el-Ahnef b. Kays radiyallahu anh'dan;Medine'ye geldim. Kureyşlilerin ileri gelenlerinin bulunduğu bir toplulukta oturuyorken bir adam geldi. Kaba elbiseler giymiş, cüsseli bir adamdı. Sert çehreli idi. İnsanların başlarında durup şöyle dedi: "Altın ve gümüş biriktirip de Allah'ın yolunda harcamayanlara şunu müjdele: O altın ve gümüşler cehennem ateşinde kızdırılıp vücutları şöyle dağlanacaktır: Memelerinin tepesinden sokulup omuzların arasından; omuzların arasından sokulup memelerinin üstünden çıkartılacaktır. Kendisi ayakta duramayıp sarsılacaktır."Onu dinleyen topluluk başlarını eğdiler ve adama hiç cevap vermediler. Adam çekip gitti, ben de ardından gittim, adam gidip bir direğin altına oturdu, ben de yanına oturdum.Sonra dedim ki: "Oradakiler sözlerinden hiç hoşlanmadılar. Çünkü sana söylemediler."Dedi ki: "Onların akılları hiçbir şeye ermez. Dostum Ebu'l-Kâsım (sallallahu aleyhi ve sellem) beni çağırdı. Ben de çağrısına icabet ettim. Bana dedi ki: 'Uhud'u görüyor musun?' Üstümdeki güneşe baktım, sandım ki beni bir iş için gönderecek. Dedim ki: 'Görüyorum.'Şöyle buyurdu: 'İşte benim Uhud dağı kadar altınım olsa hepsini Allah yolunda harcarım, kendime sadece üç dinar bırakırım.'Şimdi bunlara bakıyorum da hiçbir şey anlamıyorlar, habire dünyalık toplayıp duruyorlar, başka bir şey düşünmüyorlar." (Buhârî, zekât 4/3, II, 111-2 ve Müslim, zekât 34, s. 689-90). İmam et-Takî'nin cömertlik ahlakından: İmam Ebû Ca'fer (a.s.) insanların en eli açığı, en cömerdiydi. İkramının, iyiliğinin ve insanlara ihsanının çokluğundan dolayı "el-Cevad" olarak isimlendirilmişti.Muhammed b. Velid el-Kirmanî şöyle rivâyet eder: İmam Ebû Ca'fer el-Cevad'ın (a.s.) önünde yemek yedim. Ben yemeği bitirip de sofra kaldırıldığında, hizmetçi, yemekten arta kalanları ve dökülenleri toplamak için harekete geçti. İmam (a.s.) ona şöyle dedi: "Çöle dökülen yiyeceği yerinde bırak, bir koyunun budu dahi olsa; eve dökülenleri ise arayıp topla." İmam (a.s.), çöle dökülen yiyecekleri kaldırmamasını emretmişti, yiyecek bulamayan kuşlar ve diğer hayvanlar yesin diye. (Prof. Dr. Haydar Baş, İmam et-Taki, s.86; Hidayet Önderleri, c. 11, s. 53-54).Cömertlikte insan geçimini tehlikeye atmamalı orta yol izlenmelidir:Cenab-ı Hakk buyurdu:"Eli sıkı olma; büsbütün eli açık da olma. Sonra kınanır, (kaybettiklerinin) hasretini çeker durursun." (İsra: 17/29). Câbir radiyallahu anh'dan; Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem)'in yanındaydık. Bir adam elinde yumurta iriliğinde bir altınla geldi ve dedi ki: "Ey Allah Resûlü! Bunu madende buldum ve sadaka olarak veriyorum, buyur! Bundan başka da hiçbir şeyim yok."Allah Resûlü ondan yüzçevirdi ve almadı. Sonra sağından gelip aynı şeyi söyledi, yine yüz vermedi. Sonra solundan gelip aynı teklifi yaptı, yine ondan yüz çevirdi. Sonra arkasından gelip yine aynı teklifi yapınca onu elinden alıp adama savurdu. Eğer isabet etseydi canını acıtır veya yaralardı.Sonra şöyle buyurdu: "Sizden biri bütün malını getiriyor ve bu sadakadır diyor, sonra da oturup dileniyor. Sadakanın en hayırlısı, ihtiyaç dışında kalandan (zenginlikten sonra) verilen sadakadır." (Ebû Dâvud, no. 1673-4).
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yeliz Yücel / diğer yazıları
- Üç aylar iklimi-4 / 20.03.2017
- Üç aylar iklimi-3 / 19.03.2017
- Üç aylar iklimi-2 / 18.03.2017
- Üç aylar iklimi-1 / 17.03.2017
- Muharrem'in onuncu günü: Aşura / 11.10.2016
- Bayram namazı ve kılınışı / 11.09.2016
- Haccın tamam olmasının şartları / 10.09.2016
- 'Hac Arafat'tır' / 09.09.2016
- Zilhicce ayında ibadet?III / 08.09.2016
- Zilhicce ayında ibadet?II / 07.09.2016
- Üç aylar iklimi-3 / 19.03.2017
- Üç aylar iklimi-2 / 18.03.2017
- Üç aylar iklimi-1 / 17.03.2017
- Muharrem'in onuncu günü: Aşura / 11.10.2016
- Bayram namazı ve kılınışı / 11.09.2016
- Haccın tamam olmasının şartları / 10.09.2016
- 'Hac Arafat'tır' / 09.09.2016
- Zilhicce ayında ibadet?III / 08.09.2016
- Zilhicce ayında ibadet?II / 07.09.2016