Israrla savundukları iktidar partisine toz kondurmamak için, sebep olduğu bütün yolsuzlukları ve yoksullukları hep başkalarına mal edebilmek için kılı kırk yaran, kırk dereden su getiren arkadaşlara okkalı cevap 'Metin abilerinden' geldi.
Herhangi bir semtte herhangi bir caddede baştan başa bir gezinti yapıldığında bütün lokantaların dolu olduğu görülecekmiş, işte bu manzara ise toplumdaki zenginliğin ve refahın göstergesi sayılmalıymış.
Trafikteki araba sayısına gelince, mesela İstanbul'un en ücra semtlerinde bile park sorunu varmış, arabalara yer bulunamıyormuş, dolayısıyla fakirlik ve yoksulluk yaygarası yapanlar haksız imişler.
Çarşıda-pazarda, markette-bakkalda her gün değişen astronomik fiyatlar, mutfaklardaki yangınlar bu tür söylentileri ve söyleyenleri anında yalanlasa da, yıllardır alkışladıkları partiye söz gelmesin diye bu iddialarını sürdürüyorlardı ki, partilerinin içinden birileri, yetkili ve etkili birileri bütün bu iddiaları çürütmüş oldu.
Partide şu andaki görevi nedir bilmiyorum ama, başından beri AKP'deki en etkili ve yetkili isimlerden biri olan Metin Külünk, sosyal medyada yayınladığı paragraflardan sadece birisinde şöyle diyor:
"En üstteki yüzde 10'luk kesim toplam servetin yüzde 67'sine sahipken, en alttaki yüzde 50'lik nüfus toplam servetin sadece yüzde 4'üne sahiptir. Acaba ekonomi yönetimi bu tabloyu okuyor mu? Bürokratlar bu tablodan haberdar mı?"
Seksen beş milyonluk koskoca ülkede demek ki lokantaları dolduranlar nüfusun kaçını oluşturuyormuş?
Toplam servetin yüzde 67'sini yiyenler kimlermiş?
Toplam servetin yüzde 4'ü ile yetinmesi ve sabretmesi gereken kitlelerin oranı ne kadarmış?
Demek ki sokakları dolduran arabalar kimlere aitmiş?
Yıllardır bizler yazıp-çiziyoruz duymuyor, dinlemiyor ve anlamıyorsunuz, buyurun içinizden birinin çok çarpıcı tespitleri, çok daha çarpıcı olanları da var.
Sözün sonunda, kafamıza takılan bir soruyu sormazsak sanki yazı eksik kalacak; peki kardeşim bu tablo kimin eseri, bu hazin tablodan sadece bürokratlar mı sorumlu?
- Hangisine daha çok üzüldünüz? / 23.04.2024
- Halleri var bizimkine benzemez / 22.04.2024
- ‘Hazır ol cenge eğer ister isen sulh-u salah’ / 20.04.2024
- Doymayan gözden ve ürpermeyen kalpten… / 19.04.2024
- Dilde adalet / 18.04.2024
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 14.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 10.04.2024
- Bayram gelmiş! / 09.04.2024