Bu bir görevdir

Ortadoğu'da olaylar ne kadar karmaşık hale gelse de sonucunun ne olduğu kesinleşmiştir. Bu hakikati görmemenin sonucu Irak'ın kaderini yaşamaktır. Bunu görmeyen bölge ülkelerinin başındaki idarecilerin sonunun ne olacağı beni fazla düşündürmüyor. Sonuç örneklerle tarihte kayıtlı, zamanımızda ise gözler önündedir. Önemli olan devletlerin bekası, halkının birliğinin korunmasıdır. Cesaret, soğukkanlılık, vatan sevgisi ve iman birleştiğinde çelikleşen bir beraberliği bozacak hiçbir güç mevcut olamaz. Komşu ülkelerin her biri öncelikle kendi sorumluluklarını yerine getirme mecburiyetindedirler. Zayıf ve sömürücü idarelerin hakim olduğu bölgemizde, geri kalmışlığın bir sonucu olarak ezilen halkların idare edenlere duydukları kin ve nefret, her ülkede dolarlarla elde edilen ihanet guruplarının varlığını oluşturmuştur. Aynı zamanda demokrasinin olmadığı bu bölgede, kurtuluş demokraside arandığından, demokrasinin hakikatte ne olduğunu da bilmediklerinden, ABD'nin kurtarıcı olarak düşünülmesi kaçınılmaz olmaktadır. Bunun en önemli faktörü muhalefetlerin diktaya karşı güçsüz olması, ve idarelerin adaletsiz olmasıdır. İşte bu nedenlerden bölgemizde kargaşa sürüp gidecektir. Müslüman kardeşlerimizi uyaracak bir merkezin bulunmaması ise tam bir felakettir. Örnek alacakları ülkelerin en başında geleni ne yazık ki onları ABD ye yem yapmak için BOP'a soyunmuş, hatta ortak olmuştur. Sakın yanlış anlamayın. Bu ortaklık düğündeki çalgıcı ile oynayanın o andaki ortaklığı gibidir. Ortada kıvıran baş rolü oynayan Türkiye. Maddi ve manevi zararlara uğrayan gene Türkiye. BOP'un patronları koltuk karşılığında ne isterlerse yaptırdıkları için bizi rampa olarak kullanıp diğerlerine sıçramaktadırlar. Örnek ortada, Irak, demokrasinin hayal olduğu, bir ülke haline sayemizde geldi. Hatta bir arada yaşaması mümkün olamayacak, yıllarca kardeş kanının döküleceği bir topluluk haline getirildi. Bunu inkara kimsenin yüzü olamaz. Bu örneğin tam bir ders olması gerekirken, henüz daha ders alınmadığı gerçeği ortadadır. Orta  Doğuda iki büyük güç vardır. Orta doğuda istikrar bu iki gücün anlaşması ile oluşacaktır. Şu anda tek çözüm budur gerisi kargaşayı arttırmaktan ve paramparça olmaktan  başka bir şey değildir. Kendinde olmayan demokrasiyi başka bir ülkeye kimse taşıyamaz. Demokrasi toplumların yapısına göre değişiklik gösterir. Bu gerçekte böyledir. İşin aslında demokrasinin sahibi bu gelişmiş ülkeler olamaz. Bu ülkeler, demokrasiyi nalıncı keseri gibi kullananlar, dünyayı kaosa sürükleyerek çıkarları doğrultusunda yönetmek isteyenlerdir. Küreselleşme palavraları ile tüm kaynaklara el koymaktadırlar. İnsan hakları dedikleri kendi halklarının menfaatleridir. Milletimizin görevi Irakta ortaya çıkan daha doğrusu ABD ve müttefiklerince çıkartılan kaosu ortadan kaldırmak, Ortadoğu'ya düşen BOP belasını bir an önce etkisiz hale getirmektir. Bu görev bölgenin Müslüman Ülkelerinin, öncelikle Türkiye  ve İran'ının görevidir. Bu gerek ve yeter şarttır. ABD olmayan iftira ve yalanlarla Iraka saldırmış kukla hükümetler ile ve yaptığı iki yönlü katliamlarla ibadethanelere saldırmış aklı sıra Sünni ve Şiileri karşılıklı çatışır gösterirken. Hem soykırımı sağlamış, ve tüm soykırımı sanki iç savaşmış gibi dünyaya yutturmaya çalışmaktadır. Irakta yaşananlar gerçekten inanılmaz bir boyuta taşınmıştır. Irak halkının bu durumda ne yapacağını bilememesi normaldir. Dini liderlerinin gücü olsa da zaman, zaman şüphe ve fitne bunu kullanmalarına mani olacakyır. Ancak bölgenin bu liderlere sadece manevi desteği kaosu çok kısa sürede yok edebilecek, Kürtler hariç, birlik olan ülkeden ABD tası tarağı toplayıp defolup gidecektir. Geçen her saniye dönüşü olmayan yolda ilerlemektir. Orta Doğuyu felakete sürüklemektir. Sahtekarlar ve hainlerle işbirliği demektir. Hem dünyada hem de Ahiret'de hesap demektir. Bize ne oldu ki haçlı seferlerini turizme karıştırdık.