Ramazan ayının ikinci Cumasını idrak ettiğimiz 6 Ekim 06 tarihinde okuduğu hutbeden sonra minberden inmeden bir hatırlatma yaptı hoca efendi. Diyanet İşleri Başkanlığının aldığı bir kararla aynı gün ülkenin bütün camilerinde, camilerin onarım ve bakımı için yardım toplanacağını söyledi, bize dedelerimizden intikal eden bu eserlerin, bizden sonraki nesillere de hizmet verebilmesi için bakımlarının şart olduğunu, bu yüzden herkesin gücü nispetinde bu kampanyaya katılması gerektiğini vurguladı.Aynı tarihli bazı gazetelerde şöyle bir haber okumuş olduğum için, yazımızın başlığı anında ortaya çıktı: Camiye cemaatten kiliseye bütçeden.Haberi okuyalım dilerseniz:"Yine kilise açacaklar Ermeniler tarafından kutsal sayılan Akdamar Kilisesi'nin AKP'li Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yürütülen restorasyon çalışması tamamlandı. Başbakan Tayyip Erdoğan'ın büyük önem verdiği kilise restorasyonunun bitmesi ile şimdi gözler 4 Kasım tarihinde yapılması planlanan açılışa çevrildi.AB Uyum Yasaları çerçevesinde azınlıklara yönelik çeşitli özgürlükler getiren, ibadethanelerinin restorasyonuna trilyonlarca lira ayıran AKP hükümeti, başta tarihî camilerimiz olmak üzere yurt çapındaki binlerce caminin ihtiyaçlarını ise sürekli erteliyor.Van'ın Gevaş ilçesindeki Van Gölü sahilinde bulunan Akdamar Adası'nda Ermenilere ait Akdamar Kilisesi'nin restorasyonu tamamlandı.Restorasyonu üstlenen firma sahibi Cahit Zeydanlı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, restorasyon çalışmasının 2005 yılının mayıs ayında başladığını belirtti.Restorasyon kapsamında kilise dışındaki figürlerin ortaya çıkarıldığını, çatıların temizlendiğini, kilise içindeki fresklerin ortaya çıkarıldığını, zeminin döşendiğini, pencere takıldığını, jamaton kısmının düzeltildiğini dile getiren Zeydanlı, restorasyon sırasında kilisedeki din adamlarına ait 34 odanın bulunduğunu ifade etti.Odaların araştırma hafriyatının yapıldığını, ancak restorasyon projesinde bulunmadığı için odalara dokunulmadığını kaydeden Zeydanlı, restorasyon çalışmasında 5 kişilik uzman kadronun bulunduğunu ve yapılan işe göre işçi sayısının değiştiğini bildirdi.Restorasyonun 30 Ağustos 2006'da tamamlandığını vurgulayan Zeydanlı, restorasyonun çevre düzenlemesiyle birlikte 2 milyon 600 bin YTL'ye mal olduğunu bildirdi.Zeydanlı, "Bu aşamada kilesinin çevre düzenlemesini yapıyoruz. Adadaki iskeleler yenilendi. Yürüme yolları yapıldı. Ayrıca adaya geliş ücretli olacağından bilet satış gişeleri, bekçi kulübeleri, tuvaletler, hediyelik eşya satış yerleri yapıldı. Bunun dışında kilisenin arka kısmına kafeterya yapıyoruz. Çevre düzenlemesinin büyük kısmı tamamlandı. En kısa zamanda diğer çalışmalar da bitecek" diye konuştu.Firma ve devlet olarak restorasyonun en iyi şekilde tamamlanması için çok gayret gösterdiklerini kaydeden Zeydanlı, restorasyon sürecinde çeşitli çevrelerden tepki çekmemek amacıyla bir Ermeni mimarın yanı sıra Ermeni dünyasıyla diyalog içinde olduklarını belirtti.Kilisenin dünya envanterinde yer alan bir eser olduğunu ifade eden Zeydanlı, maddi kazanımlarının ötesinde kiliseyi restore ettiği için manevi olarak büyük gurur yaşadığını belirtti.Başbakan Erdoğan'ın kilisenin restorasyonuna büyük önem verdiğini, kendisiyle konuştuğunu bildiren Zeydanlı, tarihte Türkler ve Ermeniler arasında yaşanan olayların ilişkileri kötü yönde etkilediğini anlattı.Kilisenin restorasyonun bu ilişkileri olumlu yönde katkı sağlayacağını vurgulayan Zeydanlı, "Bu restorasyon Türkiye'de de artık iyi restorasyonlar yapıldığının dünyaya göstermek için iyi bir fırsattır. Bu restorasyon dünyaya örnek olacaktır. Kilisenin açılışı 4 Kasım'da olabilir. Açılışa Başbakan Erdoğan'ın da katılması bekleniyor" diye konuştu." Dost-düşman herkes teslim eder ki, bizler eşsiz bir vakıf medeniyetinin mensuplarıyız. Ecdadımız nerede bir cami, medrese yapmışsa, o eserin yüzyıllar sonrasına intikalini sağlayacak miktarda vakfiyeler bırakmış. Yani, ceddimizin bırakmış olduğu vakfiyelerin her biri yerli yerinde kullanılsa, söz konusu eserlerin bakımı onarımı bir tarafa, tarih içerisinde belki bırakılan eserler gibi daha onlarca yeni eseri yaptıracak kaynağa sahiptirler.Mesela, İstanbul'da halen hizmet veren Vakıf Gureba Hastanesinin vakfiyesinde yaklaşık ifadelerle şöyle bir cümle okumuştum; "Gün olsa ki bir tek soğanın fiyatı bir altın pahasına ulaşsa, yine alınıp hastalara verile. Çünkü bir soğanı bir altın fiyatına alıp garip hastalara yedirecek kadar kaynak bırakıyorum." Geçtiğimiz yıllarda, söz konusu hastanenin borcundan dolayı suları kesilince, bir araştırma sonucu, İstanbul'un suyunu temin eden su bentlerinin bu hastanenin vakfiyesi olduğu ortaya çıkmıştı.Şimdi böyle bir medeniyetin mensupları, camileri onarmak için, namaz için camiye gelen cemaatten yardım talep ediyor fakat azınlıklara ait kiliselerin restorasyonu için bütçeden büyük miktarda kaynak ayırıyor.Alın size bir çarpıklık örneği daha; camiye cemaatten, kiliseye bütçeden.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Dünya sessiz hissiz ve kalpsiz / 31.07.2025
- Gazze’den esen rüzgâr ey! / 30.07.2025
- Soykırımcıya destek olan şer odakları / 27.07.2025
- Dört tanesi yüz… Dört tanesi yüz… / 24.07.2025
- Bu vahşet sekiz milyar insanın ortak vebalidir / 23.07.2025
- Böyle bir alçaklık insanlık tarihinde yok / 22.07.2025
- Beterin beteri basiretsizlik / 19.07.2025
- Görmeyen gözler işitmeyen kulaklar ve ürpermeyen kalpler / 18.07.2025
- İmtiyazlı zümre doymak bilmiyor / 17.07.2025
- Hacım! Hayırlı olsun yeni yol arkadaşlarınız da!.. / 16.07.2025
- Gazze’den esen rüzgâr ey! / 30.07.2025
- Soykırımcıya destek olan şer odakları / 27.07.2025
- Dört tanesi yüz… Dört tanesi yüz… / 24.07.2025
- Bu vahşet sekiz milyar insanın ortak vebalidir / 23.07.2025
- Böyle bir alçaklık insanlık tarihinde yok / 22.07.2025
- Beterin beteri basiretsizlik / 19.07.2025
- Görmeyen gözler işitmeyen kulaklar ve ürpermeyen kalpler / 18.07.2025
- İmtiyazlı zümre doymak bilmiyor / 17.07.2025
- Hacım! Hayırlı olsun yeni yol arkadaşlarınız da!.. / 16.07.2025