logo
12 MAYIS 2024

Cilt kanserlerinde tamamen iyileşme sağlanabiliyor mu

Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Dr. Öğrt. Üyesi Umut Zereyak, cilt kanseri hakkında dikkat çekici açıklamalarda bulundu
28.11.2020 22:59:00
Cilt kanserlerinde tamamen iyileşme sağlanabiliyor mu
Cilt kanserlerinde tamamen iyileşme sağlanabiliyor mu
Cilt kanserlerinde cerrahi tedavi yöntemi ile tamamen iyileşme sağlanabiliyor 
 
Dr. Öğrt. Üyesi Umut Zereyak, dünya genelinde son 30 yılda cilt kanserlerinin görülme oranının iki kat arttığının altını çizerek
 
"Farklı türdeki cilt kanserleri için ana tedavi yöntemi cerrahi operasyondur. Erken teşhis sonunda erken evrede belirlenen cilt kanserlerinde cerrahi tedavi yöntemi ile tamamen iyileşme oranı oldukça yüksektir" dedi.   
 
Cilt kanserleri en sık görülen kanserler arasında yer alıyor
 
Medicana Çamlıca Hastanesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Dr. Öğrt. Üyesi Umut Zereyak, cilt kanseri hakkında açıklamalarda bulundu. 
 
Cilt kanserlerinin en sık görülen ve tüm kanser türlerinin yarısına yakın bir oranda olduğunu aktaran Dr. Öğrt. Üyesi Umut Zereyak

"Cilt kanseri kısa ve genel tanımıyla derinin çeşitli tabakalarındaki hücrelerin kontrolsüz büyümesidir. Bunun DNA'dan, çevresel faktörlere kadar birçok nedeni vardır. Ayrıca uzun zaman devam eden cilt hastalıkları, iyileşmeyen yaralar, vücutta var olan benlerde meydana gelen büyüme, kanama, renk değişikliği, kaşıntı gibi durumlarda cilt kanseri göstergesi olabilmektedir" dedi. 
 


Erken teşhis edilmiş cilt kanserlerinde tamamen iyileşme sağlayabildiğimizi görüyoruz
  
Cilt kanseri tedavi seçeneklerinin hastanın yaşı, deri özelliği, tümörün bulunduğu alan ve yerleşimi, lenf bezleri ve diğer organlara yayılma ihtimali açısından değerlendirilip belirlendiğini; tedavi yöntemleri arasında radyoterapi, kemoterapi gibi farklı seçenekler olsa da ağırlıklı olarak cerrahi yöntemin uygulandığını ifade eden Dr. Zereyak
 
"Cerrahi yöntem ile özellikle erken teşhis edilmiş cilt kanserlerinde tamamen iyileşme sağlayabildiğimizi görüyoruz. Cerrahi yöntemde kanserin bulunduğu dokuyu tamamen çıkarıyoruz. Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahinin uğraş alanlarından biri olan cilt kanserlerinde temel tedavinin yanı sıra, eski haline getirme çabası, vücut bütünlüğü koruma çabası, vücudun görünen alanlarında oluşan yara alanını benzer doku ile onarmak çabası vardır" ifadelerini kullandı. 
 
Ciltte bulunan her lezyon olmaması gereken hücreler topluluğudur 
  
Ciltte ortaya çıkan belirtilere ve değişim göstermeyen lezyonlara değinen Dr. Zereyak
 
"Öncelikle ciltte ortaya çıkan her türlü yabancı oluşumu 'lezyon' olarak tanımlayabiliriz. Ciltte görülen lezyonlar vücutta uzun zamandır varsa ve/veya yeni meydana geldiyse bile kendiliğinden geçer fikrine kapılmadan mutlaka incelenmelidir. Özellikle şekli, rengi değişen, büyüme gösteren, kanama ve kabuklanma yapan, kaşıntı yapan lezyonlar nasılsa geçer düşüncesi ile ihmal edilmemeli, mutlaka bir uzman hekime başvurulmalıdır. 
 
Aslında ciltte bulunan her lezyon olmaması gereken hücreler topluluğudur. Bu lezyonlar çevresel etmenler özellikle de güneşten kaynaklı olarak değişime uğrayabilir. Sigara kullanımı ve sigara dumanı ya da zararlı kimyasallar maruz kalmak, kullanılan birtakım ilaçlar lezyonların dönüşümünü hızlandırabilir. Ayrıca uzun zaman iyileşmeyen yaralar, kronik bası yaraları da risk taşımaktadır. Bir diğer önemli etken de yaştır. 
 
Daha ileri yaşlarda olan kişiler son dönemlerinden daha sakin bir hayat sürseler bile, yıllarca dış etkenlere maruz kaldıkları için ciltlerinde bir anda lezyonlar ortaya çıkabilmektedir. Bazı meslek grupları, özellikle açık havada çalışanlar, zararlı çevresel etkenlere maruz kalanlar;  daha beyaz tenli- sarışın olanlar cilt kanseri açısından yüksek risk altındadır" şeklinde konuştu. 
 
Lezyonların bir anda belirti vermesi sonucu hekime başvurmaktadır
  
Cilt kanserinin belirtilerini ve tanı yöntemlerine açıklayan Dr. Zereyak
 
"Büyüme, Kaşıntı, Kanama, Ağrı, Kabuklanma, Renk değişimi, gibi belirtiler cilt kanseri belirtileridir. Genel olarak muayene sonrasında bir fikir sahibi olabilsek bile, en kesin tanı yöntemi, ciltte görülen lezyonlardan küçük doku parçası alınarak (bazen lezyonun durumuna göre tamamen çıkartarak) laboratuvarda yapılan biyopsi işlemleridir.  Cilt kanseri şüphesi ile polikliniğe başvuran birçok hastada bu inanış vardır. 
 
Zaten yıllardır var olan aynı şekilde duran, hiçbir değişimi olmayan bir lezyon için hemen hemen hiç kimse endişe duyup hekime görünmeyi düşünmez. Burada anlatılması gereken önemli nokta şudur. Kişi farkında olmadan uzun zaman içinde değişen, farklılaşan lezyonların bir anda belirti vermesi sonucu hekime başvurmaktadır. Yani özetle bir lezyon biz girişimde bulunduğumuz için değil zaten var olan belli bir şüphe olduğu için kötü huylu olma ihtimali barındırmaktadır. Bu sebeple vücutta görülen lezyonların mutlaka zamanında uzman hekim tarafından incelenmesi önemlidir" dedi. 
 
En önemli tedavi erken tanıdır
  
Kötü huylu lezyonlar doğru tedavi ile bir ömür boyu nüks olmadan yaşayacağını belirten Dr. Zereyak
 
"Genel olarak birçok cilt kanseri tipi olmasına rağmen toplumda daha sık karşılaştığımız türlerin büyük çoğunluğunda erken tanı ve tedavi ile bir ömür nüks olmadan yaşanabilir. En önemli tedavi erken tanıdır. Bu noktada kötü huylu olan lezyonlar için tedavi şekli genelde cerrahi olarak belirlenir. Cerrahi uygulama acil bir girişim olmayıp çok beklemeden belli bir zamana aralığında yapılabilir. 
 
Cerrahi olarak çıkarılırken bir miktar sağlam dokudan da bir parça alınır ve laboratuvara gönderilen lezyon tekrar değerlendirilir. Eğer mevcut dokunun etrafında benzer dokular varsa aynı alandan bir miktar daha doku alınabilir ve belli süre içerisinden kontrol muayeneleri ile takip edilir. Tedavisi yapılan lezyonun bazı türleri hariç farklı yerlere sıçraması (metastaz) pek olası değildir. 
 
Cilt kanserlerinde tedavi yöntemi olarak cerrahi tercih edildiğinde en önemli nokta, cerrahi yöntemin fonksiyonel ve estetik açıdan en iyi sonucu verecek şekilde planlanmasıdır. Öncelikle deri üzerinde kesi yapılan her noktada mutlaka iz kalacaktır. Bizler tabi ki izin kalmaması için, dikkat çekmemesi için teknik ve medikal tedavi uygulama amacıyla hareket ederiz. Ancak burada yapılan cerrahi uygulama kanserli dokunun temizlemesi amacı taşıdığı için estetik kaygılar geri planda kalmaktadır. Bu noktada izlerden kaçınmak için cerrahiden ödün vermek tamamen yanlış bir yaklaşımdır" diyerek sözlerini tamamladı. 
 
                                         
'Etki Ajanı' düzenlemesinde amaç ne?
Muhalefet temkinli, iktidar sessiz
Siyasete girdiğine pişman olmuş
'Hayatımın en büyük hatasıydı'
Gazze’de güvenli nokta kalmadı
Katliam 219'uncu gününde
Annelerin gündemi ekonomik sorunlar
Çalışmayan anneler daha mutlu
Üretici de tüketici de zararda
Patates depoda 4 lira markette 20 lira
Uyarıları dinlemeden denize girdiler
Tatilciler son anda kurtarıldı
Gökyüzünde eşsiz manzara
Kuzey Işıkları Kuzeyce'de
'Sinan Ateş cinayeti başka bir yere evrilecek'
BTP lideri gündemi değerlendirdi
Erdoğan'ın çağrısına Ostim'den cevap geldi
Togg zırhla kaplandı
UNRWA bildirdi
Refah'tan 300 bin kişi zorla göç ettirildi
Anneler gününde anne cinneti
9 yaşındaki çocuğunu öldürdü
Açık artırma ile satılacak
Sahibinden satılık kilise!
Yunanistan'dan iade-i ziyaret
Miçotakis yarın Ankara'ya geliyor
'10 ailenin anneler gününü kutlamıyorum'
Acılı annenin buruk günü
Bugün Anneler Günü
Anneler Günü'nüz kutlu olsun
'Etki Ajanı' düzenlemesinde amaç ne?
Muhalefet temkinli, iktidar sessiz
Siyasete girdiğine pişman olmuş
'Hayatımın en büyük hatasıydı'
Gazze’de güvenli nokta kalmadı
Katliam 219'uncu gününde
Annelerin gündemi ekonomik sorunlar
Çalışmayan anneler daha mutlu
Üretici de tüketici de zararda
Patates depoda 4 lira markette 20 lira
Uyarıları dinlemeden denize girdiler
Tatilciler son anda kurtarıldı
Gökyüzünde eşsiz manzara
Kuzey Işıkları Kuzeyce'de
'Sinan Ateş cinayeti başka bir yere evrilecek'
BTP lideri gündemi değerlendirdi
Erdoğan'ın çağrısına Ostim'den cevap geldi
Togg zırhla kaplandı
UNRWA bildirdi
Refah'tan 300 bin kişi zorla göç ettirildi
Anneler gününde anne cinneti
9 yaşındaki çocuğunu öldürdü
Açık artırma ile satılacak
Sahibinden satılık kilise!
Yunanistan'dan iade-i ziyaret
Miçotakis yarın Ankara'ya geliyor
'10 ailenin anneler gününü kutlamıyorum'
Acılı annenin buruk günü
Bugün Anneler Günü
Anneler Günü'nüz kutlu olsun

'Etki Ajanı' düzenlemesinde amaç ne?

Meclis'ten geçmesi halinde Anayasa Mahkemesi iptal kararı verir mi?
12.05.2024 18:17:00 / Güncelleme: 12.05.2024 18:46:28
Atakan Akbal
'Etki Ajanı' düzenlemesinde amaç ne?
'Etki Ajanı' düzenlemesinde amaç ne?
AKP'ye yakınlığıyla bilinen Yeni Şafak gazetesi, yasama yılı bitmeden Meclis'e gelecek olan 9. Yargı Paketi'nde yeni tip casusluk suçları hakkında düzenlemelerin yer alacağını duyurdu.

Haberde, "Türkiye lehine gibi görünüp, aleyhte propaganda yaparak kamuoyu oluşturan etki ajanlarına mercek tutulacak" ifadelerine yer verildi. Ülkenin ekonomik, toplumsal ve kamu düzenini bozanların "etki ajanı" kapsamında değerlendirileceği ve bu kapsama giren suçlar için cezai müeyyidelerin uygulanacağı aktarıldı.

İktidar sessiz, muhalefet temkinli

Yeni Şafak'ın haberine iktidar kanadından bir yalanlama gelmezken, muhalefet ise böyle bir düzenlemenin tehlikesine dikkat çekiyor.

AK Parti iktidarının muhalif kesimleri susturmak için yeni bir yasal düzenleme peşinde olduğunu düşünen muhalefet, sesini yükseltmek için tasarının Meclis'e gelmesini bekliyor. Dezenformasyon Yasası'nda olduğu gibi gazetecileri ve toplumsal muhalefeti susturmak gibi bir amaç sezdiklerini dile getiren muhalefet temsilcileri, böyle bir düzenlemenin Meclis'ten geçmemesi için ellerinden geleni yapacaklarını, Meclis'ten geçmesi halinde de Anayasa Mahkemesi'ne taşıyacaklarını söylüyorlar.

Amaç ne?

Etki Ajanı suçlamasının yeni bir baskı aracına dönüşme riski olduğunu belirten Hukukçu Tuba Torun, "Bu ifade benim hiç hukuki literatürde duymadığım bir ifade. Her yöne çekilebilecek bir ifade" dedi.

Türk Ceza Kanunu'nun 328, 329 ve 339'uncu maddelerinin casusluk faaliyetleri ile ilgili yeterli düzenlemeye sahip olduğunu ifade eden Torun, "Peki böyle bir düzenlemeye neden ihtiyaç duyuluyor? Bu kadar muallak bir kavramın ceza kanununa girmesi oldukça tehlikeli" dedi.


Trakya'da kuraklık kapıda

Trakya Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Utku Güner, Türkiye'nin önemli tarımsal üretim merkezlerinden Trakya'da, iklim değişikliğine bağlı olarak gelecek yıllarda kuraklık yaşanabileceğini söyledi
12.05.2024 17:44:00
AA
Trakya'da kuraklık kapıda
Trakya'da kuraklık kapıda
Trakya Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Utku Güner, Türkiye'nin önemli tarımsal üretim merkezlerinden Trakya'da, iklim değişikliğine bağlı olarak gelecek yıllarda kuraklık yaşanabileceğini söyledi. Prof. Dr. Güner, iklim değişikliğinin insan hayatını olumsuz etkilemeye devam ettiğini belirtti.

Ortalama sıcaklıkların özellikle son 70 yılda sürekli yükseldiğine dikkati çeken Güner, "Araştırmalar Trakya'da gelecek 40-50 yıl içerisinde sıcaklıklarda 1 derecelik bir artış olacağını ve buna bağlı kuraklık yaşanabileceğini gösteriyor. Trakya Türkiye'nin en güzel topraklarına sahip, sulu tarım yapılabilen bir alanı" dedi.

Güner, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini azaltmak için tüm alanlarda önlemlerin alınması gerektiğini dile getirdi. Suyun insan yaşamı için hayati önemi olduğunu aktaran Güner, şunları kaydetti: "Suyun en çok kullanıldığı yer yüzde 70'lik oranla tarım. Kuraklık durumu da en çok tarımı etkileyecek. Su kıtlığı dendiğinde akıllara hemen evlerde su sıkıntısı yaşanacağı geliyor ancak en çok tarımsal üretim bundan etkilenecek. Tarımdan sonra en çok endüstriyel üretimde su kullanılıyor, kentsel kullanım bu alanda son sırada.

Bu açıdan değerlendirdiğimizde su kıtlığına bağlı olarak tarımsal ürünlerin yetiştirilmesinde değişiklikler göreceğiz. Kuraklık ve su sıkıntısı ciddi boyutlara ulaşırsa bu durum insanların bu bölgeden uzaklaşmasına yol açacak." Güner, özellikle tarımda modern sulama teknikleriyle ciddi miktarda su tasarrufu yapılabileceğine dikkati çekti. Vahşi sulama yöntemlerinden uzaklaşılması gerektiğini belirten Güner, "Üstü açık kanallardan su akıyor, eski teknikler kullanılıyor. Damla sulama yöntemine geçilmesi gerekli. Tarımda yüzde 5'lik bir su tasarrufu evlerde kullanılan tüm su miktarına bedel durumda" diye konuştu.

İstanbul barajlarındaki doluluk oranı yüzde 82.93 oldu

İstanbul'a su sağlayan barajlardaki doluluk oranı bugün itibarıyla ortalama yüzde 82,93 olarak ölçüldü

 


12.05.2024 15:05:00 / Güncelleme: 12.05.2024 15:10:08
AA
İstanbul barajlarındaki doluluk oranı yüzde 82.93 oldu
İstanbul barajlarındaki doluluk oranı yüzde 82.93 oldu

İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) verilerine göre, kente su sağlayan ve azami 868 milyon 683 bin metreküp biriktirme hacmine sahip baraj ve göletlerdeki su miktarı 720 milyon 36 bin metreküp olarak kaydedildi.

Su miktarı Ömerli'de yüzde 93,05, Darlık'ta yüzde 81,61, Elmalı'da yüzde 87,21, Terkos'ta yüzde 91,68, Alibey'de yüzde 59,44, Büyükçekmece'de yüzde 77,53, Sazlıdere'de yüzde 62,53, Istrancalar'da yüzde 55,92, Kazandere'de yüzde 82,62, Papuçdere'de ise yüzde 80,96 olarak ölçüldü.

Melen ve Yeşilçay'dan bu yıl 235,25 milyon metreküp su alındı.

İçme suyu arıtma tesislerinden bu yıl kente verilen su miktarı 393 milyon 29 bin metreküp olarak hesaplanırken, dün İstanbul'a verilen su miktarı ise 3 milyon 3 bin metreküp olarak kayıtlara geçti.

Son 10 yılın doluluk oranları

İSKİ istatistiklerine göre, 12 Mayıs tarihli baraj doluluk oranları
2014'te yüzde 30,26,
2015'te yüzde 94,72,
2016'de yüzde 82,29,
2017'de yüzde 85,54,
2018'de yüzde 88,22,
2019'da yüzde 89,73,
2020'de yüzde 69,15,
2021'de yüzde 77,73,
2022'de yüzde 85,73,
2023'te yüzde 49,42,
bugünkü oran yüzde 82,93 olarak kayıtlara geçti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan çağrı yaptı, Togg zırhla kaplandı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Togg için 'Zırhlısını da yapabilir misiniz' sorusu üzerinden yola çıkan işletmeci İsmail Eşsiz, 'İlk Togg'u BR4 seviyesinde zırhladık. Şimdiki aracımızı da BR6 seviyesinde uzun namlu silahlara karşı zırhlamayı planlıyoruz' dedi.
12.05.2024 13:03:00 / Güncelleme: 12.05.2024 13:08:44
İhlas Haber Ajansı
Cumhurbaşkanı Erdoğan çağrı yaptı, Togg zırhla kaplandı
Cumhurbaşkanı Erdoğan çağrı yaptı, Togg zırhla kaplandı
Ankara'da Ostim Organize Sanayi Bölgesi'nde araç zırhlama işi ile uğraşan İsmail Eşsiz, yüksek tehditlere karşı geliştirdikleri araç zırhlama işlemini yerli ve milli yapım Togg'a uyguladı.
Araç zırhlama işlemine 23 yıl önce başladığını belirten İsmail Eşsiz, uyguladıkları gizli zırhlama sistemi ile her şartta ilerleyen ve performans kaybına uğramayan araçlar ürettiklerini söyledi.

Togg yüksek tehditlere karşı zırhlanıyor

Tam elektrikli otomobile zırh uygulama işlemini ilk kez Togg ile gerçekleştirdiklerini aktaran Eşsiz, 'Geçtiğimiz aylarda Cumhurbaşkanımızın 'Togg'u ne zaman zırhlayacağız' diye sorduğu bir haberle karşılaşmıştım. Biz de oradan yola çıkarak başladık. İlk Togg'u BR4 seviyesinde zırhladık. Şimdiki aracımızı da BR6 seviyesinde uzun namlu silahlara, yüksek tehditlere karşı zırhlamayı planlıyoruz' ifadelerini kullandı.



Sıradaki Togg'u hafif malzemeler kullanılarak, araçta kabin içini 360 derece zırhla kaplayacaklarını ve alt tabanda bomba battaniyesi yerleştirilecek.

Zırhlama işlemi sonrasında Togg'un menzilinde gözle görülür bir değişiklik olmadığını dile getiren Eşsiz, BR4 seviyesi tabanca mermilerine karşı mukavemet gösterirken BR6 seviyesi de AK-47, G-3 Piyade Tüfeği gibi uzun namlu silahlara karşı dayanıklılık gösterdiğini kaydetti.



'Sıradaki Togg'da daha kaliteli ve profesyonel olacak'

Togg'u ilk zırhlama sürecinin ortalama 45 gün sürdüğünü aktaran Eşsiz, 'Bütün Ar-Ge çalışmalarımızı yaptık ve başarıya ulaştık. Sıradaki Togg'da daha kaliteli ve profesyonel olacak. Bu da ortalama 20 gün 25 gün civarında bitirmeyi planlıyoruz' dedi.

İlk aracında tesliminden sonra Togg sahibi vatandaşların zırhlama işlemine taleplerinin arttığını dile getiren Eşsiz, 'Şu anda sırada 6 tane aracımız var. Özellikle Togg bekleyen müşterilerimiz var. Onlara da hızlı bir şekilde yanıt vermeyi planlıyoruz' diye konuştu.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.