Çakır İbrahim'i duydunuz mu?Bir zamanlar Meydancık'tan İncirli'ye doğru yöneldi mi kadın erkek kaçacak yer arardı.Efedir, dayıdır?Kimi "Çakır" der, kimi "İbrahim amca" der, Kimi "İbram dayı" der.Harman Recep ile İbrahim amca zamanının hakiki kabadayıları?Haksızlık edeni sevmez, lafın sırası geldi mi aman dikkat? İbrahim amca hiçbir şeyden çekinmez? Yıllarca mezarlıklarda çalışmış.Mahallesindeki camiye gitmeye başladığında ilk kolladığı cami imamı. Sıkıysa biri ona bir şey desin. Tam bir kalender. Bir söz diyecek oldu mu karsısındaki milletvekili de olsa dobra dobra söyler. Camide ön safta sandalyede oturur. Cemaat namaza başlayıncaya kadar saf saf gelenlere bakar. Kimse ondan rahatsız olmaz. Bilakis onu göremeyenlerin, zaman zaman "şu sandalyede oturan adam nerede" diye sordukları olur? İçten içe sevgisi hissedilen adam.96 yaşında?Tarihi İncirli Dergahı'nın açık olduğu zamanları görmüş. "Cuma günleri zikir yapılırdı" diyor."Ne insanlar gitti, benden evvel" dediğinde, dalar gider. Kolay değil yaşayan neler görüyor.Yıllarca caminin temizliğini yapıyor ve bir tek kuruş almıyor.Ekmeği çöpe atanları görünce "Bunlar yokluk görmediler" diye hayıflanır. Askerden dağıtıma gittiklerinde bir fırından ekmek istemişler fırıncı vermemiş. Sonra bir astsubay gelmiş ve "kardeşim bunlar asker bir ekmek ver ne olur" demiş ve bir ekmek almış.Bunları yaşamış.Şen adam. Kendinden emin adam. İlerlemiş yaşına rağmen hafızası kuvvetli. Az konuşur. Ölçülü hareket eder. Bir arkadaşı anlattı: "Bir düğün merasimindeyiz. Öteye beriye durmadan telaşla koşturuyorum. Beni yanına çağırdı. 'Ne bu telaş? Otur bakayım şuraya!' Ben de Çakır ağabeydir deyip oturdum yerime. Aradan bir zaman geçtikten sonra, 'Ne oldu işler yürüyor mu? Bak demek ki oluyormuş' dedi Ben de evet ağabey dedim".Oturaklı adam.Kendisi ile şakalaşanların şakasına güzellikle karşılık verir. Çocuklaşan gülmesi, sarhoş için "kafa kıyak" demesi, tatlı argoları var. Caminin kullanılmayan cenaze yıkama odasındaki teneşire eski bir şeyler serer, gündüzün dinleneceği zaman çoğunlukla gider orada yatar. Yaz kış dinlemez. Kolay kolay hastalandım demez.Çakır'ın bir de kedisi var. Kolay kolay sevgisini belli etmeyen Çakır dede, bu kediyi öyle bir okşar ki görenler hayret eder.Kedi de emsallerinden büyük. Bunlarda bölgecilik var herhalde. Caminin bahçesinden bir kedi geçse hemen sipere yatar yavaş adımlarla yakınına gider ona sert sert mırıldanır.Belki de Çakır onda gençliğindeki bir şeyleri bulmuştu da onunla paylaşıyordu. Sonradan kediyi İbrahim amca'nın sayesinde yakından takip ettik. Bir şey verirsen alır. Vermezsen inceden bir miyav sonra yoluna devam. Öyle yılışmak arkaya bir daha bakmak yok. Yahu diyeceğim ki bu kedide asalet var, asalet. Çakır dede "hastalandım" dedi bir gün. En yakınındakiler eyvah dediler.Harman Recep de vefat etti. Çakır "bundan sonra ben yaşamam" demişti.Bunlar efe sözler. Aradan 15 gün geçti, Çakır da vefat etti.Çakır'ın cenazesi kalktığında, resimde Çakır'ın karşısında yatan kedi var ya aynı o şekilde gülün altında uzanmış yatıyordu.Çakır'ın ayrılığından sonra kedi bir zaman sonra sendelemeye başladı aradan bir sene geçmişti. Bir gün baktılar ki hayvancağız git gide zayıflıyor. Biri diğerine soruyor, "Çakır'ın kedisine ne oluyor?""O da yaşlandı artık. Görmüyor musun tüyler de değişmeye başladı."Adam inanamadı. Çakır'ın kedisi aslan gibiydi. Asil ve heybetli?Yakından takip etmeye başladı. Bir gün baktı ki kedi yolun kenarındaki ağacın dibinde uyuyor. Hemen eve koşup yemekten biraz getirip içine ekmek doğrayarak kedinin önüne koydurdu. Kedi, gözlerini açınca biraz yedi. Sonra bıraktı. Yoksa söylenenler doğru mu? Hayır, daha yakından takip etmeli. Bir şeyler vermeli bir şeyler yapmalı?Caminin bahçesindeki temizlikçiye derdini anlattı. O da, "O, artık yaşlandı" demesin mi?Birkaç gün sonra haber duyuldu.Çakır'ın kedisine araba çarpmış.Adam "Nerede" diye sorunca, "öldü" dediler.Geriye işte bu fotoğraf kaldı.Çakır ve kedisi?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Mustafa Sabri / diğer yazıları
- Ramazanlaşmak / 17.07.2012
- III. Balkan Savaşı mı? / 28.05.2012
- Mihrabiyelerimiz; zikirden bir demet / 01.03.2012
- Ali Hoca’nın ardından / 25.02.2012
- "Türkiye Uyan!" / 31.01.2012
- Suriye Noel hediyesi olmayacak / 21.12.2011
- 9. Cüz'ü okurken, Suriye'yi düşündü? / 09.12.2011
- Şu idrake bakın / 01.11.2011
- Musiki ve hafızlarımız / 22.10.2011
- Ashâb-ı Hicr: Körlüğü seçen kavim / 10.10.2011
- III. Balkan Savaşı mı? / 28.05.2012
- Mihrabiyelerimiz; zikirden bir demet / 01.03.2012
- Ali Hoca’nın ardından / 25.02.2012
- "Türkiye Uyan!" / 31.01.2012
- Suriye Noel hediyesi olmayacak / 21.12.2011
- 9. Cüz'ü okurken, Suriye'yi düşündü? / 09.12.2011
- Şu idrake bakın / 01.11.2011
- Musiki ve hafızlarımız / 22.10.2011
- Ashâb-ı Hicr: Körlüğü seçen kavim / 10.10.2011