Herkesin bir yaş daha büyüdüğü yılların yer değişimi sürecinde "...aa bir yaşıma daha girdim" dedirtecek bulanık beyanatlar dinledik çeşitli ağızlardan.
Mesela çiçeği burnunda Diyanet İşleri Başkanımızın, yılbaşı dolayısıyla sergilenen binbir çeşit rezaletleri, küresel kültürün bir gereği şeklinde takdim etmesi insana "bir yaşıma daha girdim" dedirtecek cinsten bir karışık durum...
Muharref Hristiyanlıktan beslenen Batı'nın insanlığa dayattığı deli saçmalıkları, hezeyanları, insani değerleri yok sayan çıkar, kazanç merkezli nevzuhur gelenekleri, ne zamandan beri küresel kültürden sayılmaya başlandı diye sormak isteriz?
Asgari ücretin güya büyük artışlarla üçyüzmilyon olarak açıklandığı, onu da bulabilmek için on milyondan fazla insanımızın sıra beklediği ülkemizde bir avuç mutlu azınlığın bir gecede milyarları saçıp savurmasına siz küresel kültür mü diyorsunuz?
Bir yandan bu milletin bin yıllık örfünü geleneğini, kültürünü birikimini satıp-süpürmeyi, söküp götürmeyi hedefleyen, diğer yandan ezanın yerine çanı, hilalin yerine haçı ikame etmek için hayasızlığın edepsizliğin binbir çeşit versiyonunu sahneleyen emperyalizmin ayak seslerine, küresel kültürün gerekleri olarak mı bellettiler size? Yazık ki yalnız bellemişsiniz.
Devletin televizyonunda dahil olmak üzere yılbaşı çılgınlıklarına, sergilenen dizboyu rezaletlere ve hayasızlığa çanak tutan bütün kanalları kınıyoruz.
İslamı, İslam kültürünü çağrışım yaptıracak en küçük bir sembole, kırmızı görmüş boğa gibi yaklaşma mantığını, Hristiyanlığın, Batı medeniyetinin bu tür versiyonlarına "sefa geldin hoş geldin" yaklaşımını şiddetle ve nefretle kınıyor ve reddediyoruz.
Bu tarz bir yaklaşım, ister Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan gelsin, isterse Genelkurmay Başkanlığı'ndan gelsin, bize ait olmadığının, bu aziz milletin örfü ile geleneği ile hiç bir ilgisi olmadığının altını çizmek istiyoruz.
Camiden çıkıp, caminin avlusunda cenaze namazı kılan Müslümanların kıyafetlerini çağdışı olarak gören ama sadece İstanbul'da bir gecede yüzden fazla trafik kazasına neden olan yılbaşı çılgınlıklarını göremeyen, Kuzey Irak'ta vatanımızın bölünmez bütünlüğüne yönelik gelişmeleri göremeyen, Kıbrıs'ta işgalci ilan edildiğini göremeyen gözlerin, acil bir göz doktoruna başvurmalarının şart olduğuna inanıyoruz....
Tefecilik, insanları iliklerine kadar sömürmek, küresel ekonominin bir parçası ise alın başınızda paralayın, istemiyoruz.
Çöpten ekmek toplayarak geçimini sağlamaya çalışanların günden güne çığ gibi büyüdüğü bir ülkede, çoğunun bu kara kışta donma tehlikesi ile karşı karşıya olduğu ülkemizde; çağdaş görünebilmek için hayvani arzularını tatmin için milyarları saçıp savurmak küresel kültürün bir parçası bir şubesi ise bize küresel kültürü küreklerimizle küreyip atmak isteriz.
Yıl değişti ama bazılarını gözlük numaraları hala aynı. Bu yüzden bakışları bulanık ve zihinleri de alabildiğine karışık.
Mesela çiçeği burnunda Diyanet İşleri Başkanımızın, yılbaşı dolayısıyla sergilenen binbir çeşit rezaletleri, küresel kültürün bir gereği şeklinde takdim etmesi insana "bir yaşıma daha girdim" dedirtecek cinsten bir karışık durum...
Muharref Hristiyanlıktan beslenen Batı'nın insanlığa dayattığı deli saçmalıkları, hezeyanları, insani değerleri yok sayan çıkar, kazanç merkezli nevzuhur gelenekleri, ne zamandan beri küresel kültürden sayılmaya başlandı diye sormak isteriz?
Asgari ücretin güya büyük artışlarla üçyüzmilyon olarak açıklandığı, onu da bulabilmek için on milyondan fazla insanımızın sıra beklediği ülkemizde bir avuç mutlu azınlığın bir gecede milyarları saçıp savurmasına siz küresel kültür mü diyorsunuz?
Bir yandan bu milletin bin yıllık örfünü geleneğini, kültürünü birikimini satıp-süpürmeyi, söküp götürmeyi hedefleyen, diğer yandan ezanın yerine çanı, hilalin yerine haçı ikame etmek için hayasızlığın edepsizliğin binbir çeşit versiyonunu sahneleyen emperyalizmin ayak seslerine, küresel kültürün gerekleri olarak mı bellettiler size? Yazık ki yalnız bellemişsiniz.
Devletin televizyonunda dahil olmak üzere yılbaşı çılgınlıklarına, sergilenen dizboyu rezaletlere ve hayasızlığa çanak tutan bütün kanalları kınıyoruz.
İslamı, İslam kültürünü çağrışım yaptıracak en küçük bir sembole, kırmızı görmüş boğa gibi yaklaşma mantığını, Hristiyanlığın, Batı medeniyetinin bu tür versiyonlarına "sefa geldin hoş geldin" yaklaşımını şiddetle ve nefretle kınıyor ve reddediyoruz.
Bu tarz bir yaklaşım, ister Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan gelsin, isterse Genelkurmay Başkanlığı'ndan gelsin, bize ait olmadığının, bu aziz milletin örfü ile geleneği ile hiç bir ilgisi olmadığının altını çizmek istiyoruz.
Camiden çıkıp, caminin avlusunda cenaze namazı kılan Müslümanların kıyafetlerini çağdışı olarak gören ama sadece İstanbul'da bir gecede yüzden fazla trafik kazasına neden olan yılbaşı çılgınlıklarını göremeyen, Kuzey Irak'ta vatanımızın bölünmez bütünlüğüne yönelik gelişmeleri göremeyen, Kıbrıs'ta işgalci ilan edildiğini göremeyen gözlerin, acil bir göz doktoruna başvurmalarının şart olduğuna inanıyoruz....
Tefecilik, insanları iliklerine kadar sömürmek, küresel ekonominin bir parçası ise alın başınızda paralayın, istemiyoruz.
Çöpten ekmek toplayarak geçimini sağlamaya çalışanların günden güne çığ gibi büyüdüğü bir ülkede, çoğunun bu kara kışta donma tehlikesi ile karşı karşıya olduğu ülkemizde; çağdaş görünebilmek için hayvani arzularını tatmin için milyarları saçıp savurmak küresel kültürün bir parçası bir şubesi ise bize küresel kültürü küreklerimizle küreyip atmak isteriz.
Yıl değişti ama bazılarını gözlük numaraları hala aynı. Bu yüzden bakışları bulanık ve zihinleri de alabildiğine karışık.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- “Ey basiret ehli ibret alınız” / 11.05.2025
- Kavmi de Karun’a nasihat etmiş / 10.05.2025
- Ekmekten aştan bîhaber iktidar / 07.05.2025
- Bozulmamış ne kaldı? / 05.05.2025
- Aç bırakanlar ağlamayı da yasaklıyorlar / 02.05.2025
- Gözenin başında kim var? / 01.05.2025
- Nasıl oluyor da oluyor? / 30.04.2025
- Kiminin başı döner açlıktan kiminin başı çıkmaz balçıktan / 29.04.2025
- Gelsin / 25.04.2025
- İktidara düşen… / 22.04.2025
- Kavmi de Karun’a nasihat etmiş / 10.05.2025
- Ekmekten aştan bîhaber iktidar / 07.05.2025
- Bozulmamış ne kaldı? / 05.05.2025
- Aç bırakanlar ağlamayı da yasaklıyorlar / 02.05.2025
- Gözenin başında kim var? / 01.05.2025
- Nasıl oluyor da oluyor? / 30.04.2025
- Kiminin başı döner açlıktan kiminin başı çıkmaz balçıktan / 29.04.2025
- Gelsin / 25.04.2025
- İktidara düşen… / 22.04.2025