Bu köpekler kedileri neden kovalamıyor?

Başlık sizin de garibinize gitti değil mi? Çünkü hep biliriz ki köpekler; kedileri kovalamaktan hoşlanırlar, çünkü kedilerden nefret ederler.

Kedi, köpekten neden kaçtığını, köpek de kediyi neden kovaladığını biliyor mudur acaba ? Ya da köpek; "Ya, ben bu kedinin peşinden niye koşturuyorum" diye sormuş mudur kendine? Eminim kedi de sormuştur: "Bu it benden ne istiyor!" diye.

Köpek kedi kovalamacası üzerine farklı teoriler var. Kedilerin nankör olması, sahiplerine sadık köpeklerin gıcığına gidiyor olabilir.

Kedinin sahibine karşı o yılışık mırnavlaşması karşısında aldığı ödül, köpeği sinirlendiriyor da olabilir. 

"Kuyruk sallama mevzusu tarihten beri aralarında yanlış anlaşılmıştır, bu da düşmanlığa sebep olmuştur" diyenler de var.

Veterinerler; "Bazı köpekler, içgüdüsel bir davranışın bir parçası olarak kedileri kovalama eğiliminde olabilir" diyerek işin içinde çıkmışlardır.

Benim teorime göre köpekler; kedileri kovalayarak avcılık pratiği yapıyorlar.

İnternette; "Köpeğimin kedimi kovalamayı bırakmasını nasıl sağlayabilirim?",  "Köpeğim neden kedime takıntılı?", "Köpekler neden kedilerle oynuyor?", "Köpekler neden hayvanları kovalar?" diye açılmış yüzlerce konu var.

Bir süredir işte bu konuyu yazmak için bekletiyordum. Kedi ile köpek arasındaki tarihi ezeli düşmanlığı bilirsiniz. Önünüzden bir anda kuyruğunu kabartmış halde bir kedi hızlıca geçer. Ya bir ağaca ya da yüksek bir yere kendini zor atar. Az sonra arkasından tın tın tın bir köpek kovalıyordur onu çünkü. 

Ama Bakırköy Kartaltepe mahallesinde durum bu mu? Mahallenin orta yerinde kavşakta yan gelip yatan üç dört köpek. Yanında az ötede dört beş kedi yine aynı keyifle yatıyor. Kediler ve köpekler birlikte barış içinde geçiniyorlar. Bir gün, iki gün değil kaç defa geçiyorum hep aynı manzara. Tabi canımı sıktı bu durum. Tıpkı ABD'nin ortadoğuda düşündüğü gibi benim de görmek istediğim durum bu değil. Neredeyse kedi, köpeğe yaslanarak uyuyacak. 

Demokrasi getirmeye meraklı beyaz adam gibi tabi bu hal benim dikkatimi çekti. Geleneksel olarak kavga etmeleri gerekiyor çünkü. Tıpkı ABD'nin Ortadoğu'da görmek istediği durum gibi…

Bu böyle olmamalı. Hep alışık gördüğüm aksiyon burada neden yok! Kediye dedim; "Bak bu senin düşmanın yanında, bununla bir arada durmaman lazım. Az sonra sana saldıracak. Tıpkı ABD'nin Ortadoğu'da yaptığı taktikleri uygulamaya başladım. Neticede beyaz adamdan strateji taktikleri öğrendik. Kedi tınlamadı tabi.

Başka gün yine aynı manzara… Kediler ve köpekler aynı kavşakta huzur içinde bir arada. Bu sefer köpeğin kediyi fark etmesi için birkaç hareket yaptım: "Bak bu kedi nasıl oluyor da senin bölgende durabiliyor. Ağam, bu ne cürettir. Düzen bozulmuyor mu? Buradaki hak senindir. Kovalaman lazım bu kedileri" dedim. Köpek başını hafifçe kaldırır gibi yaptı yine uzanıp keyfine devam etti.

Yahu Amerika bu iş ortada dünyanın her yerinde ne kadar kolay yapıyor. Üç beş kedi ile köpek bir mahallede. Zaten aralarında ezeli düşmanlıkları var. Bunları bile kavga ettiremedim. 

Neyse hikâyenin son kısmına gelelim. İnanmayan gidip baksın. Olay yerini anlatırken bunu sona sakladım. Manzara şu: Kedi ve köpekler birbiri ile iç içe yayılmış. Yanlarında da bolca yiyecek var. Bir adam; kendine iş edinmiş (ki bu adamı bir gün gördüm, fötr şapkalı biri. Elinde yiyecek çantası ile sabahları aynı saatlerde) her gün bu bölgedeki kedi ve köpeklerin karnını doyuruyor.

Anlayacağınız işin sırrı bu. Buradaki kedi ile köpeklerin karnı her zaman tok. Ne biri diğerine saldırıyor; ne de birbirlerinin yemeklerine yan bakıyor. Yiyeceğini almadığından emin olduğu için de kovalamaca da olmuyor. İkisinin de önü yemek dolu çünkü.

Meğer barışın, huzurun sırrı buymuş. Karnını doyurmak. Karınları doyunca bu bölgede ne kavga var ne de kovalamaca. Bir adam; ezeli düşman olarak bildiğimiz kedi ve köpeklerin karnını doyurarak tarihi düşmanlıkları bitirmiş. Bir adam alışageldiğimiz ve asla değişmez dediğimiz tarihi değiştirmiş. İnanmazsanız gidip bakın. İşi bilen için mesele bu kadar basit.