İcmal Dergisinin Temmuz 2020 tarihli nüshasında "Dalgalanan bayrağa rüzgar olacağız" demiş ve devam etmişiz:
Yirminci yüz yılın son yarısını ve yirmi birinci yüz yılın da ilk yirmi senesini içine alan bir zaman diliminde bu dünyada, Anadolu coğrafyasında, Türk yurdunda ve Türk milleti içinde bir ilim adamı, bir siyaset adamı, bir devlet adamı ve hassaten bir gönül adamı yaşadı ki halk içinde ona hep Haydar Hoca derlerdi.
İnsanlık kalesine, insanlık kulesine ve insanlığın burcuna nice bayraklar dikti, dolu dolu bir hayat yaşadı ve ebedi aleme rıhlet etti.
Muhtelif branşlarda, ortalama bir adam boyunu aşacak hacimde eserler kaleme alarak ilim bayrağını dalgalandırdı.
İslam tarihinde bir benzeri olmayan "Ehl-i Beyt Külliyatı" çıkışı ile merhum Haydar Baş, hakkında nice doktora çalışmaları yapılması gereken çok özel bir ilim adamı olarak tarihe geçmiştir.
"Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim" diyen alemlere rahmet Hz. Muhammed aleyhisselamın en sadık takipçisi olarak, hayatın tüm alanlarında güzel ahlakın bayrağını dalgalandırdı.
Dostlarına, arkadaşlarına, sevenlerine, sevdiklerine, talebelerine, tanıdığı ve tanıştığı hemen herkese; hangi işin işçisi, hangi mesleğin adamı, hangi sanatın icracısı olurlarsa olsunlar, bulundukları ortamın en iyisi, en doğrusu, en dürüstü, en güveniliri olmalarını hep tavsiye etti.
"Hep haklı olun, Hak ile olun, hakkınıza sahip çıkın, hakkınıza sahip çıkmazsanız hakkınıza karşı en büyük haksızlığı kendiniz yapmış olursunuz" şeklindeki kulaklara küpe olacak sözleri ile, her zaman ve zeminde dik duruşu bayraklaştırdı.
"Tarım ürünleri stratejik ürünlerdir ve mutlaka devlet tarafından desteklenmelidir, asker silahsız savaşabilir ama aç asker savaşamaz" diyerek, mesajının ulaştığı ve ulaşacak olan her vatan evladının zihnine tarımın ne kadar önemli olduğunu yerleştirmiş oldu.
Bütün dünyayı karşısına almak pahasına da olsa haksızlığa-hukuksuzluğa karşı, her çeşit yalana-talana karşı, çalıp-çırpmanın her türüne karşı, zalimin ve zulmünün tümüne karşı tavır almayı, dik durmayı ve asla boyun eğmemeği bayraklaştırdı, hayatında örneklerle oraya koydu.
Hayatı boyunca hem insana hem de insanı ilgilendiren maddi ve manevi her ne varsa hepsine sahip çıktı.
Yaşadığı müddetçe ülke kaynaklarına göz diken küresel tefecilerin korkulu rüyası oldu.
Yalancılar ve her türlü yalana kapı aralayanlar ondan hiç hoşlanmadılar.
Talancılar ve her çeşit talana yol yapanlar ondan hep rahatsız oldular.
İlmi ve akademik unvanları emperyalizmin ve kapitalizmin bir aracı olarak kullanan üniversite mahfelleri onun Profesörlüğünden müthiş rahatsız oldular.
Bu milletin inanç ve kültürel kodlarını bozmak için türlü tuzaklar kuran harici ve dahili fesat şebekeleri Haydar Baş'ı hiç sevmediler.
Sürekli kavgadan, kargaşadan ve cedelleşmeden beslenen fitne-fesat odakları, hayatı boyunca birlik-beraberlik, dirlik-düzenlik diyen ve bunun esaslarını dillendiren Haydar Hoca'yı toplumdan ısrarla saklamaya çalıştılar.
Hayatı boyunca, genç dimağların, yetişmekte olan nesillerin, küresel işgalciler ve yerli işbirlikçileri tarafından zihinlerinin ve gönüllerinin kirletilmesine hep karşı çıktı ve onların oyun ve tuzaklarını ilk ifşa eden oldu.
İnsana ulaşmak için, insanın gönlüne girmek ve insanın gönlünü almak için, yaşadığı çağın bütün araç ve gereçlerini, bütün meşru vasıtalarını en iyi şekilde kullandı.
Haydar Hoca'nın bütün bu faaliyetlerine en yakından şahit olanlar olarak bizim kuşaklarımız derhal bir seferberlik ilan etmeli ve onun diktiği bu bayraklara rüzgar olmalı, rüzgar oluşturmalı ve hiçbir alanda hiçbir bayrağın yere düşmesine müsaade etmemelidirler.
Basın faaliyetlerinin çekirdeğini, temelini teşkil eden İcmal dergisinin ilk sayısından itibaren gerek yazar olarak gerekse satışında, dağıtımında, tirajının artırılmasında bizzat görev almış olan ve bugün artık 'ak saçlılar' diye anılan tüm arkadaşlarımız tecrübelerini de kullanarak genç kuşaklara örnek olmalıdırlar.
Muhterem ve merhum Prof. Dr. Haydar Baş'ın ebedi aleme rıhletinin ardından Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanlığını kabul eden oğlu Hüseyin Baş aslında çok ağır bir yükün altına girmiş bulunmaktadır. (devam edecek…)
- Soykırımı sonlandıramadı Ramazan / 18.03.2024
- Nice ayıplara şahit oldu Ramazan / 17.03.2024
- Tüm insanlığa açık bir beyandır Ramazan / 16.03.2024
- Dert çok hemdert yok ise işte Ramazan / 15.03.2024
- Her anımıza dolsa Ramazan / 14.03.2024
- Hak’tan bize fermandır Ramazan / 13.03.2024
- Bütün düğümleri çözer Ramazan / 12.03.2024
- Müjdelerle kapımızı çalsa Ramazan / 11.03.2024
- İz bırakanlar ve is bırakanlar / 10.03.2024