logo
28 KASIM 2025


Bu aziz vatana sahip çıkmanın adı

29.11.2016 00:00:00
Gün, hep birlikte külahlarımızı önümüze koyup kendi gerçeklerimizle yüzleşme ve hakikate teslim olma günüdür.
Bu bağlamda Gazi M. Kemal Atatürk'ten Prof. Dr. Haydar Baş'a uzanan eksendeki milli duruş ve yerli çözümler Türk milletinin bahtı ve yegâne çıkış yoludur.
Prof. Dr. Baş, Bağımsız Türkiye Partisi 6. Olağan Büyük Kongresi'de manifesto gibi bir konuşma yapmış, Atatürk'e dair şu hayati ölçüleri hatırlatmıştı:
"Mustafa Kemal emsali olmayan eşsiz bir liderdir kim ne derse desin.
Atatürk'e bir sürü iftiralar atıldı. Annesine, babasına ve şahsına iftiralar atıldı. Adı anıldığı zaman 'O dinsizdir' dediler.
Araştırdık gördük ki; Mustafa Kemal bunların dediği gibi değil...
Dosdoğru bir Müslüman ve ana-baba cihetiyle Ehl-i Beyt soyundan bir büyük insan? Mustafa Kemal dindar bir adam.
Atatürk demek, vatan demektir.
Eğer Mustafa Kemal'e sahip çıkmaz da iftira yoluyla O'nu eritmeye çalışırsanız, elinizde avucunuza vatan diye bir yer kalmaz.
Milletimiz eğer kendine ideal lider olarak Mustafa Kemal Atatürk'ü kabul etmez ise, 24 saatte yok olmaya mahkûm oluruz.
Bugün çektiğimiz sıkıntıların sebebi bu zâta sahip çıkmayışımızdır."
İlahî kuraldır: Nimetin kıymetini bilmeyip nankörlük yapanın elinden nimet gider (İbrahim Suresi, 14/7).
Bu aziz vatana ve Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne, Atatürk ve kadrosunun yıllar süren Kurtuluş Mücadelesiyle kavuştuk. Nankörlük eden yok olur.
Gazi Paşa, Sakarya Meydan Muharebesi için "Melhâme-i Kübrâ" diye niteler (E.Gen. Sadri Karakoyunlu, Sakarya Meydan Muharebesi'nin Yankıları (Melhâme-i Kübrâ, Büyük Kan Seli veya Büyük Savaş Alanı), Atatürk Araştırma Merkezi dergisi, Cilt XI, Mart 1995, Sayı 31, Sayfa 89-107).
Kıyamet öncesinin en büyük savaşı?
Sakarya, cephelerdeki askerlerin artık bittiği; son kalan subayların şehadete koştuğu ölüm-kalım savaşıdır.
Düşman: Bütün dünya!
Böyle bir ölüm-kaim sürecinden, bağımsız bir devlet ve yüce bir milleti, Prof. Dr. Baş'ın ifadesiyle, ancak üzerinde Ehl-i Beyt'in eli ve nefesi olan nasipli bir lider ve komutan çıkartabilir. Bugün de Türkiye, böyle nasipli ve külhan yürekli bir otorite etrafında kenetlenmeye muhtaçtır.
Savaşa dair bazı sırlarını dostlarıyla şöyle paylaşıyor:
"Nutkum (Söylev)'da söylemediğim, harpte yaşanan meçhul noktaları şimdi sizlere söylemeyi bir vicdan borcu biliyorum. Fevzi Paşa siperden sipere koşuyordu. Askerleri yüreklendiriyor, moral veriyor, alınması icap eden tedbirleri tamamlıyor, sonra da sipere diz çöküp, Kuran okuyor, Allah'tan medet ve yardım niyaz ediyordu. Bu adam insan değil bir evliyadır?" (Nurer Uğurlu, Sakarya: Savaşanlar Anlatıyor, Örgün Yay, İstanbul-2007, s.105-108; Damar Arıkoğlu, Hatıralarım, İstanbul-1961, s.259-260).
Yakın dostları da Gazi'nin şu sırlarını paylaşıyor: Sakarya Meydan Muharebesi'nin 23 Ağustos 1921 sonrası en kritik dönemlerinin yaşandığı, top seslerinin Ankara'dan dahi duyulduğu ve Büyük Millet Meclisi'nin Kayseri'ye nakledilmesinin bile düşünüldüğü günlerdir.
Mustafa Kemal, günlük çalışmalarının büyük bir kısmını yürüttüğü Ankara Tren İstasyonu'ndaki evde, erken kalktığı bir sabah Çavuş Ali Metin'e: "Acele olarak Fevzi Paşa'yı telefonla ara, bul ve hemen buraya gelmesini söyle" diyor.
Ali Metin, Fevzi Paşa'yı telefonla arayıp bulduğunda, Fevzi Paşa da Mustafa Kemal'in yanına gelmek üzere, evden çıkmakta olduğunu söylüyor.
Fevzi Paşa Mustafa Kemal'in yanına gelince, Mustafa Kemal, O'na bir kağıt kalem uzatıp:  "Bugün gördüğün rüyayı yaz ve bana ver" diyor.
Kendisi de bir kağıt kalem alıp aynı şekilde o gün gördüğü rüyayı, Fevzi Paşa'ya vermek üzere yazmaya başlıyor. Yazma işi bittikten sonra, her ikisi de karşılıklı olarak yazdıklarını alıp okuyorlar ve okuma işi bittikten sonra birbirlerine bakıp
sevinçle gülümsüyorlar.
Her ikisinin de yazdıklarını kendi kağıtlarından okuyan Ali Metin, her iki kağıtta da şu rüyanın yazılmış olduğunu görüyor:
Hz. Peygamber (s.a.a.) Efendimiz, Hacı Bayram-ı Veli'ye diyor ki: "Mustafa'ya söyle, korkmasın. Sonunda zafer onların olacaktır."
Aynı gece rüyalarında Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimizi, Hacı Bayram-ı Veli'ye bu sözleri söylerken gören o iki muzaffer kumandanın o günkü isimleri "Mustafa Kemal" ve "Mustafa
Fevzi"dir.
Benzer bir rüyayı, M. Kemal'in Trablusgarp cephesinden tanışıp duasını aldığı Şeyh Ahmet Sunusi Hazretleri de şöyle görmüştür: "Şeyh Sunusi Hazretleri bir gece Peygamberimizi (s.a.a) rüyasında görmüş ve koşup elini öpmek istemiş. Peygamber kendisine sol elini uzatmış, buna şaşıran ve mahzun olan Sunusî, Peygambere hitaben: Ya Resulallah niçin sağ elinizi vermediniz, diye sual edince; şu cevabı alıyor:
Sağ elimi Ankara'da Mustafa Kemal'e uzattım."
(Gürtaş Ahmet, Atatürk ve Din Eğitimi, DİB Yay., 6. Baskı, Ankara 1999, s.160-161; Altıner Avni, Her Yönüyle Atatürk, İstanbul 1961, s.154-155; İstiklal Harbimizde PTT, PTT Gn. Müd. Yay., Ankara-2009, s-302-303).
Evet, Atatürk demek, vatan demektir.
Bu aziz vatana adam gibi sahip çıkmanın bugünkü adı ve adresidir Prof. Dr. Haydar Baş.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler
Nifak ve haset
İlk 8 yolunda kayıp
Fenerbahçe, Avrupa Ligi'nde 2. beraberliğini aldı
Papa'nın tartışmalı gezisi başladı
Erdoğan Beştepe'de karşıladı
Bazı emekli askerlere orduevi yasağı!
Milli Savunma Bakanlığından açıklama
Dış ticaret açığı büyüyor
Ekim ayında yüzde 27,6 arttı
Uzaklaştırma kararı kurtaramadı
Mersin'de koca vahşeti
Eskişehir merkezli 4 ilde DEAŞ operasyonu
16 tutuklama
Beyaz Saray yakınlarında iki ulusal muhafız vuruldu
Trump: Terör saldırısı
İsrail ordusu Kuneytra'daki ihlallerini sürdürüyor
Bölgeye aynı gün ikinci kez girdi
ABD, Güney Afrika'yı G20'ye davet etmedi
Güney Afrika: Karar üzücü
Hong Kong'da bir sitede çıkan yangında 44 kişi öldü
279 kişiden haber alınamıyor
İsrail'in Haaretz gazetesinin haberi:
İsrail, hapishanelerindeki Filistinli esirleri aç bırakıyor
2026 için yeniden değerleme oranı belirlendi
Vergi ve harçlar yüzde 25.49 oranında artacak
İlaçtan zehirlenmişler
4 kişilik aile yok olmuştu
Mesai arkadaşını rehin almıştı
Üniversitede rehine operasyonu
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler
Nifak ve haset
İlk 8 yolunda kayıp
Fenerbahçe, Avrupa Ligi'nde 2. beraberliğini aldı
Papa'nın tartışmalı gezisi başladı
Erdoğan Beştepe'de karşıladı
Bazı emekli askerlere orduevi yasağı!
Milli Savunma Bakanlığından açıklama
Dış ticaret açığı büyüyor
Ekim ayında yüzde 27,6 arttı
Uzaklaştırma kararı kurtaramadı
Mersin'de koca vahşeti
Eskişehir merkezli 4 ilde DEAŞ operasyonu
16 tutuklama
Beyaz Saray yakınlarında iki ulusal muhafız vuruldu
Trump: Terör saldırısı
İsrail ordusu Kuneytra'daki ihlallerini sürdürüyor
Bölgeye aynı gün ikinci kez girdi
ABD, Güney Afrika'yı G20'ye davet etmedi
Güney Afrika: Karar üzücü
Hong Kong'da bir sitede çıkan yangında 44 kişi öldü
279 kişiden haber alınamıyor
İsrail'in Haaretz gazetesinin haberi:
İsrail, hapishanelerindeki Filistinli esirleri aç bırakıyor
2026 için yeniden değerleme oranı belirlendi
Vergi ve harçlar yüzde 25.49 oranında artacak
İlaçtan zehirlenmişler
4 kişilik aile yok olmuştu
Mesai arkadaşını rehin almıştı
Üniversitede rehine operasyonu
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.