Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern 2017 yılında ülkesinde başbakan seçildiğinde 37 yaşındaydı.
Beş buçuk yıl boyunca ülkesini yöneten Ardern, 'enerjim kalmadı' diyerek istifa kararı aldığını açıkladı.
Oysa Ardern, şimdi 42 yaşında.
Başbakanlığı döneminin zorlu geçtiğini ifade eden bu genç başbakan, "Ben de insanım. Enerjim kalmadı, artık bu işin hakkını veremeyeceğimiz düşünüyorum. Devam edersem ülkeme zarar vermiş olurum" dedi.
Ardern, Yeni Zelanda'yı kötü yönetmedi.
Görevde bulunduğu 3. yılında 51 Müslümanın katledildiği Christchurch saldırısı yaşandığında açıklamaları ve Müslümanlarla olan dayanışmasıyla takdir toplayan Ardern, 'tüm bu olanlar büyük başarısızlık' diyerek özür dilemişti.
Ardern, Covid-19 salgını sürecinde de iyi bir sınav vermişti.
Şimdi bırakma kararı alan Ardern, partisinin başkanlığından da ayrılacağını açıkladı.
Oysa ülkemizde olsa daha 40 yıl daha politikada kalabilir, partisini de yönetebilirdi.
Batılı ülkelerde rastlayabildiğimiz bu durumlar ülkemiz siyasetinde maalesef pek rastlanır değil.
Merak ediyorum, daha 42 yaşındaki üstelik de başarılı bir politikacının enerjisi Yeni Zelanda gibi bir doğa harikası ülkede bitebiliyor da bizdeki 70'ine merdiven dayamış politikacılar enerjisi neden bitmiyor?
Ejder meyveli smoothie yüzünden mi?
Yoksa içine hurma ve kestane balı katılmış manda yoğurdu yemedikleri için mi enerjileri bu kadar çabuk bitiyor?
Açıkçası bizdeki politikacıların enerjisi neden tükenmiyor, bilmiyorum. Ancak emin olduğum şey, öyle bir ego taşıyorlar ki kendileri olmadan Türkiye'nin ayakta kalamayacağı yanılgısına inanmış durumlar.
Oysa Atatürk'ün kendisi vefat ettikten sonra da ayakta kalabilmesi için 'şahsına' değil, kurumsallaşmaya dayanarak kurduğu Türkiye cumhuriyeti, merak etmesinler modası geçmiş politikacılar sahnede yokken de ayaktaydı, onlar sahneden indikleri zaman da ayakta kalmaya devam edecekler.
Bir de erdem meselesi var.
Jacinda Ardern, görevinin hakkını veremediğinde ülkesine zarar vereceği endişesiyle istifa etme erdemini gösteriyor.
Böyle erdemli politikacılara, bakanlara ve de milletvekillerine ne de çok ihtiyacımız var değil mi?
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024