Çorum’un Tarihi Anadolu’nun Sessiz Tanığı
Çorum’un tarihi, yalnızca kazılarda ortaya çıkarılan eserlerde ya da anıtsal yapılarda değil; aynı zamanda halkın günlük yaşamında, geleneklerinde ve kültürel belleğinde de yaşamayı sürdürür. Bu yönüyle şehir, köklü tarihiyle çağdaş yaşamı bir arada taşıyan nadide bir Anadolu mirasıdır.
21.11.2025 17:08:00
Bayram ÇOŞGUN
Bayram ÇOŞGUN





Çorum, Anadolu'nun en eski yerleşimlerinden biri olarak binlerce yıllık kültür birikimini günümüze taşıyan sessiz bir tarih hazinesidir. Hititlerin başkenti Hattuşa'ya ev sahipliği yapmasıyla dünya tarihinin merkezlerinden biri hâline gelen bölge, farklı medeniyetlerin izlerini harmanlayarak kendine özgü bir kültürel zenginlik yaratmıştır.
Tarih Öncesi Dönemlerden Hitit İmparatorluğu'na
Çorum'daki yerleşimin izleri, Alacahöyük ve Hattuşa gibi önemli arkeolojik alanlarda yapılan kazılar sayesinde, Kalkolitik Çağ'a kadar uzanır. Özellikle Alacahöyük'te bulunan kral mezarları, güneş kursları ve ritüel objeler, bölgenin tarih öncesi toplumlarının gelişmiş sanat anlayışının en çarpıcı örnekleri arasında yer alır.
Ancak Çorum'un tarih sahnesindeki en güçlü kimliği, Hititlerle şekillenir. MÖ 2. binyılda Hattuşa'nın Hitit İmparatorluğu'nun başkenti olması, bölgeyi dönemin siyaset, hukuk ve kültür merkezi hâline getirmiştir. Hititler, çivi yazısı ve anıtsal mimariyle bu topraklara derin bir medeniyet damgası bırakmış; Boğazköy Arşivleri'nde bulunan binlerce tablet ise, Anadolu'daki ilk yazılı belgeler olarak tarihte özel bir yer edinmiştir.
Farklı Medeniyetlerin İzleri
Hititlerin ardından bölge, Frig, Pers, Helenistik, Roma ve Bizans gibi pek çok uygarlığın egemenliği altına girmiştir. Çorum'un bu dönemlerde hem bir geçiş güzergâhı hem de bir tarım ve ticaret merkezi olarak önemini koruduğu bilinir. Roma döneminden kalan yapılar ve Bizans izleri, bölgenin çok katmanlı kültürel dokusunun örnekleridir.
Selçuklu ve Osmanlı Dönemi: Kimliğin Şekillenmesi
yüzyıldan itibaren Türklerin Anadolu'ya yerleşmesiyle Çorum'da yeni bir kültürel dönem başlar. Selçukluların imar faaliyetleri, camiler, kervansaraylar ve medreselerle şehir kimliği tazelenir. Osmanlı döneminde ise Çorum, hem ticaret yollarının kesişiminde yer aldığı hem de bereketli topraklara sahip olduğu için bölgesel bir üretim merkezi hâline gelir. Bu dönemde yapılan saat kuleleri, hanlar ve konaklar, Osmanlı taşra mimarisinin güzide örneklerini yansıtır.
Modern Çorum: Tarih ile Güncelin Buluşması
Cumhuriyet döneminde gelişimini sürdüren Çorum, bugün hem tarım hem de sanayi alanında sürekli büyüyen bir şehir konumundadır. Bununla birlikte, geçmişiyle kurduğu güçlü bağ sayesinde kültür turizmi açısından da giderek değer kazanmaktadır. Hattuşa ve Alacahöyük, UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alarak yalnızca Türkiye'nin değil, tüm dünyanın ilgisini çeker.
Tarih Öncesi Dönemlerden Hitit İmparatorluğu'na
Çorum'daki yerleşimin izleri, Alacahöyük ve Hattuşa gibi önemli arkeolojik alanlarda yapılan kazılar sayesinde, Kalkolitik Çağ'a kadar uzanır. Özellikle Alacahöyük'te bulunan kral mezarları, güneş kursları ve ritüel objeler, bölgenin tarih öncesi toplumlarının gelişmiş sanat anlayışının en çarpıcı örnekleri arasında yer alır.
Ancak Çorum'un tarih sahnesindeki en güçlü kimliği, Hititlerle şekillenir. MÖ 2. binyılda Hattuşa'nın Hitit İmparatorluğu'nun başkenti olması, bölgeyi dönemin siyaset, hukuk ve kültür merkezi hâline getirmiştir. Hititler, çivi yazısı ve anıtsal mimariyle bu topraklara derin bir medeniyet damgası bırakmış; Boğazköy Arşivleri'nde bulunan binlerce tablet ise, Anadolu'daki ilk yazılı belgeler olarak tarihte özel bir yer edinmiştir.
Farklı Medeniyetlerin İzleri
Hititlerin ardından bölge, Frig, Pers, Helenistik, Roma ve Bizans gibi pek çok uygarlığın egemenliği altına girmiştir. Çorum'un bu dönemlerde hem bir geçiş güzergâhı hem de bir tarım ve ticaret merkezi olarak önemini koruduğu bilinir. Roma döneminden kalan yapılar ve Bizans izleri, bölgenin çok katmanlı kültürel dokusunun örnekleridir.
Selçuklu ve Osmanlı Dönemi: Kimliğin Şekillenmesi
yüzyıldan itibaren Türklerin Anadolu'ya yerleşmesiyle Çorum'da yeni bir kültürel dönem başlar. Selçukluların imar faaliyetleri, camiler, kervansaraylar ve medreselerle şehir kimliği tazelenir. Osmanlı döneminde ise Çorum, hem ticaret yollarının kesişiminde yer aldığı hem de bereketli topraklara sahip olduğu için bölgesel bir üretim merkezi hâline gelir. Bu dönemde yapılan saat kuleleri, hanlar ve konaklar, Osmanlı taşra mimarisinin güzide örneklerini yansıtır.
Modern Çorum: Tarih ile Güncelin Buluşması
Cumhuriyet döneminde gelişimini sürdüren Çorum, bugün hem tarım hem de sanayi alanında sürekli büyüyen bir şehir konumundadır. Bununla birlikte, geçmişiyle kurduğu güçlü bağ sayesinde kültür turizmi açısından da giderek değer kazanmaktadır. Hattuşa ve Alacahöyük, UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alarak yalnızca Türkiye'nin değil, tüm dünyanın ilgisini çeker.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
















































































