuttunuz ve yine gelip dayandınız milletin delik deşik ettiğiniz cebine cepkenine.
Daha tasarruf paketini açıkladığınız günün akşamında, köprülere, otoyollara yılın ikinci zammını yapıştırdınız.
İlgili bakan diyor ki, 'geçiş ücretleri çok düşük kalmıştı bir ayarlama yaptık.'
Millet haklı olarak yüksek sesle şimdi soruyor; emekli maaşları çok mu yukarılarda, asgari ücret çok mu yükseklerde ki, bir ayarlama da onlara yapmıyorsunuz?
Ülkenin kaynaklarını, ülkenin nimetlerini paylaşırken milletin pek haberi olmuyor, olamıyor ama sıra külfetleri paylaşmaya gelince ilk akla gelenler yetimler, yoksullar ve dar gelirliler oluyor.
Basit bir soru soruyoruz; sadece kuş sütünün eksik olduğu zengin sofranızın faturasını, o sofrayı lokantanın camından dahi seyredemeyen bu yoksul millete ödetmeye ne hakkınız var?
- Hanım yaparsa kaza hizmetçi yaparsa ceza / 07.12.2024
- Fazla söze ne hacet? / 06.12.2024
- Soru dağları kardan olsaydı… / 05.12.2024
- Haramilere haramdan bahsetmek beyhudedir / 03.12.2024
- Hüzün Irmağı / 30.11.2024
- Çayırhan’da bir Genel Başkan: Hüseyin Baş / 27.11.2024
- Malum parti gruplarının oylarıyla reddedildi / 26.11.2024
- Yılından ne anladık ki gününden ne anlayalım? / 24.11.2024
- Duyurun her yana bu feryadımı / 23.11.2024