Bugün bu başlığı görenlerin tahmin edeceği gibi, Anayasa Mahkemesi'nin acizliğinden, demokratik haklarımızın perişan edilmesinden, aklı sıra topu üyelere atıp baraj kararında toplantıya gelmeyen AYM Başkanı'ndan, Mahkeme kararını henüz davacı olan ben denize yazılı olarak göndermeyip zaman kazanmaya çalışan Yargıtay'dan, Başbakan'ın İslam'ı suçlu gibi gösterdiği Fransa skandalından, Güneydoğu'da teröre teslim edilmiş halkımızın uğratıldığı felaketlerden, bahsetmeyeceğim.Büyük darbe, ilme bilerek veya bilmeyerek yapılan bir yanlışlıktır. İlimde, temel bilimler vardır. Mühendislerin kullandıkları temel bilimlerin Matematik, Fizik, Kimya olduğu ve Tıbbi bilimlerin temelinde ilave olarak Biyolojinin olduğu gerçektir. Bu temel bilimlerin aradan çıkartılması asla mümkün değildir. Bunun neticesinde önce Kimya Mühendisliği, daha sonra Fizik Mühendisliği ve Matematik Mühendisliğine ihtiyaç duyulmuştur. Matematiği bilmeyen hiç bir Fizik Mühendisine rastlamak mümkün değildir. Ama tüm diğer mühendisliklerde genellikle bu temel bilim dalları çeşitli bahanelerle, yeterli okutulmamaktadır. Okutulsa da ancak temel düzeydedir. Hangi mühendislik dalı olursa olsun tüm mühendis adaylarının bu temel bilimlerdeki ehil öğretim elemanları ile eğitilmeleri şarttır.Bilimsel araştırmalar, buluşlar ve yeni teknolojiler, temel bilimlerin eksiksiz olarak uygulanması sonucu ortaya çıkabilmektedirler. Temel bilimleri yarım yamalak bilen bir mühendisin, teknolojiye katkısı son derecede sınırlı olmak zorundadır. Aslında teknisyen seviyesindedir. Hatta unvanı ne olursa olsun, temel bilimlerin eğitiminde, başka daldan bir öğretim üyesinin kullanılması kabul edilir bir tutum değildir. Buna mecburi durumlar da dahildir. Tüm mühendisliklerde temel bilimlerin ağırlığı en az yüzde yüzdür. Çünkü tüm mühendislikler temel bilimlerin dallarıdır. Mühendislikte yüksek lisans ve doktora eğitimleri temel bilimlere daha detaylı girmektir. Bundan dolayı, zayıf temel eğitim alınarak yeterli araştırma gücü elde edilemez. Hayat tecrübemle söylüyorum. Fizik mühendisliğinin en önemli özelliği, çok yönlü araştırma kapasitesine sahip olmalarıdır. Her konuya kolayca adapte olabilmeleridir. Tıpta kullanılan tüm cihazların, nükleer sahada elde edilen gelişmelerin ve teknolojilerin, uçağından, füzesine, uydusundan, sondajına, inşaatından, ilaç sanayisine madeninden, analiz cihazlarına, adli tıbbına, halk sağlığına, inşaatına, malzeme bilgisine, aklınıza gelebilecek her türlü teknolojide fizik mühendisi ihtiyacı vardır. Son zamanlarda, üniversitelerin Fizik Mühendisliği bölümlerine müracaatların azaldığını gördüğümde şaşırdım. Sebebini araştırdığımda, buradan mezun olanların iş bulmada zorluklarla karşılaştığını gördüm. Fizik Mühendisliği Odasının pasif ize edilmesi, her türlü piyasa yetkilerinin ve dolayısıyla teknik sorumlulukların rant düşüncesi ile diğer mühendislik odalarınca ele geçirilmiş olması, sadece kendini ilme vermekten başka düşüncelere vakit ayıramayan Fizik Mühendisliği mezunlarının hayat tecrübelerinin yetersizliği, eski mezunların ise akademik yaşama çabalarının sebep olduğu mücadele sonucu, sahipsiz kalan fizik mühendisliği nerede ise bitirilmiştir. Bu mühendislik dalı ortada sahipsiz kalmıştır. Cinsi ne olursa olsun ölçme tekniğinin geçtiği her aletin standartlarının tespitinde, doğru çalışıp çalışmadığında, ortaya çıkan problemlerin çözümünde, son imzanın fizik mühendisi ile olması şarttır. Her türlü mühendislik odalarında ve firmalarda sorumlu ekiplerin son kararlarında fizik mühendisi olmazsa, olmazdır. Her türlü kontrol sistemlerinin çalışmasında da durum böyledir.Maden ocaklarının başına gelen ihmallerin sebebinin temelde ihmal edilen basit fizik ve kimya kuralları olduğunu görmüyor muyuz? Ele alacağımız en basit asansör bile sadece elektrik motoru olmaktan ötedir. Orada pek çok olay hayati öneme sahiptir. Bir ekip kontrolü gerekir. Pek çok olayın aynı anda kontrolü gereklidir. Mekanizmaların denetimi gereklidir. Temel tedbirler şarttır. Tek bir mühendislik konusu değildir. (Devam edecek?)
Prof. Dr. Ata Selçuk / diğer yazıları
- Yanlıştan, yanlışla kurtuluş olmaz / 12.09.2021
- Bir hayal peşinde -2- / 18.02.2021
- Bir hayal peşinde -1- / 17.02.2021
- Aşının özü / 22.12.2020
- Temelsiz demokrasi / 22.10.2020
- Demokrasi çamuru / 25.09.2020
- Tecelli / 27.03.2020
- Kaynayan kazan / 06.01.2018
- Hedef yalanı / 31.12.2017
- Vatanım sen yaşa / 27.12.2017
- Bir hayal peşinde -2- / 18.02.2021
- Bir hayal peşinde -1- / 17.02.2021
- Aşının özü / 22.12.2020
- Temelsiz demokrasi / 22.10.2020
- Demokrasi çamuru / 25.09.2020
- Tecelli / 27.03.2020
- Kaynayan kazan / 06.01.2018
- Hedef yalanı / 31.12.2017
- Vatanım sen yaşa / 27.12.2017