Başlığa bakınca kime diye sorduğunuzu duyar gibiyim.
Net cevap: "Negatif, kendini beğenmiş egolu tiplere!"
"Negatifler olmasa, pozitiflerin kıymetini nasıl bileceğiz?" diye haklı bir soru gelebilir aklımıza.
Aslında negatiften ziyade, size negatif etki yapan, yaşam konforunuzu etkileyen, moralinizi bozan insanları kastediyoruz.
Mesela; yanında sıkıldığınız, gözlerinizin içine bakarak yalan konuşanlar…
Ömründe bir kitap dahi okumayan, bir paragraf yazı bile yaz(a)mayan yetmedi okuduğunu anlamayan beyinleri entübeli insanlara hemen yol verin…
Başka…
Oturduğu yerden klavye kahramanlığı yapan cahillere de…
Kargadan başka kuş tanımayan bu tiplerle boşuna zaman geçirmeyin yol verin!
Çünkü onların yanında durmak, aynı ortamı paylaşıp aynı havayı teneffüs etmekten yorulabilirsiniz.
Peki, nasıl anlayabiliriz bu tipleri? Etrafınıza bakın!
Yüzlerine, tiplerine yetmedi söylemlerine, davranışlarına nerede durduklarına bakın! Anlarsınız.
Egoları tavan yapmıştır.
Bunlar; gururun, kibrin ete kemiğe bürünmüş tipleridir.
Paçalarından ego akar. Cümlelerinde "ben" sözcüğünü çok kullanırlar.
Oysaki egonun altta yatan aciz kişiliği saklamak için kullanılan bir araç olduğunun farkında dile değildirler.
Benzersiz olduklarına inanırlar. Kurmuş olduğu "ben" merkezli dünyalarında kimseyi sevmez, başka insanları görmezler.
Cebinde üç beş kuruşu vardır, dünya onundur sanki.
Sanırsınız ki alçak dağları onlar yaratmıştır.
Böylelerini yanınızda hiç bekletmeyin gönderin.
Unutmayın! Negatif insanlara maruz kalmak, radyasyona maruz kalmak gibidir. Kısa süreli düşük dozlara dayanabilirsiniz ancak sürekli maruz kalmak sizi öldürür!
O yüzden uzak durun.
Yaşamınızda özellikle çok yakınlarınız arasında bu tür insanlar varsa kendinizi ve sağlığınızı korumak için aranıza sınır çekmeyi unutmayın! İlişkinizi en alt düzeye indirin.
Kendi enerjinize odaklanın ve olumlu insanlarla siz iyi gelen dostlarla zaman geçirin.
Yaşadığımız bu fani hayatın tekrarı yok!
Vee… Olumsuz insan sizseniz; değişmeye başlayın!
* * *
Bu gündelik yaşamın olumsuz yönü!
Ancak hayatta her şeyin zıddı var.
İyi-kötü, güzel-çirkin, negatif-pozitif vb...
Geçtiğimiz gün doktor bir arkadaşın sosyal medya hesabında gördüm aşağıda okuyacağınız anlamlı sözleri.
Sonrasında baktım ki birçok kişi paylaştı.
Unutulup gitsin istemedim.
İyiliklerin ve güzelliklerin çoğaltılmasından daha doğal ne olabilir ki dedim kendi kendime…
Hayatımıza giren negatif insanların panzehiri olabilecek nitelikteki bu güzel sözleri köşemizde paylaşarak daha fazla kişiye ulaştıralım istedik.
* * *
Bu kirlenmiş dünyayı yaşanılır kılan nedir bilir misin?
"İncinsen de incitme." diyen Hünkar Hacı Bektaş Veli,
Bazen en yakınınızdaki bir insan öyle bir davranış sergiliyor ki, öyle sözler söyleyebiliyor ki kırılıyorsun inciniyorsun! Ama sen kırmayacaksın, incitmeyeceksin!
"Yaradılanı sev, yaradandan ötürü." diyen Yunus'u,
"Dili, dini, rengi ne olursa olsun iyiler iyidir." diyen Hacı Bektaş-ı Veli'si,
"Ne mutlu eğri zamanda doğru yerde durabilene" diyen Pir Sultan Abdal'ı,
"Beni hor görme gardaşım, sen altınsın da ben tunç muyum?" diyen Veysel'i,
"Kötü insanların türküleri yoktur." diyen Neşet Ertaş'ı,
"Bütün aşklardan yücedir, insanın insanı sevmesi." diyen Mahsuni'si,
"Sana düşman bana düşman, düşünen insana düşman, vatan ki; bu insanların evidir, sevgilim onlar vatana düşman." diyen Nazım'ı,
"Çiçek gibi insanların kalbini kırdınız, bahçeleriniz bahar görmesin." diyen Ahmed Arif'i,
"Bir kez gönül yıktın ise/ Bu kıldığın namaz değil/ Yetmiş iki millet dahi/ Elin yüzün yumaz değil" diyen Yunus'u,
"Dağlar, insanlar ve hatta ölüm bile yorulduysa, şimdi en güzel şiir barıştır."
diyen Yaşar Kemal'i var.
"Yani bu kadim topraklarda kin ve nefret yeşermez.
Her şeye rağmen sevgi yeşerecektir...
Kardeşçe,
Kirlenmiş ve de kirlenmeye devam eden dünyada, tertemiz kalabilen değerli dostlara selâm olsun..." diye bitiyordu bu anlamlı sözler.
Egodan, gösterişten uzak; hoşgörü ve mütevazılık tohumlarının asırlar önce ekildiği bu coğrafyada Yunus Emre'nin kadim şehri Eskişehir'den pozitif düşünen düzgün ve dürüst dostlara selam olsun.
- Bir anketin düşündürdükleri / 26.03.2024
- Ramazanın getirdiği bir demet güzellikler / 12.03.2024
- 106. yıl sonra Eskişehir’de… / 27.02.2024
- Emekliler kervanının yeni üyesi / 20.02.2024
- Perşembe akşamı izlenimlerim! / 13.02.2024
- Yerel seçimler üzerine / 07.02.2024
- Bu bizim insanlık namına görevimiz! / 30.01.2024
- Bir nefes sıhhat / 23.01.2024
- Üç cilt çıkan kitaplarımın öyküsü / 16.01.2024