Brent petrol fiyatındaki düşüşün nedenleri
Brent petrol 60 dolara çakıldı. Arz fazlalığı ve talep zayıflığı piyasayı sarsıyor! Jeopolitik rahatlama fiyatları düşürürken, 2026 için toparlanma umudu zayıf
17.10.2025 15:45:00
Eyüp Kabil
Eyüp Kabil





Brent petrol fiyatı, varil başına 60 dolar seviyelerine gerileyerek son dört ayın en düşük seviyesine indi. Bu ani düşüş, küresel enerji piyasalarında yıllardır nadir görülen bir baskıyı işaret ediyor.
Yılbaşında yaklaşık 74 dolardan başlayan yolculuk, şimdi 17'nin üzerinde bir kümülatif kayıpla karşı karşıya. Bu makalede, fiyatlardaki bu sert düşüşün arkasındaki temel nedenleri inceleyecek ve önümüzdeki dönem için olası senaryoları ele alacağız.
Düşüşün temel nedenleri
Brent petrolün mevcut seviyesi, arz-talep dengesizliğinin bir yansıması olarak öne çıkıyor. En belirgin etken, küresel petrol arzındaki hızlı artış.
OPEC+ grubunun üretim kısıtlamalarını gevşetme kararı, piyasaya ek 300-400 bin varil/gün düzeyinde yeni arzı devreye soktu. Grup, Eylül 2025'te başlayarak üretim hedeflerini yukarı revize etti ve bu süreç, Suudi Arabistan gibi kilit üyelerin pazar payını geri kazanma stratejisiyle hızlandı.
Non-OPEC ülkelerdeki büyüme ise daha da çarpıcı. ABD shale üretimi rekor seviyelere ulaşırken, Kanada ve Brezilya gibi bölgelerden gelen ek tedarik, toplam küresel üretimi 2025 sonuna doğru 2 milyon varil/gün artırdı. Bu, EIA'nın (ABD Enerji Bilgi İdaresi) raporunda vurguladığı üzere, stokların hızla birikmesine yol açtı. Ağustos 2025'te gözlemlenen stok artışı, dört yıllık zirveyi işaret ediyor.
Talep tarafında ise zayıflık hâkim. Çin, dünyanın en büyük petrol ithalatçısı olmasına rağmen, ekonomik yavaşlama ve ABD-Çin ticaret gerilimleri nedeniyle ithalatını azalttı. Trump yönetiminin Çin'e yönelik yeni gümrük vergileri, küresel ticareti baltaladı ve petrol talebini frenledi.
Avrupa'da ise yüksek faiz ortamı ve enerji verimliliği yatırımları, tüketimi sınırladı. Sonuç olarak, IEA (Uluslararası Enerji Ajansı) verilerine göre, rafineri işletme oranları Ekim'de mevsimsel düşük seviyelere geriledi; bu da talep büyümesinin 2025 için sadece 0.7 milyon varil/günle sınırlı kalacağını gösteriyor.
Jeopolitik faktörler de düşüşü tetikledi. Orta Doğu'da Gazze-İsrail ateşkesi, petrol fiyatlarındaki risk primini eritti. Daha önce jeopolitik gerilimler fiyatları 5-10 dolar yukarı itmişti. Rusya'ya yönelik yeni yaptırımlar ve Ukrayna kaynaklı altyapı saldırıları, kısa vadeli dalgalanmalara yol açsa da, genel arzı kesintiye uğratmadı. ABD'nin İran bağlantılı rafinerilere yaptırımları, beklenenden daha az etki yarattı. Tüm bunlar, Citi ve Goldman Sachs gibi kurumların belirttiği üzere, fiyatların 60 doların altına inmeye hazır bir piyasayı işaret ediyor.
Düşük fiyatlar devam edecek mi?
Kısa vadede, Brent petrolün 60 dolar civarındaki seyrini sürdürmesi muhtemel. EIA'nın Ekim 2025 Short-Term Energy Outlook'una göre, dördüncü çeyrek ortalaması 62 doları zor bulacak; stok birikimi, fiyatları aşağı doğru baskılamaya devam edecek.
2026'ya gelindiğinde ise senaryolar daha karamsar: EIA, yıllık ortalamayı 52 dolara indirirken, Goldman Sachs 56 dolara işaret ediyor. Macquarie ve JPMorgan gibi kurumlar da benzer şekilde, 2026 için 58-60 dolar bandını öngörüyor. Bu tahminler, arz artışı ve talep zayıflığının birleşimine dayanıyor. non-OPEC üretimi 0.7 milyon varil/gün eklerken, OPEC+ kısıtlamaları tamamen kalkarsa, stoklar 1 milyon varil/günün üzerinde birikmeye devam edecek.
Ancak riskler dengesiz değil. Jeopolitik bir alevlenme. (Örneğin Orta Doğu'da yeni bir çatışma veya Rusya ihracatında keskin düşüş) fiyatları geçici olarak 70-80 dolara fırlatabilir. HSBC ve Barclays gibi analistler, bu tür "joker" olayların olasılığını düşük görse de, fiyat alt sınırını 50 dolara çekiyor.
Uzun vadede, yeşil enerji geçişi talebi daha da eritecek; elektrikli araçlar ve yenilenebilir yatırımlar, 2030'a doğru petrol talebini 5-10 milyon varil/gün azaltabilir. Yine de, OPEC+'ın üretim disiplini yeniden devreye girerse, 2026 sonu için hafif bir toparlanma (60-65 dolara) mümkün.
Piyasa dengelenmesi için sabır gerekiyor
Brent petrolün 60 dolara inişi, enerji sektöründe bir dönüm noktası. Arz fazlalığı ve talep belirsizliği, büyük petrol şirketlerini (ExxonMobil, Shell gibi) işten çıkarmalara ve temettü kesintilerine zorlarken, tüketiciler için yakıt maliyetlerini düşürüyor.
Gelecek dönem, düşük fiyatların hâkim olacağı bir "yeni normal"e işaret etse de, jeopolitik sürprizler ve politika değişiklikleri dengeleri bozabilir. Yatırımcılar için tavsiye: Kısa vadeli satış baskısına karşı temkinli olun, uzun vadede ise çeşitlendirme anahtar. Piyasa, arz-talep dengesini yeniden bulana kadar volatilite sürecek gibi görünüyor.
Yılbaşında yaklaşık 74 dolardan başlayan yolculuk, şimdi 17'nin üzerinde bir kümülatif kayıpla karşı karşıya. Bu makalede, fiyatlardaki bu sert düşüşün arkasındaki temel nedenleri inceleyecek ve önümüzdeki dönem için olası senaryoları ele alacağız.
Düşüşün temel nedenleri
Brent petrolün mevcut seviyesi, arz-talep dengesizliğinin bir yansıması olarak öne çıkıyor. En belirgin etken, küresel petrol arzındaki hızlı artış.
OPEC+ grubunun üretim kısıtlamalarını gevşetme kararı, piyasaya ek 300-400 bin varil/gün düzeyinde yeni arzı devreye soktu. Grup, Eylül 2025'te başlayarak üretim hedeflerini yukarı revize etti ve bu süreç, Suudi Arabistan gibi kilit üyelerin pazar payını geri kazanma stratejisiyle hızlandı.
Non-OPEC ülkelerdeki büyüme ise daha da çarpıcı. ABD shale üretimi rekor seviyelere ulaşırken, Kanada ve Brezilya gibi bölgelerden gelen ek tedarik, toplam küresel üretimi 2025 sonuna doğru 2 milyon varil/gün artırdı. Bu, EIA'nın (ABD Enerji Bilgi İdaresi) raporunda vurguladığı üzere, stokların hızla birikmesine yol açtı. Ağustos 2025'te gözlemlenen stok artışı, dört yıllık zirveyi işaret ediyor.
Talep tarafında ise zayıflık hâkim. Çin, dünyanın en büyük petrol ithalatçısı olmasına rağmen, ekonomik yavaşlama ve ABD-Çin ticaret gerilimleri nedeniyle ithalatını azalttı. Trump yönetiminin Çin'e yönelik yeni gümrük vergileri, küresel ticareti baltaladı ve petrol talebini frenledi.
Avrupa'da ise yüksek faiz ortamı ve enerji verimliliği yatırımları, tüketimi sınırladı. Sonuç olarak, IEA (Uluslararası Enerji Ajansı) verilerine göre, rafineri işletme oranları Ekim'de mevsimsel düşük seviyelere geriledi; bu da talep büyümesinin 2025 için sadece 0.7 milyon varil/günle sınırlı kalacağını gösteriyor.
Jeopolitik faktörler de düşüşü tetikledi. Orta Doğu'da Gazze-İsrail ateşkesi, petrol fiyatlarındaki risk primini eritti. Daha önce jeopolitik gerilimler fiyatları 5-10 dolar yukarı itmişti. Rusya'ya yönelik yeni yaptırımlar ve Ukrayna kaynaklı altyapı saldırıları, kısa vadeli dalgalanmalara yol açsa da, genel arzı kesintiye uğratmadı. ABD'nin İran bağlantılı rafinerilere yaptırımları, beklenenden daha az etki yarattı. Tüm bunlar, Citi ve Goldman Sachs gibi kurumların belirttiği üzere, fiyatların 60 doların altına inmeye hazır bir piyasayı işaret ediyor.
Düşük fiyatlar devam edecek mi?
Kısa vadede, Brent petrolün 60 dolar civarındaki seyrini sürdürmesi muhtemel. EIA'nın Ekim 2025 Short-Term Energy Outlook'una göre, dördüncü çeyrek ortalaması 62 doları zor bulacak; stok birikimi, fiyatları aşağı doğru baskılamaya devam edecek.
2026'ya gelindiğinde ise senaryolar daha karamsar: EIA, yıllık ortalamayı 52 dolara indirirken, Goldman Sachs 56 dolara işaret ediyor. Macquarie ve JPMorgan gibi kurumlar da benzer şekilde, 2026 için 58-60 dolar bandını öngörüyor. Bu tahminler, arz artışı ve talep zayıflığının birleşimine dayanıyor. non-OPEC üretimi 0.7 milyon varil/gün eklerken, OPEC+ kısıtlamaları tamamen kalkarsa, stoklar 1 milyon varil/günün üzerinde birikmeye devam edecek.
Ancak riskler dengesiz değil. Jeopolitik bir alevlenme. (Örneğin Orta Doğu'da yeni bir çatışma veya Rusya ihracatında keskin düşüş) fiyatları geçici olarak 70-80 dolara fırlatabilir. HSBC ve Barclays gibi analistler, bu tür "joker" olayların olasılığını düşük görse de, fiyat alt sınırını 50 dolara çekiyor.
Uzun vadede, yeşil enerji geçişi talebi daha da eritecek; elektrikli araçlar ve yenilenebilir yatırımlar, 2030'a doğru petrol talebini 5-10 milyon varil/gün azaltabilir. Yine de, OPEC+'ın üretim disiplini yeniden devreye girerse, 2026 sonu için hafif bir toparlanma (60-65 dolara) mümkün.
Piyasa dengelenmesi için sabır gerekiyor
Brent petrolün 60 dolara inişi, enerji sektöründe bir dönüm noktası. Arz fazlalığı ve talep belirsizliği, büyük petrol şirketlerini (ExxonMobil, Shell gibi) işten çıkarmalara ve temettü kesintilerine zorlarken, tüketiciler için yakıt maliyetlerini düşürüyor.
Gelecek dönem, düşük fiyatların hâkim olacağı bir "yeni normal"e işaret etse de, jeopolitik sürprizler ve politika değişiklikleri dengeleri bozabilir. Yatırımcılar için tavsiye: Kısa vadeli satış baskısına karşı temkinli olun, uzun vadede ise çeşitlendirme anahtar. Piyasa, arz-talep dengesini yeniden bulana kadar volatilite sürecek gibi görünüyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.