Cinlere İslam’ı öğreten İmam
Sa’d-i İskaf şöyle diyor: “İmam Muhammed Bakır’ın (a.s.) huzuruna vardım. İçeriye girmek için izin istediğimde İmam (a.s.) şöyle buyurdu: ‘Acele etme, kardeşlerinizden bir grup yanımdadır’ buyurdu
23.09.2023 18:30:00
Haber Merkezi
Haber Merkezi





Sa'd-i İskaf şöyle diyor: "İmam Muhammed Bakır'ın (a.s.) huzuruna vardım. İçeriye girmek için izin istediğimde İmam (a.s.) şöyle buyurdu: 'Acele etme, kardeşlerinizden bir grup yanımdadır' buyurdu.
Ben kapının yanında durdum. Çok geçmeksizin Hindistanlılara benzer sarıklı bir grup kimse dışarı çıktı. Birbirlerine çok benziyorlardı. Sanki bir anne babadandılar. Özel elbiseler giyinmişlerdi. Bana selam verdiler, ben de selamlarının cevabını verdim.
Daha sonra İmam'ın (a.s.) yanına girerek şöyle dedim: 'Fedân olayım! Huzurunuzdan çıkan bu şahısları tanımadım. Bunlar kimlerdir?'
İmam (a.s.) şöyle buyurdu: 'Cin taifesinden olan sizin din kardeşlerinizdir.'
Dedim ki: 'Cinler de mi sizin yanınıza geliyorlar?'
İmam (a.s.), 'Evet, onlar da sizin gibi gelip helal, haram ve dinî meseleleriyle ilgili sorular soruyorlar' buyurdu."
Hak iş için bâtıl terk edilmeli
İmam Muhammed Bâkır'ın (a.s.) özel ashabından olan Zürâre şöyle diyor:
"İmam Bâkır (a.s.), Kureyşli bir adamın cenazesini, teşyi etmeye giderken ben de onunla beraber gittim. Ölen kimsenin hanımı çığlık atarak ağlamaya başladı. Cenazeyi teşyi etmeye hazırlanan Ata, eşi ölen kadına hitaben, 'Sus! Susmaz isen, geri döneriz' dedi.
Kadın susmayınca Ata da geri dönüp cenaze törenine katılmadı.
Ben, İmam Bâkır'a (a.s.), 'Ey Resûlullah'ın (s.a.v.) oğlu! Ata geri döndü' dedim.
İmam, 'Neden?' diye buyurdu.
Cevaben arz ettim ki: 'Kocası ölen kadına, 'Sus! Susmaz isen geri döneriz' dedi. Kadın susmayınca Ata da geri dönerek cenaze törenine katılmadı.'
İmam (a.s.) şöyle buyurdu: 'Biz cenazeyi teşyi edeceğiz; başkaları ile işimiz yoktur. Bâtılın hakla karıştığını gördüğümüzde, bâtıldan dolayı hakkı terk edersek, Müslümanın hakkını edâ etmiş sayılmayız.'
Daha sonra İmam (a.s.) cenaze namazını kıldı. Cenaze sahibi ileri çıkarak İmam'a (a.s.) teşekkür etti ve şöyle dedi: 'Allah size merhamet etsin, mükâfaatlanasınız; siz yaya olarak yürüyemezsiniz, geri dönün.'
İmam (a.s.) dönmekten imtina etti.
Arz ettim ki: 'Efendim! Cenaze sahibi dönmenize izin verdi. Benim de diyeceğim bir söz vardır.'
İmam (a.s.), 'Biz onun izni ile gelmemiştik ki onun izni ile de geri dönelim. Bu bir sevaptı, biz de onun peşindeydik. İnsan cenaze peşinden ne kadar giderse o kadar mükâfaatlanır' buyurdu."
Kumruların İmam'a (a.s.) itaati
Muhammed bin Müslim şöyle dedi: "İmam Bâkır'ın (a.s.) huzurunda olduğum bir sırada aniden bir çift kumru, İmam'ın (a.s.) huzuruna gelerek ötmeye başladılar. İmam (a.s.) da onlara bir şeyler buyurdu.
Daha sonra uçarak bir duvarın üzerine kondular. Orada da biraz öttükten sonra uçup gittiler.
Ben İmam'a (a.s.), 'Fedân olayım, kumrular neden böyle ötüyorlardı?' diye sordum.
İmam (a.s.) cevaben şöyle buyurdu:
'Ey İbn-i Müslim! Allah'ın yaratmış olduğu bütün kuşlar, kuşlar ve canlı olan bütün yaratıklar bize itaat etmektedirler. Bu erkek kumru eşi hakkında kötü zanda bulunmuştu. Dişi kumru o kötü işi yapmadığına dâir yemin ediyordu. Nihayet dişi kumru erkeğine şöyle bir öneride bulundu: 'Bizi yargılaması için Muhammed bin Ali'nin (İmam Bâkır) yanına gidelim.'
Erkek kuş bu öneriyi kabul ederek benim yanıma geldiler.
Ben de erkek kumruya, 'Eşin doğru söylüyor. O suçsuzdur. Sen ona zulmediyorsun' dedim. Onlar da bu yargıyı kabullenerek çekip gittiler." (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Muhammed Bakır eserinden)
Ben kapının yanında durdum. Çok geçmeksizin Hindistanlılara benzer sarıklı bir grup kimse dışarı çıktı. Birbirlerine çok benziyorlardı. Sanki bir anne babadandılar. Özel elbiseler giyinmişlerdi. Bana selam verdiler, ben de selamlarının cevabını verdim.
Daha sonra İmam'ın (a.s.) yanına girerek şöyle dedim: 'Fedân olayım! Huzurunuzdan çıkan bu şahısları tanımadım. Bunlar kimlerdir?'
İmam (a.s.) şöyle buyurdu: 'Cin taifesinden olan sizin din kardeşlerinizdir.'
Dedim ki: 'Cinler de mi sizin yanınıza geliyorlar?'
İmam (a.s.), 'Evet, onlar da sizin gibi gelip helal, haram ve dinî meseleleriyle ilgili sorular soruyorlar' buyurdu."
Hak iş için bâtıl terk edilmeli
İmam Muhammed Bâkır'ın (a.s.) özel ashabından olan Zürâre şöyle diyor:
"İmam Bâkır (a.s.), Kureyşli bir adamın cenazesini, teşyi etmeye giderken ben de onunla beraber gittim. Ölen kimsenin hanımı çığlık atarak ağlamaya başladı. Cenazeyi teşyi etmeye hazırlanan Ata, eşi ölen kadına hitaben, 'Sus! Susmaz isen, geri döneriz' dedi.
Kadın susmayınca Ata da geri dönüp cenaze törenine katılmadı.
Ben, İmam Bâkır'a (a.s.), 'Ey Resûlullah'ın (s.a.v.) oğlu! Ata geri döndü' dedim.
İmam, 'Neden?' diye buyurdu.
Cevaben arz ettim ki: 'Kocası ölen kadına, 'Sus! Susmaz isen geri döneriz' dedi. Kadın susmayınca Ata da geri dönerek cenaze törenine katılmadı.'
İmam (a.s.) şöyle buyurdu: 'Biz cenazeyi teşyi edeceğiz; başkaları ile işimiz yoktur. Bâtılın hakla karıştığını gördüğümüzde, bâtıldan dolayı hakkı terk edersek, Müslümanın hakkını edâ etmiş sayılmayız.'
Daha sonra İmam (a.s.) cenaze namazını kıldı. Cenaze sahibi ileri çıkarak İmam'a (a.s.) teşekkür etti ve şöyle dedi: 'Allah size merhamet etsin, mükâfaatlanasınız; siz yaya olarak yürüyemezsiniz, geri dönün.'
İmam (a.s.) dönmekten imtina etti.
Arz ettim ki: 'Efendim! Cenaze sahibi dönmenize izin verdi. Benim de diyeceğim bir söz vardır.'
İmam (a.s.), 'Biz onun izni ile gelmemiştik ki onun izni ile de geri dönelim. Bu bir sevaptı, biz de onun peşindeydik. İnsan cenaze peşinden ne kadar giderse o kadar mükâfaatlanır' buyurdu."
Kumruların İmam'a (a.s.) itaati
Muhammed bin Müslim şöyle dedi: "İmam Bâkır'ın (a.s.) huzurunda olduğum bir sırada aniden bir çift kumru, İmam'ın (a.s.) huzuruna gelerek ötmeye başladılar. İmam (a.s.) da onlara bir şeyler buyurdu.
Daha sonra uçarak bir duvarın üzerine kondular. Orada da biraz öttükten sonra uçup gittiler.
Ben İmam'a (a.s.), 'Fedân olayım, kumrular neden böyle ötüyorlardı?' diye sordum.
İmam (a.s.) cevaben şöyle buyurdu:
'Ey İbn-i Müslim! Allah'ın yaratmış olduğu bütün kuşlar, kuşlar ve canlı olan bütün yaratıklar bize itaat etmektedirler. Bu erkek kumru eşi hakkında kötü zanda bulunmuştu. Dişi kumru o kötü işi yapmadığına dâir yemin ediyordu. Nihayet dişi kumru erkeğine şöyle bir öneride bulundu: 'Bizi yargılaması için Muhammed bin Ali'nin (İmam Bâkır) yanına gidelim.'
Erkek kuş bu öneriyi kabul ederek benim yanıma geldiler.
Ben de erkek kumruya, 'Eşin doğru söylüyor. O suçsuzdur. Sen ona zulmediyorsun' dedim. Onlar da bu yargıyı kabullenerek çekip gittiler." (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Muhammed Bakır eserinden)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.



























































































