Cehennem

Yer Anadolu coğrafyası. Oğlunun ağlamasını duyan bir anne, besmele ile yatağından kalkıp koşa koşa çocuğunun yanına gider. Terde rahatsız olmuş bebeğinin atletini değiştirir. Annesi bebeğini öpüp mışıl mışıl uykuya dalana kadar sabisinin başında bekler. Anne, bebeğini bir dakika daha ağlatmadığı için mutludur. Odasındaki perdeyi aralayıp gökyüzüne bakar. Daha sabaha çok vardır.
Bir başka evde gün ağarmaktadır. Küçük Hasan, babasının almak için söz verdiği oyuncağı büyük bir heyecanla beklemektedir. Baba, gökyüzünün kararmasından çocuğuna verdiği sözü hatırlar. Derken kapının açılmasıyla birlikte baba, elinde oyuncakla eve gelir. Sevinçli bir baba oğul kucaklaşması yaşanmış mutlu sona ulaşılmıştır. 
Başka bir yerde, sabah ezanı okunmaktadır. Hacı amca büyük bir iç huzuru ile elinde bastonla sabah namazına yetişmek için evinden çıkar. Giderken gökyüzünün güzelliği de dikkatini çeker. Güzel bir gün daha başlamak üzeredir. Yakındaki caminde sabah namazını cemaatle kılıp yirmi yedi derece sevap almanın mutluluğu yüzüne yansır.
Aynı gökyüzü altında, ancak bir başka İslam ülkesinde, kıyamet gibi kulakları sağır eden büyük bir gürültü ortalığı kaplar. Atleti değiştirilip uykuya dalan bebeklerin, babasına sarılıp oyuncak alan çocukların ve daha fazla sevap almak için sabah namazında camiye giden hacı amcaların ülkesinden; her biri 1000 kg bomba taşıyan yüzlerce bombardıman uçakları sanki cehennem yeryüzüne çıkmış gibi, çocuk genç yaşlı demeden Müslümanların üzerine bomba yağdırırlar. 
Bir ülkedeki takım elbiseliler, başka bir ülkedeki takım elbiselilerle anlaşmış müttefik olmuş, uyuyan bebekler hakkında çoktan plan yapılmıştır. Bombardıman uçaklarının kumanda merkezi de Türkiye seçilmiştir. Sanki haçlıların geçmişten gelen intikamları alırcasına sütten kesilmemiş bebekler, din kardeşlerimiz başlarına yağdırılan bombalarla acımasız bir soykırıma tabi tutulur. 
Akşam anne babasına belki de sarılmadan uykuya dalmış minik Hasanlar, Ayşeler, Fatıma'lar, Ali'ler annesini çağıramadan, ağlayamadan, gözlerini bile açamadan;  bedenleri, bombaların altında buharlaşmıştır. Daha birkaç saat önce kelimeyi tevhit ile uyumuş anneleri ve babaları, çocuklarının yanına koşamadan, onlara sarılamadan bedenleri param parça olarak birbirine karışır. Nice baba çocuğuna son bir kez daha sarılamadan, nice çocuk babasına koşup sığınacak gücü bulamadan bedenleri bombanın yakıcı etkisiyle olduğu yerde erir.
1991'de ırak'a 88 bin ton bomba, 
2001 yılında da Afganistan'a 10 bin ton bomba,
Bush döneminde Irak'a 250 bin ton bomba atılmıştır. 
Dönemin Milli Savunma Bakanı Gönül, "Irak savaşında ABD, İncirlik'i kullandı ve buradan 4 bin 990 sorti gerçekleştirdi" demiştir. 
ABD'nin öncülüğündeki NATO saldırılarında 4 milyon Müslüman katledilmiştir. 
"Ben Müslümanım" diyen için bunun anlamı nedir? 
"Kim bir mü'mini kasten öldürürse, onun cezası, içinde ebediyen kalacağı cehennemdir. Allah ona gazap etmiş, onu lânetlemiş ve onun için büyük bir azap hazırlamıştır." (Nisa Sûresi, 4/93)
"İnsanların hesap (görme) zamanı yaklaştı. Onlar ise hâlâ gaflet içinde, yan çizip aldırmıyorlar." (Enbiya Sûresi, 21/1)
"Bir kelimenin ucu (bir kelimenin yarısı/yarım bir kelime) ile dahi olsa bir Müslümanın öldürülmesine yardım edenin alnına ahirette Allah'ın rahmetinden ümitsizdir diye yazılacak.." (Sünen-i  İbn Mace, Diyat, 1)
Siz; kimin yanındasınız? Hangi yolun yolcususunuz?