BTP heyeti Diyarbakır esnafının nabzını tuttu
Bağımsız Türkiye Partisi heyeti Diyarbakır'da esnafları ziyaret ederek bölgenin nabzını tuttu. Ziyaret esnasında Sur ilçesinde çatışmaların devam ettiği, il genelinde büyük tedirginlik, korku ve karamsar bir havanın hakim olduğu görüldü
11.02.2016 00:00:00
ŞEYHMUS ELÇİ / DİYARBAKIR
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) MYK Üyesi ve Bölge Müfettişi Alaiddin Özkar, MYK Üyesi ve İl Müfettişi Muzaffer Yağmur ve Teşkilattan Sorumlu Diyarbakır İl Başkan Yardımcısı Şeyhmus Elçi çatışmaların devam ettiği Diyarbakır'da esnafları ziyaret ederek bölgenin nabzını tuttu. Ziyaret esnasında Sur ilçesinde çatışmaların devam ettiği, il genelinde büyük tedirginlik, korku ve karamsar bir havanın hakim olduğunu söyleyen esnaflar, terörün hiç kimseye fayda sağlamayacağını, bilakis devam eden bu durumun bölge halkına ekonomik yönden büyük zarar vereceğini belirttiler. Esnaf, Diyarbakır'da olan olayların hiçbir ferde fayda getirmediği gibi devlet ve milletin birlikte kaybettiği yönünde hem fikir. Sur ilçesinde tüm işyerleri kapalı. Bazı esnafların geçici sokağa çıkma yasağının kalkması ile birlikte iş yerlerinden mallarını taşıdıklarına BTP heyeti de şahit oldu. Sur ilçesinde yaşayan insanlar ise yanlarına alabildikleri eşyalar ile canlarını kurtarmak için ilçeyi terk ediyor. BTP heyetinin diğer bölgelerdeki esnafla yaptığı konuşmalarda esnaf, illerinde yaşanan terör nedeniyle devlet ve milletin birlikte kaybettiği görüşünde hem fikir. "Bir dokunup bin ah işitmek" deyiminin gerçek anlamda vuku bulduğu Diyarbakır'da, hangi esnafa bölgedeki durumla ilgili soru yöneltilse hepsi perişan halde olduklarını, bu halin uzun süre devam etmesi halinde daha büyük sonuçlar doğuracağını belirttiler.
'Halk bölünmek istemiyor iş aş istiyor'
BTP heyetinin sohbet ettiği Mecnun U. isimli esnaf şöyle konuştu: "Bu olaylardan dolayı biz 10 yıl geriye gittik. Halk olarak, bölge olarak, yazıktır bu insanlara. Boş yere olaylar vuku buldu. İnsanlar ne olduğunun farkında değiller, ortada ne tarz bir rantın döndüğünü kimse bilmiyor. Bu olaylar kime fayda sağlıyor, evler yıkılıyor, insanlar evlerini terk ediyor. Biz de ne olduğunu bilmiyoruz. Hiçbir Kürdün ne Türk'le ne de başka biriyle sorunu yoktur. Halkın bence yüzde 80-90'ı ülkenin bölünmesini istemiyor. Diyarbakırlı artık çatışmadır, savaştır bu tür şeyler istemiyor, ölenlerin hepsi bizim insanımızdır."
Ticaretin kalbi Sur'da atıyordu
Olaylardan muzdarip Ercan A. ise; "Ticaretin kalbi Sur'da atıyor. Bir peynir almak için Sur ilçesinde peynirciler çarşısına gidilir, şu an kapalı. Tarihi mekânlar Sur'da. Bakırcılar Çarşısı, Kuyumcular Çarşısı; hülasa Sur demek Diyarbakır demektir. Yüz binler Sur'da işsiz kaldı, evine ekmek götüremez durumda, yarınımız nedir ne olacak kimse bir şey diyemiyor. Devletin biran evvel bu soruna bir çözüm getirmesi gerek. Halk perişan, yarınlarımız karanlık, umutsuzluk hâkim. Bu durum uzun süreli devam ederse vahim tablolar ortaya çıkar. Halk barış istiyor, huzur istiyor" şeklinde konuştu.
Birçok esnaf iflas etmiş
BTP heyeti, fikir ve görüşlerini aldığı birçok esnafın iflas etmiş olduğunu, birçoğunun da iflas aşamasında olduğunu tespit etti. Kirasını dahi ödeyemez hale gelen esnaf, telefon, elektrik ve su faturalarını da ödeyemiyor. Senetle, çekle aldıkları mallarını iade etmek zorunda kalan esnaflar, devletin bu duruma bir an evvel el atması gerektiğinin altını çiziyor. Diyarbakır halkı ayrıca ulusal medyada halk ile devleti kutuplaştıracak tarzda yayınlar yapıldığından dert yanıyor. Vatandaş devletin şefkat elini hissetmek istiyor. İş istiyor, aş istiyor, huzur istiyor, artık terör istemiyor.
Esnafa 'vatandaşlık maaşı' da anlatıldı
Bölgede çeşitli incelemelerde bulunan BTP heyeti, çözümün tek adresinin Bağımsız Türkiye Partisi ve Prof. Dr. Haydar Baş olduğunun altını çizdi. Esnaflara Milli Ekonomi Modeli'ndeki kuralları hatırlatan BTP heyeti, Prof. Dr. Haydar Baş'ın vatandaşlık maaşı projesini de anlattı. Bugün Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'yle tüm dünya insanlığını sömürüden kurtardığını belirten BTP heyeti, 120'ye yakın ülkenin hayata geçirdiği bu modelin, terörden beslenenlerin oyununu bozacak tek model olduğunu kaydetti.
Kürtlerin sigortası Prof. Dr. Haydar Baş'tır
Terörün beslendiği ana arterlerin cehalet ve yoksulluk olduğunu kaydeden BTP heyeti, Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'nin kimseyi evinden yurdundan etmeden devlet ve milleti kaynaştıran, huzuru, barışı, güveni getiren yegâne model olduğunu belirtti. Güneydoğu'daki sorunu çözme konusunda Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'ni hayata geçirmek ve Prof. Dr. Haydar Baş'la yola devam etmenin zorunluluğuna değinildi.
Bölgeye devletin şefkat elini gösterecek tek iradenin Prof. Dr. Haydar Baş olduğunu kaydeden BTP heyeti, Prof. Dr. Haydar Baş ve Milli Ekonomi Modeli'nin başta Kürtlerin, Türk milletinin ve tüm insanlığın sigortası mesabesinde olduğunu, Sayın Baş'ın yıllardır Türk milletini uyardığının altını çizdi.
BTP heyeti, Sayın Baş'ın 30 Ocak 2015'te dile getirdiği şu uyarısını da hatırlattı: "Güneydoğulu Kürt kardeşlerim şayet ayıkmazlarsa Filistin'den daha acı ve kötü kaderi yaşayacaklar.
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) MYK Üyesi ve Bölge Müfettişi Alaiddin Özkar, MYK Üyesi ve İl Müfettişi Muzaffer Yağmur ve Teşkilattan Sorumlu Diyarbakır İl Başkan Yardımcısı Şeyhmus Elçi çatışmaların devam ettiği Diyarbakır'da esnafları ziyaret ederek bölgenin nabzını tuttu. Ziyaret esnasında Sur ilçesinde çatışmaların devam ettiği, il genelinde büyük tedirginlik, korku ve karamsar bir havanın hakim olduğunu söyleyen esnaflar, terörün hiç kimseye fayda sağlamayacağını, bilakis devam eden bu durumun bölge halkına ekonomik yönden büyük zarar vereceğini belirttiler. Esnaf, Diyarbakır'da olan olayların hiçbir ferde fayda getirmediği gibi devlet ve milletin birlikte kaybettiği yönünde hem fikir. Sur ilçesinde tüm işyerleri kapalı. Bazı esnafların geçici sokağa çıkma yasağının kalkması ile birlikte iş yerlerinden mallarını taşıdıklarına BTP heyeti de şahit oldu. Sur ilçesinde yaşayan insanlar ise yanlarına alabildikleri eşyalar ile canlarını kurtarmak için ilçeyi terk ediyor. BTP heyetinin diğer bölgelerdeki esnafla yaptığı konuşmalarda esnaf, illerinde yaşanan terör nedeniyle devlet ve milletin birlikte kaybettiği görüşünde hem fikir. "Bir dokunup bin ah işitmek" deyiminin gerçek anlamda vuku bulduğu Diyarbakır'da, hangi esnafa bölgedeki durumla ilgili soru yöneltilse hepsi perişan halde olduklarını, bu halin uzun süre devam etmesi halinde daha büyük sonuçlar doğuracağını belirttiler.
'Halk bölünmek istemiyor iş aş istiyor'
BTP heyetinin sohbet ettiği Mecnun U. isimli esnaf şöyle konuştu: "Bu olaylardan dolayı biz 10 yıl geriye gittik. Halk olarak, bölge olarak, yazıktır bu insanlara. Boş yere olaylar vuku buldu. İnsanlar ne olduğunun farkında değiller, ortada ne tarz bir rantın döndüğünü kimse bilmiyor. Bu olaylar kime fayda sağlıyor, evler yıkılıyor, insanlar evlerini terk ediyor. Biz de ne olduğunu bilmiyoruz. Hiçbir Kürdün ne Türk'le ne de başka biriyle sorunu yoktur. Halkın bence yüzde 80-90'ı ülkenin bölünmesini istemiyor. Diyarbakırlı artık çatışmadır, savaştır bu tür şeyler istemiyor, ölenlerin hepsi bizim insanımızdır."
Ticaretin kalbi Sur'da atıyordu
Olaylardan muzdarip Ercan A. ise; "Ticaretin kalbi Sur'da atıyor. Bir peynir almak için Sur ilçesinde peynirciler çarşısına gidilir, şu an kapalı. Tarihi mekânlar Sur'da. Bakırcılar Çarşısı, Kuyumcular Çarşısı; hülasa Sur demek Diyarbakır demektir. Yüz binler Sur'da işsiz kaldı, evine ekmek götüremez durumda, yarınımız nedir ne olacak kimse bir şey diyemiyor. Devletin biran evvel bu soruna bir çözüm getirmesi gerek. Halk perişan, yarınlarımız karanlık, umutsuzluk hâkim. Bu durum uzun süreli devam ederse vahim tablolar ortaya çıkar. Halk barış istiyor, huzur istiyor" şeklinde konuştu.
Birçok esnaf iflas etmiş
BTP heyeti, fikir ve görüşlerini aldığı birçok esnafın iflas etmiş olduğunu, birçoğunun da iflas aşamasında olduğunu tespit etti. Kirasını dahi ödeyemez hale gelen esnaf, telefon, elektrik ve su faturalarını da ödeyemiyor. Senetle, çekle aldıkları mallarını iade etmek zorunda kalan esnaflar, devletin bu duruma bir an evvel el atması gerektiğinin altını çiziyor. Diyarbakır halkı ayrıca ulusal medyada halk ile devleti kutuplaştıracak tarzda yayınlar yapıldığından dert yanıyor. Vatandaş devletin şefkat elini hissetmek istiyor. İş istiyor, aş istiyor, huzur istiyor, artık terör istemiyor.
Esnafa 'vatandaşlık maaşı' da anlatıldı
Bölgede çeşitli incelemelerde bulunan BTP heyeti, çözümün tek adresinin Bağımsız Türkiye Partisi ve Prof. Dr. Haydar Baş olduğunun altını çizdi. Esnaflara Milli Ekonomi Modeli'ndeki kuralları hatırlatan BTP heyeti, Prof. Dr. Haydar Baş'ın vatandaşlık maaşı projesini de anlattı. Bugün Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'yle tüm dünya insanlığını sömürüden kurtardığını belirten BTP heyeti, 120'ye yakın ülkenin hayata geçirdiği bu modelin, terörden beslenenlerin oyununu bozacak tek model olduğunu kaydetti.
Kürtlerin sigortası Prof. Dr. Haydar Baş'tır
Terörün beslendiği ana arterlerin cehalet ve yoksulluk olduğunu kaydeden BTP heyeti, Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'nin kimseyi evinden yurdundan etmeden devlet ve milleti kaynaştıran, huzuru, barışı, güveni getiren yegâne model olduğunu belirtti. Güneydoğu'daki sorunu çözme konusunda Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'ni hayata geçirmek ve Prof. Dr. Haydar Baş'la yola devam etmenin zorunluluğuna değinildi.
Bölgeye devletin şefkat elini gösterecek tek iradenin Prof. Dr. Haydar Baş olduğunu kaydeden BTP heyeti, Prof. Dr. Haydar Baş ve Milli Ekonomi Modeli'nin başta Kürtlerin, Türk milletinin ve tüm insanlığın sigortası mesabesinde olduğunu, Sayın Baş'ın yıllardır Türk milletini uyardığının altını çizdi.
BTP heyeti, Sayın Baş'ın 30 Ocak 2015'te dile getirdiği şu uyarısını da hatırlattı: "Güneydoğulu Kürt kardeşlerim şayet ayıkmazlarsa Filistin'den daha acı ve kötü kaderi yaşayacaklar.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.