Neden çocukların cinsel istismarı konusundaki suçlar artış göstermektedir?
Bu sorunun nedenleri didik didik edilerek bulunacak çözüm yolları saptanmalı ve zorla toplumun gözüne sokulmalıdır. Bu suçlara yargının bakış açısı çok önemlidir. Çünkü yaşadıklarımız tek başına bir suç ve ceza sorunu değildir. Çok daha önemlisi bu tür suçları üreten toplumsal, siyasal ve sosyal zihniyetin ne olduğunun bilinmesi ve gün yüzüne çıkarılması, sorunun çözümünde ilk adımdır. Yasma ve yürütmenin göstereceği her türlü duyarlılık bu nedenle önemlidir. Ceza davası açarak suç faillerinin en ağır cezalarla cezalandırılması değildir asıl sorun. Toplumsal bir sorun haline süratle dönüşmesindeki nedenlerin açıkça konuşulmaması halinde çocukların cinsel istismarı hakkındaki suçlar sürekli artacaktır.
Çocuklar, çocuk hakları ve ceza davaları üzerinden yapılan politikalar çok ucuzdur, çok zavallıdır. Soruna nasıl baktığımızın acizliğidir. Çocukların cinsel istismarı çok ciddi bir toplumsal sorundur. Olup bitenlerin ne olduğunu, nedenlerini toplum bilmelidir, halk bilgi sahibi olmalıdır.
Yasamanın, yürütmenin ve yargının tutumu böyle bir sorun karşısında ne olmalıdır?
Çocuklar ve haklarının korunmasındaki yollar adalete çıkıyor mu?
Önce Çocuk Hakları Sözleşmesine bakalım. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 20 Kasım 1989 tarihinde kabul edilmiş, 2 Eylül 1990 tarihinde de yürürlüğe girmiştir. Türkiye, Çocuk Hakları Sözleşmesi'ni 2 Ekim 1995'te uygulamaya başlamıştır.
Birleşmiş Milletler (BM) Çocuk Hakları Sözleşmesi'ne göre çocuklar, ne anne babalarının malı ne de acınası gereken aciz objelerdir. Onlar insandır. Kendi haklarının özneleridir. Sözleşme, çocuğu güçlü, yeterli bir birey ve yaşıyla gelişim evresine uygun hak ve sorumlulukları olan bir aile ve toplum üyesi olarak görür.
Sözleşmede çocuk hakları dört gruba ayrılmıştır;
Hayatta kalma hakkı: Çocuğun yaşam hakkını ve var olmak için gereken beslenme, barınma, yaşam standardı ve sağlık hizmetlerine erişim hakkı gibi temel ihtiyaçlarını korumayı amaçlar.
Gelişme hakkı: Çocukların neye ihtiyaç duyduklarını gösterir; örneğin, eğitim, dinlenme, kültürel faaliyetler, bilgiye erişim, düşünce, vicdan ve din özgürlüğü gibi.
Korunma hakkı: Çocukların her türlü istismar, ihmal ve sömürüden korunmalarını gerektirir. Mülteci çocuklar için özel korumalar getirir. Çalışan çocuklar için güvenceler koyar. Herhangi bir istismar veya sömürüye maruz kalmış çocukların korunması ve rehabilitasyonu gibi konular Sözleşmede önemli bir yer tutar.
Katılım hakkı: Çocukların birey olarak toplumlarında aktif bir rol oynayabilmeleri gerektiğini kabul eder. Çocukların görüşlerini ifade etme ve yaşamlarını etkileyen konularda söz sahibi olma haklarını da kapsar.
Seçime gidiyoruz… Çocuk haklarının korunmasında kanunlara, ulusalüstü sözleşmelere giden yolları açacak oy ve akla sahip olalım.
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023