BTP'ye ancak iltihak olur
15.08.2002 00:00:00
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Tarsus'ta da, İskenderun'dan farklı olmayan bir miting düzenledi. Yine bunaltıcı, bayıltıcı sıcağa, yine mesai saatine rağmen onbinlerce Tarsuslu, Tarsus Cumhuriyet Meydanı'nda II. Kuvay-ı Milliye'nin önderi Prof. Dr. Haydar Baş'ı ve BTP kurmaylarını dinlemeye koştu. "Bu vatan, bu millet sizi bekliyor" diye haykırdı.
Mitinge katılan coşkulu onbinlerce Tarsusluya hitaben konuşan Prof. Dr. Haydar Baş, ülkemiz Türkiye'yi içinde bulunduğu badireden, çöküntüden nasıl kurtaracağını anlattı. "Biz 7'den 70'e toplumun tamamının sahibiyiz. Ayağına diken batan herkesin acısını kendi bedenimizde duymaktayız. İşte bu ruh, bu şuurla yola çıktık" diyen Prof. Dr. Haydar Baş, çocuk, anne, emekli, kimsesizler, gençler, aile yuvası kurmakta güçlük çekenler, evsizler, mahkûmlar, nakliyeciler, şoförler, esnaf, sanayiciler, işadamları, çiftçiler, KOBİ'ler, özürlüler, hayvancılık-denizcilik-ormancılıkla uğraşanlar başta olmak üzere toplumun tümünü kucaklayan iktisadi ve sosyal reform paketlerini açtı. Bu paketin muhtevasından, "Vergisiz Türkiye" projesinden, daha önceki mitinglerde de miletimizi haberdar eden Prof. Dr. Haydar Baş, "Vergisiz Türkiye" projesinin bir boyutunu daha şöyle ortaya koydu:
"Biz öyle bir toplum dengesi ortaya koyacağız ki bir sınıf tüketen, bir sınıf da üreten olacak. Tüketen sınıf tükettiği için zaten vazifesini yapmış olacak. Üreten sınıf da tüketen sınıfın harcaması ile para kazanmış olacak. İşte o sınıf devlete vergi verecek. 100 milyarın altında geliri olan hiçbir vatandaşımız bir tek kuruş vergi vermeyecek."
Bu projede milletvekillerine de, milletin vekilleri gibi hareket etme zorunluluğu getirileceğine dair işaretler veren Prof. Dr. Haydar Baş şöyle devam etti: "Millet adına işgören vekiller artık Meclis'te oturup dedikodu yapmayacak. Dünyayı dolaşacak. Afrika'ya, Asya'ya, Uzakdoğu'ya, ABD'ye, Avrupa'ya gidecek; pazar arayacak. Vatandaş üretecek, onlar pazar bulacak. Böylece dünya bizim pazarımız olacak."
Geri kalmış ülkelere de güneş
Öngördükleri, hazırladıkları projeler, reform paketleri BTP iktidarında uygulandığında, Türkiye'yi iki yılda kalkındıracaklarını söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, projelerinin nasıl bir özellik taşıdığına da, "Allah nasip ederse geri kalmış ülkelerin de güneşi olacağız. Önderi olacağız. Onlar da bizi taklit edecekler ve inşaallah onlar da kalkınacaklar" cümleleriyle dikkat çekti.
"Bize ancak iltihak olur"
Prof. Dr. Haydar Baş, Tarsus'taki konuşmasında, son günlerde medyada yer alan ve Erbakan'ın da içinde olduğu belirtilen ittifak arayışlar haberi hakkında da açıklamada bulundu. Prof. Dr. Haydar Baş, bu konuda şöyle dedi: "Birileri bizim ittifak edeceğimizi söylüyorlarmış. Boyalı basının yalanlarına sakın inanmayın. Bizimle ittifak olmaz. Bize ancak iltihak olur. Kapımız herkese açıktır."
AB'ye karşı tek parti BTP
BTP'nin "AB'ye Karşı Bağımsız Türkiye" mitinginde, Prof. Dr. Haydar Baş, Avrupa Parlamentosu'nun, Türkiye'yi Kıbrıs'ta işgalci gören, TSK'nın oradan çekilmesini isteyen, Kardak Adasını Yunanistan'a ait sayan, Ege Kıta Sahanlığı sorununu Lahey Adalet Divanı tuzağına çeken, İstanbul suriçinde Vatikan modeli bir Ortodoks Din Devleti öngören kararlarını okuyarak, "İşte bunun için AB'ye hayır diyorum" dedi. Prof. Dr. Haydar Baş şunları söyledi.
"BTP dışındaki bütün partiler AB'ye girme yarışındalar. Son zamanlarda MHP'nin "AB'ye karşıyım" demesine bakmayın. Uyum yasalarının altına imza atan sayın Devlet Bahçeli değil miydi? Sayın Bahçeli; "Biz idamın kaldırılmasına karşıyız" diyor ama öyle oyun oynadı ki, "Karakolda doğru konuşur, mahkemede şaşar" misalini oynuyor. Benimle geliyor doğru konuşuyor, Meclis'te şaşırıyor. Gittiler, canavarla parçaladılar. Şimdi oturup milletle ağlamak istiyorlar. Ama imtihan bir defadır. Kaybettiler. Çünkü bu millet söz verip de döneni katiyyen affetmez."
Oyunlar artık bozuldu
Prof. Dr. Haydar Baş, Tarsus konuşmasında, milletimiz üzerinde çok ciddi oyunlar oynandığını, Hicaz'da sergilenen İngiliz oyununun aynen sergilenmek istendiğini, entrikalarla milletin devletle, ordumuzla, ailemizle, milletle karşı karşıya getirildiğini, örfü, adeti, dini, kıblesi bir bu milletin bölünmek istendiğini, Güneydoğu'nun bizden koparılmaya çalışıldığını söylerek, "Ama benim Kürt kardeşim ki, onlara taviz vermeyecek, 'hayır' diyecek" dedi.
Milletin, Cumhuriyeti kuran irade ile de karşı karşıya getirilmek istendiğini söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, bu oyunu Mustafa Kemal Atatürk'ün şu sözleriyle bozduklarını belirtti:
"Bizim dinimiz en makul, en tabiî dindir. Ve ancak bundan dolayı son din olmuştur."
"O, Allah'ın birinci ve en büyük kuludur. O'nun izinde bugün milyonlarca insan yürüyor. Benim senin adın silinir, fakat sonsuza kadar O (Hz. Muhammed) ölümsüzdür."
"Türk ulusu daha dindar olmalıdır. Yani tüm sadeliğiyle dindar olmalıdır. Dinime, bizzat gerçeğe nasıl inanıyorsam buna da öyle inanıyorum."
"Bütün dünyanın Müslümanları Allah'ın son peygamberi Hz. Muhammed'in gösterdiği yolu takip etmeli ve verdiği talimatları tam olarak tatbik etmeli. Tüm Müslümanlar, Muhammed'i örnek almalı ve kendisi gibi hareket etmeli. İslamiyetin hükümlerini olduğu gibi yerine getirmeli. Zira ancak bu şekilde insanlar kurtulabilir ve kalkınabilir."
Mitinge katılan coşkulu onbinlerce Tarsusluya hitaben konuşan Prof. Dr. Haydar Baş, ülkemiz Türkiye'yi içinde bulunduğu badireden, çöküntüden nasıl kurtaracağını anlattı. "Biz 7'den 70'e toplumun tamamının sahibiyiz. Ayağına diken batan herkesin acısını kendi bedenimizde duymaktayız. İşte bu ruh, bu şuurla yola çıktık" diyen Prof. Dr. Haydar Baş, çocuk, anne, emekli, kimsesizler, gençler, aile yuvası kurmakta güçlük çekenler, evsizler, mahkûmlar, nakliyeciler, şoförler, esnaf, sanayiciler, işadamları, çiftçiler, KOBİ'ler, özürlüler, hayvancılık-denizcilik-ormancılıkla uğraşanlar başta olmak üzere toplumun tümünü kucaklayan iktisadi ve sosyal reform paketlerini açtı. Bu paketin muhtevasından, "Vergisiz Türkiye" projesinden, daha önceki mitinglerde de miletimizi haberdar eden Prof. Dr. Haydar Baş, "Vergisiz Türkiye" projesinin bir boyutunu daha şöyle ortaya koydu:
"Biz öyle bir toplum dengesi ortaya koyacağız ki bir sınıf tüketen, bir sınıf da üreten olacak. Tüketen sınıf tükettiği için zaten vazifesini yapmış olacak. Üreten sınıf da tüketen sınıfın harcaması ile para kazanmış olacak. İşte o sınıf devlete vergi verecek. 100 milyarın altında geliri olan hiçbir vatandaşımız bir tek kuruş vergi vermeyecek."
Bu projede milletvekillerine de, milletin vekilleri gibi hareket etme zorunluluğu getirileceğine dair işaretler veren Prof. Dr. Haydar Baş şöyle devam etti: "Millet adına işgören vekiller artık Meclis'te oturup dedikodu yapmayacak. Dünyayı dolaşacak. Afrika'ya, Asya'ya, Uzakdoğu'ya, ABD'ye, Avrupa'ya gidecek; pazar arayacak. Vatandaş üretecek, onlar pazar bulacak. Böylece dünya bizim pazarımız olacak."
Geri kalmış ülkelere de güneş
Öngördükleri, hazırladıkları projeler, reform paketleri BTP iktidarında uygulandığında, Türkiye'yi iki yılda kalkındıracaklarını söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, projelerinin nasıl bir özellik taşıdığına da, "Allah nasip ederse geri kalmış ülkelerin de güneşi olacağız. Önderi olacağız. Onlar da bizi taklit edecekler ve inşaallah onlar da kalkınacaklar" cümleleriyle dikkat çekti.
"Bize ancak iltihak olur"
Prof. Dr. Haydar Baş, Tarsus'taki konuşmasında, son günlerde medyada yer alan ve Erbakan'ın da içinde olduğu belirtilen ittifak arayışlar haberi hakkında da açıklamada bulundu. Prof. Dr. Haydar Baş, bu konuda şöyle dedi: "Birileri bizim ittifak edeceğimizi söylüyorlarmış. Boyalı basının yalanlarına sakın inanmayın. Bizimle ittifak olmaz. Bize ancak iltihak olur. Kapımız herkese açıktır."
AB'ye karşı tek parti BTP
BTP'nin "AB'ye Karşı Bağımsız Türkiye" mitinginde, Prof. Dr. Haydar Baş, Avrupa Parlamentosu'nun, Türkiye'yi Kıbrıs'ta işgalci gören, TSK'nın oradan çekilmesini isteyen, Kardak Adasını Yunanistan'a ait sayan, Ege Kıta Sahanlığı sorununu Lahey Adalet Divanı tuzağına çeken, İstanbul suriçinde Vatikan modeli bir Ortodoks Din Devleti öngören kararlarını okuyarak, "İşte bunun için AB'ye hayır diyorum" dedi. Prof. Dr. Haydar Baş şunları söyledi.
"BTP dışındaki bütün partiler AB'ye girme yarışındalar. Son zamanlarda MHP'nin "AB'ye karşıyım" demesine bakmayın. Uyum yasalarının altına imza atan sayın Devlet Bahçeli değil miydi? Sayın Bahçeli; "Biz idamın kaldırılmasına karşıyız" diyor ama öyle oyun oynadı ki, "Karakolda doğru konuşur, mahkemede şaşar" misalini oynuyor. Benimle geliyor doğru konuşuyor, Meclis'te şaşırıyor. Gittiler, canavarla parçaladılar. Şimdi oturup milletle ağlamak istiyorlar. Ama imtihan bir defadır. Kaybettiler. Çünkü bu millet söz verip de döneni katiyyen affetmez."
Oyunlar artık bozuldu
Prof. Dr. Haydar Baş, Tarsus konuşmasında, milletimiz üzerinde çok ciddi oyunlar oynandığını, Hicaz'da sergilenen İngiliz oyununun aynen sergilenmek istendiğini, entrikalarla milletin devletle, ordumuzla, ailemizle, milletle karşı karşıya getirildiğini, örfü, adeti, dini, kıblesi bir bu milletin bölünmek istendiğini, Güneydoğu'nun bizden koparılmaya çalışıldığını söylerek, "Ama benim Kürt kardeşim ki, onlara taviz vermeyecek, 'hayır' diyecek" dedi.
Milletin, Cumhuriyeti kuran irade ile de karşı karşıya getirilmek istendiğini söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, bu oyunu Mustafa Kemal Atatürk'ün şu sözleriyle bozduklarını belirtti:
"Bizim dinimiz en makul, en tabiî dindir. Ve ancak bundan dolayı son din olmuştur."
"O, Allah'ın birinci ve en büyük kuludur. O'nun izinde bugün milyonlarca insan yürüyor. Benim senin adın silinir, fakat sonsuza kadar O (Hz. Muhammed) ölümsüzdür."
"Türk ulusu daha dindar olmalıdır. Yani tüm sadeliğiyle dindar olmalıdır. Dinime, bizzat gerçeğe nasıl inanıyorsam buna da öyle inanıyorum."
"Bütün dünyanın Müslümanları Allah'ın son peygamberi Hz. Muhammed'in gösterdiği yolu takip etmeli ve verdiği talimatları tam olarak tatbik etmeli. Tüm Müslümanlar, Muhammed'i örnek almalı ve kendisi gibi hareket etmeli. İslamiyetin hükümlerini olduğu gibi yerine getirmeli. Zira ancak bu şekilde insanlar kurtulabilir ve kalkınabilir."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
