Yıllar önce Romanya'daki Çingene toplumunun reisi(çeribaşı), bir Çingene devleti kurduklarını cümle aleme duyurmuştu. Duyurmuştu da bu devlet gerçek değildi; toprağı, ulusu, topu-tüfeği, ordusu ve de muhtariyeti (özerkliği/bağımsızlığı) yoktu.Çingeneler her daim vardır, dünyanın hemen hemen her yanına dağılmış, göçebe bir toplum olarak yaşamlarını sürdürmektedirler. Devlet kuramamışlardır. Düne kadar İsraillilerin durumu da öyleydi. Eski bir kavim olmalarına ve pek çok ülkede varlıkları görünmesine rağmen daimi ikametgâhları yani vatanları bulunmadığından devlet olamamışlardı. Ne zaman ki, ABD ve İngiltere gibi iki koltuk değneği sayesinde, bugün işgalcisi oldukları topraklar kendilerine verildi ve de oranın asıl sahibi Filistinliler yurtlarından edildi; Ortadoğu'nun "şark çıbanı" İsrail Devleti sahne aldı (1948). Kavimdi devlet oldu ancak karakteri aynı kaldı. Tarihte peygamberini öldüren tek kavim olma gibi sabıkası olan bu topluluk, terörist devlet olarak cinayetlerine devam etmektedir.ABD ve ortakları Çingenelere destek olmazsa resmen devlet kurmaları zordur. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, yurduyla ulusu ile gerçek bir devlet olmasına rağmen, ABD ve benzerleri tarafından tanınmadığı ve destek görmediği için, devlet olarak, uluslararası güzellik yarışmalarına bile katılamamaktadır.Sömürgeci, emperyalist devletler, ABD öncülüğünde ve de buyruklarındaki uluslararası örgütler vasıtasıyla Kürtlere, devlet kurmaları için, koltuk değneği olmaktadırlar. Hazırlık maçı Irak'ta yapıldı ve bu ülkenin kuzeyinde özerk bir Kürt yönetimi, ileride Türk topraklarını da kapsayacak Kürdistan projesinin ilk ayağı olarak hayata geçirildi.AKP kafası da açılım ve çözüm masallarıyla Saraylarında hülyalara dalarak meydanı boş bırakınca koltuk değneklerini sırtlarında hissettiler. Daha önce Obama, aba altından değil, alenen sopa, beyzbol sopası göstermişti. O sopa fotoğraflarda kalırken koltuk değnekleri ortalığı tozu dumana katmakta, kan gövdeyi götürmektedir.Tohumları ABD Başkanı Woodrow Wilson'un "14 İlke" sinde atılan ve sonrasında Sevr'de hasat zamanı beklenirken, TBMM'nin gazabıyla nadasa bırakılan proje, bugün uygulamaya geçirilmiştir. Hazin olan Tayyip Erdoğan'ın proje uygulama sorumluluğunu eş başkan olarak yüklenmiş olmasıdır.Son pişmanlık fayda vermez. Siyasi rant uğruna ülkenin iç savaşa sürüklenmesinden pişman olmuşlar mıdır, bilinmez. Bilinen ve görünen, aymazlığın devam etmekte oluşudur. Kubbe yıkılıyor, sorumlular leğen örtüsünü çekiştirip durmaktadır. Örtü yırtılsın ne gam? Ar damarı yırtılmışsa gerisi laf ola beri gele.Çingene devletiyle başladık, Şırnak'a bağlayalım; DBP (Demokratik Bölgeler Partisi) ve Şırnak Halk Meclisi(!) özerklik ilân ederek, meşruiyetini kaybettiği için devleti tanımadıklarını, kendi kendilerini yöneteceklerini bildirmişlerdir. Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi gibi. İşte çözüm sürecinin geldiği noktalardan bir boyut.Eğlence dünyasının renkli insanları olarak öne çıkan Çingenelerin devleti düşlerde kalmasına rağmen, Kürtlerinki ABD ve şürekâsı tarafından desteklendiği için durum vahimdir. Şırnak'taki isyanın hesabı sorulmalıdır.Tabii, sor sorabilirsen!