Türkiye ve İslam dünyası uzun zamandan beri kendilerini Mehdi, Kurtarıcı, Müceddid, Bediuzzaman, İkinci Peygamber, İslam Halifesi, Yeni Osmanlı lideri diye pazarlayan, çakma mehdilerin maharetleriyle kan ağlıyor.
Fas'tan Irak'a, Suriye'den Yemen'e uzanan Büyük Ortadoğu Projesi kapsamındaki İslam coğrafyasında yaşanan vahşet ve katliamlarda da aynı maharetler sergileniyor.
Libya'da aynı çakma mehdiler cirit atıyor.
Irak'ı, Yemen'i, Suriye'yi aynı çakma mehdi ve hilafet heveslileri yakıyor.
Musul ve Dabık ekseninde de benzer çakma mehdiler geçit töreni yaşanıyor.
Diyanet, Ekim başında yayınladığı Din Şurası Kararları 5. maddesinde FETÖ'yü sahte mehdi olarak tescilledi. Ancak öyle mütalaa ve kararlara imza attılar ki, FETÖ'ye bin çekecek Said Nursi, Rabbani ve onlara öykünen kimi Yeni Osmanlıcı sair çakma mehdilere setr-i avret oldular. Bu konuyu önümüzdeki günlerde detaylıca ele alacağım.
Şu kadarını söyleyeyim; Rabbani namlı Ahmet Faruk Sirhindi, kendini Hz. Peygamber'in risaletini tamamlayan, peygamber çamurundan yaratımış ikinci bin yılın müceddidi ilan etti.
Seyyid Berzencî hazretleri ve Haremeyn uleması, Rababnî'nin yüzlerce küfür ahvalini ortaya koyup deşifre ettiler. Rabbani'nin ve yaverleri Ebu'l Fazl Allami ve Feyzi Hindî'nin aklıyla Ekber Şah, domuz etinin helal kılınmasından bugünkü dinlerarası diyalog uygulamalarının aynısı birçok batıla imza attı. kendini yarım peygamber ilan eden Rabbani namlı çakma müceddid maharetiyle koca Babür imparatorluğu hak ile yeksan oldu (Bkz. Rabbani, Mektubat, 94. mektup, 100. mektup, 294 mektup; Seyyid Berzenci, Kadhu'z-Zend, s. 35-40; M. Emin Koç, Rabbani'nin Dalaletini Red, s. 262-366).
Benzer uydurma Seyyidlik ve çakma Mehdilik ve yalan Bediuzzamanlık, Said Nursî'de zuhur etmiştir. Cifir ve Ebced numaralarıyla bütün yolları kendine çıkarmıştır. Kendisi de Ehl-i Kitab ile ittifaka çıkmıştır (Sikke-i Tasdik-i Gaybî, s. 167; Kastamonu Lahikası, s. 145-146; Emirdağ Lâhikası, 1/150, 231-233; Barla Lâhikası, s. 102; Tarihçe-i Hayat, 473).
Din İşleri Yüksek Kurulu, FETÖ konusunda vur abalıya yaparak, çakma mehdiliğin yeşerdiği Nakşi-Nurcu bahçeyi ve çakma mehdileri gözden kaçırmıştır.
FETÖ, Amerikan imalatı çakma mehdilerin en zavallısı ve en acizidir.
Din-diyanet ve siyasetin Amerikan imalatı çakma mehdilerinin ortak karakteristikleri nelerdir, biliyor musunuz?
Hz. Peygamber'in kıyamet gününe kadar ümmetine bıraktığını ilan ettiği iki emanet olan Kur'an ve Ehl-i beytine sırt dönmek,
Hristiyanlarla ittifak etmek,
Müslümanları bölük bölük Kilisenin kapısına demirletmek,
Din kisvesi ve sahte fetvalarla Müslümanları katletmek.
İslam dünyasında kendilerini mehdi ve halife görenlerin eliyle yaşanan vahşet ve fitne budur.
Bu büyük fitnenin ve savaşların asıl hedefi ise Hz. Peygamber'in ahir zamanda geleceğini ümmetine müjdelediği haber verdiği Hz. Fatıma soylu İmam Mehdi'dir.
İslam coğrafyasını ateşe veren Amerikan imalatı çakma mehdilerin ve diyalogcu İslamcıların Ehl-i beyt düşmanlığı da İmam Mehdi'nin zuhuruna dair endişeleri sebebiyledir.
Bu vahşet ve fitneyi sürdürenler her ne kadar kendilerini mehdi, halife ve kurtarıcı görüyor iseler de; Hz. Peygamber, bir çok hadisinde bunların adını "Yalancı Deccaller", fitnelerini de "Ahir zaman ve Deccal fitnesi" olarak tescil etmiştir.
Çakma mehdilerin gerçek adıdır Deccal.
Amerika ve Vatikan lobileri gazladı; FETÖ'yü avladılar, din-diyanet alanında çakma mehdi yaptılar.
Bu arada siyaset arenasında da Yeni Osmanlıcı BOP mehdileri türettiler. Komşularımızın üzerine saldılar. Bölgemizi kan gölüne çevirdiler. Onları da hilafet rüyalarına yatırdılar.
Aymazlar, Amerika'nın yatırdığı hilafet rüyasıyla İslam halifeliğini elde edeceklerini zannettiler. Şeytanî rüyadan İslam hilafeti mi çıkar?!
FETÖ kanlı darbe ve kendi oyunlarıyla ülkemizde ve bölgemizde saf dışı oldu; meydan boş kaldı.
Yeni Osmanlıcı heveslisi siyaset mehdilerinin iştahı kabardı. Amerika, Yeni Osmanlıcı İslamcıların zafiyetlerini, ihtiras ve boş hülyalarını gördü. Stratejik müttefikiz dedi, uyuttu; kendi planı ekseninde bölgeye saldı. Yapacağını yaptı. Tuttu bir kenara attı. Amerika imal ettiklerini istediği gibi cilalıyor, parlatıyor, kullanıyor; işine yaramayanları da vakti geldiğinde saf dışı yapıyor, karizmalarının çiziyor? Musul'da, Dabık'ta yaşananlar bu değil mi?
Türk milleti ve İslam dünyası, Amerika'nın imal ettiği din-diyanet ve siyaset mehdilerinden kendine ve İslam dünyasına asla hayır gelmeyeceğini idrak ve iman edinceye kadar, ne dünyamız, ne de ahiretimiz cehennem olmaktan kurtulmaz.
Fas'tan Irak'a, Suriye'den Yemen'e uzanan Büyük Ortadoğu Projesi kapsamındaki İslam coğrafyasında yaşanan vahşet ve katliamlarda da aynı maharetler sergileniyor.
Libya'da aynı çakma mehdiler cirit atıyor.
Irak'ı, Yemen'i, Suriye'yi aynı çakma mehdi ve hilafet heveslileri yakıyor.
Musul ve Dabık ekseninde de benzer çakma mehdiler geçit töreni yaşanıyor.
Diyanet, Ekim başında yayınladığı Din Şurası Kararları 5. maddesinde FETÖ'yü sahte mehdi olarak tescilledi. Ancak öyle mütalaa ve kararlara imza attılar ki, FETÖ'ye bin çekecek Said Nursi, Rabbani ve onlara öykünen kimi Yeni Osmanlıcı sair çakma mehdilere setr-i avret oldular. Bu konuyu önümüzdeki günlerde detaylıca ele alacağım.
Şu kadarını söyleyeyim; Rabbani namlı Ahmet Faruk Sirhindi, kendini Hz. Peygamber'in risaletini tamamlayan, peygamber çamurundan yaratımış ikinci bin yılın müceddidi ilan etti.
Seyyid Berzencî hazretleri ve Haremeyn uleması, Rababnî'nin yüzlerce küfür ahvalini ortaya koyup deşifre ettiler. Rabbani'nin ve yaverleri Ebu'l Fazl Allami ve Feyzi Hindî'nin aklıyla Ekber Şah, domuz etinin helal kılınmasından bugünkü dinlerarası diyalog uygulamalarının aynısı birçok batıla imza attı. kendini yarım peygamber ilan eden Rabbani namlı çakma müceddid maharetiyle koca Babür imparatorluğu hak ile yeksan oldu (Bkz. Rabbani, Mektubat, 94. mektup, 100. mektup, 294 mektup; Seyyid Berzenci, Kadhu'z-Zend, s. 35-40; M. Emin Koç, Rabbani'nin Dalaletini Red, s. 262-366).
Benzer uydurma Seyyidlik ve çakma Mehdilik ve yalan Bediuzzamanlık, Said Nursî'de zuhur etmiştir. Cifir ve Ebced numaralarıyla bütün yolları kendine çıkarmıştır. Kendisi de Ehl-i Kitab ile ittifaka çıkmıştır (Sikke-i Tasdik-i Gaybî, s. 167; Kastamonu Lahikası, s. 145-146; Emirdağ Lâhikası, 1/150, 231-233; Barla Lâhikası, s. 102; Tarihçe-i Hayat, 473).
Din İşleri Yüksek Kurulu, FETÖ konusunda vur abalıya yaparak, çakma mehdiliğin yeşerdiği Nakşi-Nurcu bahçeyi ve çakma mehdileri gözden kaçırmıştır.
FETÖ, Amerikan imalatı çakma mehdilerin en zavallısı ve en acizidir.
Din-diyanet ve siyasetin Amerikan imalatı çakma mehdilerinin ortak karakteristikleri nelerdir, biliyor musunuz?
Hz. Peygamber'in kıyamet gününe kadar ümmetine bıraktığını ilan ettiği iki emanet olan Kur'an ve Ehl-i beytine sırt dönmek,
Hristiyanlarla ittifak etmek,
Müslümanları bölük bölük Kilisenin kapısına demirletmek,
Din kisvesi ve sahte fetvalarla Müslümanları katletmek.
İslam dünyasında kendilerini mehdi ve halife görenlerin eliyle yaşanan vahşet ve fitne budur.
Bu büyük fitnenin ve savaşların asıl hedefi ise Hz. Peygamber'in ahir zamanda geleceğini ümmetine müjdelediği haber verdiği Hz. Fatıma soylu İmam Mehdi'dir.
İslam coğrafyasını ateşe veren Amerikan imalatı çakma mehdilerin ve diyalogcu İslamcıların Ehl-i beyt düşmanlığı da İmam Mehdi'nin zuhuruna dair endişeleri sebebiyledir.
Bu vahşet ve fitneyi sürdürenler her ne kadar kendilerini mehdi, halife ve kurtarıcı görüyor iseler de; Hz. Peygamber, bir çok hadisinde bunların adını "Yalancı Deccaller", fitnelerini de "Ahir zaman ve Deccal fitnesi" olarak tescil etmiştir.
Çakma mehdilerin gerçek adıdır Deccal.
Amerika ve Vatikan lobileri gazladı; FETÖ'yü avladılar, din-diyanet alanında çakma mehdi yaptılar.
Bu arada siyaset arenasında da Yeni Osmanlıcı BOP mehdileri türettiler. Komşularımızın üzerine saldılar. Bölgemizi kan gölüne çevirdiler. Onları da hilafet rüyalarına yatırdılar.
Aymazlar, Amerika'nın yatırdığı hilafet rüyasıyla İslam halifeliğini elde edeceklerini zannettiler. Şeytanî rüyadan İslam hilafeti mi çıkar?!
FETÖ kanlı darbe ve kendi oyunlarıyla ülkemizde ve bölgemizde saf dışı oldu; meydan boş kaldı.
Yeni Osmanlıcı heveslisi siyaset mehdilerinin iştahı kabardı. Amerika, Yeni Osmanlıcı İslamcıların zafiyetlerini, ihtiras ve boş hülyalarını gördü. Stratejik müttefikiz dedi, uyuttu; kendi planı ekseninde bölgeye saldı. Yapacağını yaptı. Tuttu bir kenara attı. Amerika imal ettiklerini istediği gibi cilalıyor, parlatıyor, kullanıyor; işine yaramayanları da vakti geldiğinde saf dışı yapıyor, karizmalarının çiziyor? Musul'da, Dabık'ta yaşananlar bu değil mi?
Türk milleti ve İslam dünyası, Amerika'nın imal ettiği din-diyanet ve siyaset mehdilerinden kendine ve İslam dünyasına asla hayır gelmeyeceğini idrak ve iman edinceye kadar, ne dünyamız, ne de ahiretimiz cehennem olmaktan kurtulmaz.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019