BTP’den Gaziantep’te “Geleceği Savunmak” Programı
Uzman isimler uyuşturucu, çeteleşme ve kumarın tehlikelerini anlattı
05.10.2025 16:45:00 / Güncelleme: 05.10.2025 16:52:41
Haber Merkezi
Haber Merkezi





Bağımsız Türkiye Partisi Gaziantep, Kocaeli, Sakarya ve Samsun'da "Geleceği Savunmak" program serisini devam ettirdi.
Uzman isimler uyuşturucu, çeteleşme, bahis ve kumar konularında gençleri ve aileleri bilgilendirdi.

Gaziantep’te yapılan programda Psikolog Gökhan Bingöl “evde bağımlı bir birey varsa mutlaka o evde kaybolan bir şeyler olur” diyerek aileleri dikkatli olmaya çağırdı:
“Eğer evinizde bir şeyler kayboluyorsa şüphelenebiliriz. “Benim bir yüzüğüm vardı, 1000 TL param vardı, gitti” gibi böylesi çok danışanımız oldu. İşte evdeki salçayı götürdü, evdeki zeytinyağını götürdü. Satıp paraya dönüştürüyor, bağımlı olduğu şey neyse ona harcıyor. Esrar, sanal bahis, kumar neyse artık. Çünkü burada kişinin kendini durdurma mekanizması ortadan kalkmış, fren yok”

Çocukları suça kim sürüklüyor?
Gazeteci yazar Haşim Özyurt suça sürüklenen çocuklar konusunu işledi. Özyurt çocukları suça kimin sürüklediğini tek tek sıraladı:
“Çocuğunu hayatın karanlık koridorlarında tek başına bırakmış anne babası; banane komşunun çocuğundan diyen komşusu; “dedem öldüğünde bunlar 3 tane fıstık ağacını fazla almıştı, fazla sevmeyiz” diyen akrabası; Allah’ın dinini sadece dört duvar arasına caminin içine sıkıştırıp, “ben namaz kıldırma memuruyum” diyen din görevlisi; okulda 2 çarpı 2’nin en iyi nasıl çarpılacağını öğretip “annesi miyim, babası mıyım banane” diyen öğretmeni; artık bir yerlerden fonlana fonlana obez hale gelip, hareket kabiliyetini yitirmiş, düşünce özgürlüğünü kaybetmiş sivil toplum kuruluşları; televizyonda boy boy gösterdikleri mafya dizileri ile yaşanılacak hayat bu modelini ortaya çıkaran medya; sosyal medyada silahlarla, balya balya paralarla, lüks arabalarla boy gösteren sözüm ona fenomenler… Velhasılıkelam bu çocuğun suça sürüklenmesinde hepimizin biraz da olsa payı var.”

İlk adım uyuşturucuyu yurda sokmamak olmalı
Avukat Gülsüm Gebel ise uyuşturucu konusunda güvenlik açısından eksiklere dikkat çekti.
Türkiye’de ciddi güvenlik zafiyeti olduğunu belirten Gebel “Europol’ün 2024’te hazırladığı rapora göre Avrupa’da kullanılan eroinin ana kaynağı Afganistan. Ancak eroinin AB ülkelerine kaçakçılığında en önemli geçiş noktası Türkiye. Bu niye önemli? Önce arz ediyor, arzdan sonra pazar oluşuyor. İmalat ve ticaret arttıktan sonra bu sefer kullanım kat kat üstüne çıkıyor. Çünkü ülkeye girdi, insanlar bunu tanıdı, sattı ve bunu kullandı. Kısacası bunu ülkeye önce devlet olarak sen sokmayacaksın” dedi.

Geleceği savunmak istiyorsak her şeyden önce gençliği savunmalıyız
Programın son konuşmacısı Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ömer Eyercioğlu oldu.
“Geleceği savunmak istiyorsak her şeyden önce gençliği savunmalıyız” diyen Eyercioğlu şöyle devam etti:
“İçine düştüğümüz şu hali birçok ülke yaşıyor olabilir ama inanın Türkiye’deki seviyede organize bir suç grubu oluşmamış. Her ülke bununla ilgili önlemler alıyor. Bizde tamamen başıbozukluk, kimse yok, ilgilenen yok. Siz savunma sanayinde en güçlü silahları yapın ama insanınız çürümüşse, onu taşıyacak bir nesil yoksa, gençliğimizi ve istikbalimizi kaybettik demektir. Onun için bugün, gençliği savunmak, gençliğe sahip çıkmak ülkeyi savunmaktır, ülkeye sahip çıkmaktır.”

Uzman isimler uyuşturucu, çeteleşme, bahis ve kumar konularında gençleri ve aileleri bilgilendirdi.

Gaziantep’te yapılan programda Psikolog Gökhan Bingöl “evde bağımlı bir birey varsa mutlaka o evde kaybolan bir şeyler olur” diyerek aileleri dikkatli olmaya çağırdı:
“Eğer evinizde bir şeyler kayboluyorsa şüphelenebiliriz. “Benim bir yüzüğüm vardı, 1000 TL param vardı, gitti” gibi böylesi çok danışanımız oldu. İşte evdeki salçayı götürdü, evdeki zeytinyağını götürdü. Satıp paraya dönüştürüyor, bağımlı olduğu şey neyse ona harcıyor. Esrar, sanal bahis, kumar neyse artık. Çünkü burada kişinin kendini durdurma mekanizması ortadan kalkmış, fren yok”

Çocukları suça kim sürüklüyor?
Gazeteci yazar Haşim Özyurt suça sürüklenen çocuklar konusunu işledi. Özyurt çocukları suça kimin sürüklediğini tek tek sıraladı:
“Çocuğunu hayatın karanlık koridorlarında tek başına bırakmış anne babası; banane komşunun çocuğundan diyen komşusu; “dedem öldüğünde bunlar 3 tane fıstık ağacını fazla almıştı, fazla sevmeyiz” diyen akrabası; Allah’ın dinini sadece dört duvar arasına caminin içine sıkıştırıp, “ben namaz kıldırma memuruyum” diyen din görevlisi; okulda 2 çarpı 2’nin en iyi nasıl çarpılacağını öğretip “annesi miyim, babası mıyım banane” diyen öğretmeni; artık bir yerlerden fonlana fonlana obez hale gelip, hareket kabiliyetini yitirmiş, düşünce özgürlüğünü kaybetmiş sivil toplum kuruluşları; televizyonda boy boy gösterdikleri mafya dizileri ile yaşanılacak hayat bu modelini ortaya çıkaran medya; sosyal medyada silahlarla, balya balya paralarla, lüks arabalarla boy gösteren sözüm ona fenomenler… Velhasılıkelam bu çocuğun suça sürüklenmesinde hepimizin biraz da olsa payı var.”

İlk adım uyuşturucuyu yurda sokmamak olmalı
Avukat Gülsüm Gebel ise uyuşturucu konusunda güvenlik açısından eksiklere dikkat çekti.
Türkiye’de ciddi güvenlik zafiyeti olduğunu belirten Gebel “Europol’ün 2024’te hazırladığı rapora göre Avrupa’da kullanılan eroinin ana kaynağı Afganistan. Ancak eroinin AB ülkelerine kaçakçılığında en önemli geçiş noktası Türkiye. Bu niye önemli? Önce arz ediyor, arzdan sonra pazar oluşuyor. İmalat ve ticaret arttıktan sonra bu sefer kullanım kat kat üstüne çıkıyor. Çünkü ülkeye girdi, insanlar bunu tanıdı, sattı ve bunu kullandı. Kısacası bunu ülkeye önce devlet olarak sen sokmayacaksın” dedi.

Geleceği savunmak istiyorsak her şeyden önce gençliği savunmalıyız
Programın son konuşmacısı Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ömer Eyercioğlu oldu.
“Geleceği savunmak istiyorsak her şeyden önce gençliği savunmalıyız” diyen Eyercioğlu şöyle devam etti:
“İçine düştüğümüz şu hali birçok ülke yaşıyor olabilir ama inanın Türkiye’deki seviyede organize bir suç grubu oluşmamış. Her ülke bununla ilgili önlemler alıyor. Bizde tamamen başıbozukluk, kimse yok, ilgilenen yok. Siz savunma sanayinde en güçlü silahları yapın ama insanınız çürümüşse, onu taşıyacak bir nesil yoksa, gençliğimizi ve istikbalimizi kaybettik demektir. Onun için bugün, gençliği savunmak, gençliğe sahip çıkmak ülkeyi savunmaktır, ülkeye sahip çıkmaktır.”

Yorumlar
Yorum bulunmuyor.