Bugün Türk tarım köylü ve çiftçisi ürettiğinden para kazanamaz, topraklarını işleyemez ve hayvanlarını besleyemez bir duruma gelmiştir. Nüfus artmasına rağmen tarımsal üretimimiz önemli ölçüde gerilemiştir. Türkiye tarımsal üretim egemenliğini kaybetmiştir dersek abartmış olmayız. Tarımda yaşanan en temel sorun; girdi fiyatlarının çok yüksek, desteklerin yetersiz olması elbette. Tarımsal girdilerin büyük bir bölümünde dışa bağımlı hale getirilen ülkemiz ürettiği ürünü maliyetinin altında satmak zorunda bugün. Hayvancılığımızda kullandığımız 9.5 milyon tonluk karma yemin 4 milyon tonunu dışarıdan ithal ediyoruz. Bunun bedeli 1 milyar doları geçiyor. Dokuma endüstrimizin temel taşı olan pamukta ihracatçı bir ülkeydik. Şimdi dünyanın üçüncü büyük ithalatçısı olduk.2003-2009 yılları arasında 4.9 milyon ton lifli pamuğa 6.7 milyar TL para ödedik. Buğday üretimi 20 milyon tona düştü. 2003-2009 yılları arasında ithal edilen 12 milyon ton buğdaya, 3.5 milyar TL'yi geçen para ödedik. 2009 yılında bakliyat ithalatı için 500 milyon TL.para dışa gitti..Şeker pancarı üretimi 9.4 milyon hektardan 8.1 milyon hektara geriledi. Gübre fiyatları sürekli artıyor. Her yıl gübre fiyatları bir yıl öncesine göre yüzde 100 zamlanıyor. 2003 yılında süt üreticisi sattığı 1 kg sütle yaklaşık 2 kg yem alırken 2009 yılında 1 kg yem alamıyor. 1 litre mazota ABD çiftçisi 69 sent, Fransız çiftçisi 133 sent ödüyor. Buna karşılık Türk çiftçisi 1 litre mazota 250 sent para ödüyor. Çiftçilerin tümüne verilen desteklemeler mazota ödenen ÖTV ile fazlasıyla geri alınıyor. Türkiye'de mazot tüketimi 2009 yılında 11 milyar litre. Bunun 3.5 milyar litresini çiftçi kullanmış. Ödediği vergi 5.9 milyar TL.2009 yılında çiftçiye sağlanan bütün desteklemelerin tutarı ise ancak 5 milyar TL. Mazot, 2002'de ortalama 1 lira 10 kuruştu, bugün 3 lira 70 kuruş.2002 den bu yana devede kulak mesabesinde olan "tarımsal desteklemelerin" tamamı mazota yapılan zamla fazlasıyla geri alınmış. Şimdi soruyu sormanın tam zamanı: "Devlet mi çiftçiyi destekledi yoksa çiftçi mi devleti destekledi?" Elbette çiftçi? Âşık Mahsuni Şerif'in dizelerini söylemeden geçemeyeceğim sevgili okurlar. Ama şunu da belirtmeden geçmeyelim. Özelde köylü genelde milletimiz bu kafa ile bu gidişle kuru soğanı da bulamayacak?Yoksulun sırtından doyan doyanaBunu gören yürek nasıl dayanaYiğit muhtaç olmuş kuru soğanaBilmem söylesem mi söylemesem mi?
Adem Birinci / diğer yazıları
- Ali'nin Hendek’teki darbesi / 28.11.2023
- Kisa hadisi ve Ehl-i Aba / 25.11.2023
- Huzur hakkı ve çoklu maaş / 17.11.2023
- Zilzal Suresi / 26.10.2023
- Bu ülke insanı intihar edemez / 24.10.2023
- Taif ya da zulüm ve merhamet / 06.10.2023
- Boykot / 04.10.2023
- Hz. Fatıma anamızın nuru / 27.09.2023
- Âlemler nura gark oldu Muhammed doğduğu gece / 26.09.2023
- Ebu Leheb (Ateşin Babası) / 04.09.2023
- Kisa hadisi ve Ehl-i Aba / 25.11.2023
- Huzur hakkı ve çoklu maaş / 17.11.2023
- Zilzal Suresi / 26.10.2023
- Bu ülke insanı intihar edemez / 24.10.2023
- Taif ya da zulüm ve merhamet / 06.10.2023
- Boykot / 04.10.2023
- Hz. Fatıma anamızın nuru / 27.09.2023
- Âlemler nura gark oldu Muhammed doğduğu gece / 26.09.2023
- Ebu Leheb (Ateşin Babası) / 04.09.2023