Çin'den otomobil ithalatı büyük tehdit
Çin'den otomobil ithalatını değerlendiren OSD Başkanı Cengiz Eroldu, "Yalnızca elektrikli arabalara konulan birtakım uygulamalarla Çin ithalatının Türkiye'nin dış ticaret dengesine verdiği hasarı halletmek mümkün olmayacak gibi duruyor" dedi. Benzer bir korku Avrupa ve ABD'de de yaşanıyor. İngiliz The Economist dergisi Çin'in elektrikli otomobillerdeki üstünlüğünü kapağına taşımıştı.
16.01.2024 00:29:00 / Güncelleme: 16.01.2024 00:33:04
HABER MERKEZİ/AA
HABER MERKEZİ/AA





Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) Başkanı Cengiz Eroldu, otomotiv ana sanayisinin Türkiye'de son 10 yılda 10 milyar dolarlık yatırım gerçekleştirdiğine vurgu yaparak, "2023 yılında da 2022'ye göre yüzde 37'lik yatırım artışı oldu" dedi. Kızıldeniz'de gemi trafiğinde yaşanan sorunlar nedeniyle birtakım parça taleplerinin Uzak Doğu ve Çin yerine Türkiye'deki yan sanayicilere kaydığını gördüklerini dile getiren Eroldu, "Dolayısıyla herkeste bu jeopolitik konular ve tedarik zinciri kırılmaları yüzünden bir endişe var. Bu zaten pandemiyle başlamıştı. Şimdi farklı sektörlerde herkes bu riskleri de yönetmek için tedarik parklarını daha yakınlara konumlandırmaya çalışıyor" dedi. Eroldu, "Çin tabii özellikle elektrikli araç dönüşümü ile dünyadaki otomotiv sanayindeki kuvvetini ve gücünü artırdı. Çünkü Çin'in aslında içten yanmalı araçlardaki teknolojisi o kadar kuvvetli değil ama baktığınız zaman bugün elektrikli araç üretiminde dünyada küresel lider konumunda" dedi.
Çin ile ticarette dengesizlik var
Türkiye açısından bakıldığı zaman, Çin'in otomotiv sanayi dışında da ülke için ticaret dengesi açısından da bir sorun teşkil ettiğini anlatan Cengiz Eroldu, şunları kaydetti: "Otomotivde de 2023'ün ilk 11 ayında 2.2 milyar dolarlık açığımız var. Yani biz 21 milyon dolarlık parça ihraç etmişiz. Karşısında da 2.2 milyar dolarlık Çin'den parça ve otomobil almışız. Birçok alanda Çin ile Türkiye arasında çok olumsuz bir denge olduğunu görüyoruz. Diğer taraftan baktığımız zaman bizim otomobil ithalatımızda da Çin hiç yok 2019 yılında. Şu anda yüzde 7'lik bir pay alıyor ama ne almışız biz Çin'den? Baktığımız zaman da yüzde 78'ini içten yanmalı almışız, yüzde biri plug-in hibrit, yüzde 2'si hibrit, yüzde 20'si de elektrikli. Zaten son dönemde Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı bu işin elektrikli tarafına müdahale etti. Fakat burada da içten yanmalının ne kadar büyük olduğunu ve büyümeye devam ettiğini görüyoruz." Çin'den gelen elektrikli otomobillere ilişkin uygulanan bazı kuralların içten yanmalı araçlar için de uygulanması gerektiğine işaret eden Eroldu, şöyle devam etti: "Bizim açıkçası ülke sanayine, yalnızca otomotiv değil, diğer sanayilerle birlikte yaratacağı bir risk olarak görüyoruz bu durumu. Bu da bizce 2024 yılında yönetilmesi gereken bir diğer konu çünkü yalnızca elektrikli arabalara konulan birtakım uygulamalarla Çin ithalatının Türkiye'nin dış ticaret dengesine verdiği hasarı halletmek mümkün olmayacak gibi duruyor. Biz Çinli araçlara otomotiv sanayi olarak karşı değiliz ama gelip yatırım yapmaları lazım."
Avrupa ana pazar
Cengiz Eroldu, Türkiye otomotiv sektörü için ana pazarın Avrupa olmaya devam edeceğini belirtti. Avrupa'da da birçok ülkede elektrikli araç teşviklerinin kaldırıldığını dile getiren Eroldu, "Yani Avrupa'da aslında elektrikli satışları istenen seviyede değil ve bir hibrit talebi de var. Bizim Avrupa'daki pazarı başka yerde bulmamız söz konusu değil" değerlendirmesinde bulundu. Avrupalı üreticilerin de şu anda benzinli ve dizel üretimini terk etmediğini anlatan Eroldu, şöyle devam etti: "Avrupa'daki üretimin yüzde kaçı elektrikli, yüzde kaçı benzinli? Yani Avrupa'da da çok kuvvetli bir benzinli imalatı devam ediyor. Yani herkeste böyle bir şey oluştu, sanki her tarafta bir elektrikli otomobil olacak diye bir hayat olmayacak. Ben çok ünlü danışmanlık şirketlerinin yaptıkları projeksiyonlara bakıyorum. Yani 2030-2035'lerde elektrikli penetrasyonu yüzde 30 diyorlar. Bu 100 milyonluk dünyada zaten eldeki lityum madenleri o kadar. Maden yok ortada bir kere. Yani istesek de yapamayacağız. Ya da hidrojen teknolojisinin devreye girmesi lazım. Yani zaten ben o açıdan da elektrikliyi nihai olarak görmüyorum bu gelişmeleri görünce. Hakikaten maden yok ortada. Şimdi ikinci, üçüncü aracını elektrikli alanlar var çoğunlukla. Bugün kim alıyor bu elektrikli araçları? Yalnız Türkiye'de değil, Avrupa'da da duyarlı bir kitle var. Onlar alıyorlar bir de fazla otomobili olanlar 'Bir tanesi de elektrikli olsun deneyeyim' diyen alıyor." AA
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.