BTP, yerel seçimlerin parlayan yıldızı: Çağın üstünde bir belediyecilik
Gazeteci Murat Çabas, yerel seçimleri değerlendirdiği konuşmasında, "Bağımsız Türkiye Partisi çok güçlü adaylarla seçimlere giriyor. Bağımsız Türkiye Partisi, genç adaylarla, kadın adaylarla ve şu anki seviyemizden çok yüksek, muasır medeniyetin de üstünde projelerle, çözümlerle, dijital anlayışla, yapay zekayla beraber çok güçlü bir belediyecilik anlayışıyla geliyor" dedi
15.02.2024 13:29:00 / Güncelleme: 15.02.2024 13:33:02
Ahmet Haydar Tarhanlı
Ahmet Haydar Tarhanlı





31 Mart yerel seçimleri hızla yaklaşırken, uzmanlar siyasi gündemi değerlendirmeye devam ediyor. Gazeteci-yazar Murat Çabas yaptığı konuşmada yerel seçimlerle ilgili dikkat çekici açıklamalar yaptı.
Seçimlere giren partilerin yine vatandaşların gerçek gündemlerinden çok uzak bir siyaset anlayışıyla seçim çalışmasını yaptığını belirten Çabas, partilerin vatandaşların sorunlarına odaklanması ve çözümlerini sunması gerektiğini vyrguladı.
Gzeteci Murat Çabas değerlendirmesinde şunları söyledi:
"Önümüzde yerel seçimler var. Normalde partilerin ne anlatması lazım bize, projelerinden bahsetmesi lazım.
Mesela önümüzde çok ciddi bir deprem problemi var. İstanbul'u depreme nasıl hazırlayacağız, deprem bölgelerini nasıl imar edeceğiz, birçok ilimiz fay hatları üzerinde kurulu, bunları nasıl organize edeceğiz?
Bunlar problem, vatandaşların geçim darlığı problem, belediyelerin hizmetleri konusunda hemen hemen bütün illerimizde hizmet yoksunluğu var, yollar yol değil, kırsal alanlar kırsal alan değil, doğru dürüst park yok, bahçe yok…
Ayrıca Türkiye'de biz belediyecilikte ülke yönetiminde çağı yakalayamıyoruz, çağın üstüne geçemiyoruz.
Halbuki Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün hedefi neydi, Türkiye'yi muasır medeniyetlerin üstüne taşımaktı, değil mi? Böyle bir hedefi vardı ama biz bunu ne genelde başarabiliyoruz ne de yerelde başarabiliyoruz.
Şimdi genel seçimler geçtiği için yerele biraz daha odaklı gidersek, bakıyoruz yine ideolojik söylemlerle beraber siyaset yürütülüyor sen şusun, ben buyum şeklinde.
Kardeşim, siz belediye yöneteceksiniz, İstanbul'a sen ne yapacaksın, Ankara'ya ne yapacaksın, İzmir'e ne yapacaksın, Hatay'a ne yapacaksın?
Sonra bakıyorsunuz başka bir yere gidiyor, "Biz falanca parti gibi tehdit söylemleri kullanmıyoruz" diyor.
Bu tür söylemlerle siyaset niye yapılır? Çözüm olmadığı için, proje olmadığı için.
Hükümetin ekonomiye çözümü olsaydı, enflasyonu az gösterilip, hissedilen enflasyon yüzde 129 denmezdi; resmi işsizlik yüzde 8,8 açıklanıp, atıl işgücü 24.7 demezlerdi.
Hissedilen enflasyon, resmi enflasyon; hissedilen işsizlik, resmi işsizlik gibi ayrımlar yapılmazdı, işsizliği çözerlerdi, enflasyon problemini çözerlerdi; vatandaşların alım gücünü artırırlardı. Neticede vatandaşların gelirleri erimeye, gerçek işsizlerin sayısı artmaya devam ediyor.
Çözüm odaklı bir siyaset anlayışı ortaya konulmadığı için bu tür yanlışlıklar yapılıyor. Aynı şey yerel belediyecilikte de var.
Bakıyorsunuz aday olarak gösterilenlere, neticede bunların bir çözümü olsaydı bakanlık yaptıkları dönemlerde bunu yaparlardı, daha önce yapmış oldukları görevlerde bunu yaparlardı.
Belki milletimiz Bağımsız Türkiye Partisi'ne bir milletvekilliği fırsatı vermedi, bir başbakanlık fırsatı vermedi, bir bakanlık fırsatı vermedi ama şu bir gerçek ki Bağımsız Türkiye Partisi millet bu fırsatı vermemesine rağmen proje üretmeye, çözüm üretmeye, model üretmeye devam etti.
Ve öyle bir noktaya geldi ki siyasetin çözüm merkezi oldu, model merkezi haline geldi, herkes ondan kopya çekmeye çalıştı, herkes Bağımsız Türkiye Partisi'nin merhum liderinin Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in ve aynı zamanda şu anki lideri Sayın Hüseyin Baş'ın görüşlerinden kopya çekerek söylemlerini geliştirmeye çalıştılar.
Ve biz Türk vatandaşları olarak Türk seçmeni olarak eğer Bağımsız Türkiye Partisi'ne yerel seçimlerde bir yönetme fırsatı verirsek o zaman şunu göreceğiz; o Bağımsız Türkiye Partisi'ne yönetmesi için fırsat verdiğimiz illerde çok büyük gelişmeler yaşanacak, çok önemli çalışmalar ve projeler hayata geçirilecek.
Ve onlar Türkiye'nin diğer illeri tarafından böyle büyük bir hayretle, büyük bir hayranlıkla takip edilecek.
O yüzden milletimiz bu fırsatı, bu çözüm imkanlarını Bağımsız Türkiye Partisi'ne versin ki, önümüzdeki seçimler siyasette yeniden bir doğuşun, yeniden bir umudun doğduğu bir dönem olsun diyorum."
Seçimlere giren partilerin yine vatandaşların gerçek gündemlerinden çok uzak bir siyaset anlayışıyla seçim çalışmasını yaptığını belirten Çabas, partilerin vatandaşların sorunlarına odaklanması ve çözümlerini sunması gerektiğini vyrguladı.
Gzeteci Murat Çabas değerlendirmesinde şunları söyledi:
"Önümüzde yerel seçimler var. Normalde partilerin ne anlatması lazım bize, projelerinden bahsetmesi lazım.
Mesela önümüzde çok ciddi bir deprem problemi var. İstanbul'u depreme nasıl hazırlayacağız, deprem bölgelerini nasıl imar edeceğiz, birçok ilimiz fay hatları üzerinde kurulu, bunları nasıl organize edeceğiz?
Bunlar problem, vatandaşların geçim darlığı problem, belediyelerin hizmetleri konusunda hemen hemen bütün illerimizde hizmet yoksunluğu var, yollar yol değil, kırsal alanlar kırsal alan değil, doğru dürüst park yok, bahçe yok…
Ayrıca Türkiye'de biz belediyecilikte ülke yönetiminde çağı yakalayamıyoruz, çağın üstüne geçemiyoruz.
Halbuki Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün hedefi neydi, Türkiye'yi muasır medeniyetlerin üstüne taşımaktı, değil mi? Böyle bir hedefi vardı ama biz bunu ne genelde başarabiliyoruz ne de yerelde başarabiliyoruz.
Şimdi genel seçimler geçtiği için yerele biraz daha odaklı gidersek, bakıyoruz yine ideolojik söylemlerle beraber siyaset yürütülüyor sen şusun, ben buyum şeklinde.
Kardeşim, siz belediye yöneteceksiniz, İstanbul'a sen ne yapacaksın, Ankara'ya ne yapacaksın, İzmir'e ne yapacaksın, Hatay'a ne yapacaksın?
Tehdit dili oldukça rahatsız edici
Dikkat ederseniz bir çözümden ziyade mesela Hatay'la ilgili tehdit söylemleri kullanıyorlar siyasilerimiz: "Bize oy vermezseniz, size hizmet gelmedi, gelmez."Sonra bakıyorsunuz başka bir yere gidiyor, "Biz falanca parti gibi tehdit söylemleri kullanmıyoruz" diyor.
Bu tür söylemlerle siyaset niye yapılır? Çözüm olmadığı için, proje olmadığı için.
Hükümetin ekonomiye çözümü olsaydı, enflasyonu az gösterilip, hissedilen enflasyon yüzde 129 denmezdi; resmi işsizlik yüzde 8,8 açıklanıp, atıl işgücü 24.7 demezlerdi.
Hissedilen enflasyon, resmi enflasyon; hissedilen işsizlik, resmi işsizlik gibi ayrımlar yapılmazdı, işsizliği çözerlerdi, enflasyon problemini çözerlerdi; vatandaşların alım gücünü artırırlardı. Neticede vatandaşların gelirleri erimeye, gerçek işsizlerin sayısı artmaya devam ediyor.
Çözüm odaklı bir siyaset anlayışı ortaya konulmadığı için bu tür yanlışlıklar yapılıyor. Aynı şey yerel belediyecilikte de var.
Bakıyorsunuz aday olarak gösterilenlere, neticede bunların bir çözümü olsaydı bakanlık yaptıkları dönemlerde bunu yaparlardı, daha önce yapmış oldukları görevlerde bunu yaparlardı.
BTP'nin adayları da duruşu da çok farklı
Bu noktada ben Bağımsız Türkiye Partisi'nin adaylarını ve projelerini çok farklı görüyorum. Zaten Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) kurulduğundan bugüne kadar 23 yıllık siyaset hayatında hep çözümün adresi oldu.Belki milletimiz Bağımsız Türkiye Partisi'ne bir milletvekilliği fırsatı vermedi, bir başbakanlık fırsatı vermedi, bir bakanlık fırsatı vermedi ama şu bir gerçek ki Bağımsız Türkiye Partisi millet bu fırsatı vermemesine rağmen proje üretmeye, çözüm üretmeye, model üretmeye devam etti.
Ve öyle bir noktaya geldi ki siyasetin çözüm merkezi oldu, model merkezi haline geldi, herkes ondan kopya çekmeye çalıştı, herkes Bağımsız Türkiye Partisi'nin merhum liderinin Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in ve aynı zamanda şu anki lideri Sayın Hüseyin Baş'ın görüşlerinden kopya çekerek söylemlerini geliştirmeye çalıştılar.
BTP'den çağın üstünde bir belediyecilik anlayışı
Şimdi yerel seçimlere bakıyoruz, Bağımsız Türkiye Partisi çok güçlü adaylarla giriyor. Bağımsız Türkiye Partisi, genç adaylarla, kadın adaylarla ve şu anki seviyemizden çok yüksek muasır medeniyetin de üstünde projelerle, çözümlerle, dijital anlayışla, yapay zekayla beraber çok güçlü bir belediyecilik anlayışıyla geliyor.Ve biz Türk vatandaşları olarak Türk seçmeni olarak eğer Bağımsız Türkiye Partisi'ne yerel seçimlerde bir yönetme fırsatı verirsek o zaman şunu göreceğiz; o Bağımsız Türkiye Partisi'ne yönetmesi için fırsat verdiğimiz illerde çok büyük gelişmeler yaşanacak, çok önemli çalışmalar ve projeler hayata geçirilecek.
Ve onlar Türkiye'nin diğer illeri tarafından böyle büyük bir hayretle, büyük bir hayranlıkla takip edilecek.
O yüzden milletimiz bu fırsatı, bu çözüm imkanlarını Bağımsız Türkiye Partisi'ne versin ki, önümüzdeki seçimler siyasette yeniden bir doğuşun, yeniden bir umudun doğduğu bir dönem olsun diyorum."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.