logo
18 MAYIS 2025

Çözümsüzlükte ısrar çözüm getirmez

03.11.2015 00:00:00
13 yıllık istikrar adına birçok ekonomik, siyasi, hukuki yanlışlıkların icra edildiği tek başına bir iktidardan bıkan millet, 7 Haziran seçimlerinde bir otokontrol adına "koalisyon" demişti.AKP, tek başına iktidardan başka bir formüle yanaşmadığını ilan edince, gözler yüzde 60 çoğunluğu elde eden CHP, MHP ve HDP koalisyonuna döndü ama MHP'nin HDP ile bir arada olmam inadı böyle bir koalisyon kurulmasını imkansız hale getirdi.Koalisyon imkanının kalmadığı bir görüntüyle Türkiye 1 Kasım seçimlerine gitti.Suruç'taki saldırıyla fitili ateşlenen terör ise her gün can almaya başladı. "Biz olmazsak terör olur" mantığı sürekli millete işlendi. Terör korkusuyla milli irade terbiye(!) edildi.Millet, tek başına iktidar döneminde terörün bitirilmediğini, bilakis palazlandığını, silah depoladığını, IŞİD terörünün de buna eklendiğini, terörün artık zamanı geldiğinde aba altında sopa olduğunu sandık başına giderken hiç düşünmedi. Kendisine takdim edilen senaryonun büyüsüne kapıldı.MHP, gerek 13 yıllık AKP iktidarı döneminde, AKP hükümetinin en sıkıştığı dönemlerde ona payandalık yaparak desteğini esirgememişti. 1 Kasım seçimlerinde de bazı AKP için stratejik olan illerdeki oylarından feragat ederek AKP'nin aldığı bu beklenmedik oy oranında en büyük katkıyı sağladı.Bu seçimde ekonomik sopası da sürekli milletin başının üstündeydi.Malum, 13 yıllık AKP iktidarı döneminde yerli ve milli olan ne kaynak varsa hepsi yabancıların hizmetine sunuldu, Türkiye'nin ekonomisi ise dışarıya bağlı suni teneffüse mahkum edildi. AKP iktidarı bu küresel sermaye sahiplerinin ve de bunların temsil ettiği devlet iradelerinin bir dediğini iki etmediği için 13 yıl bu suni teneffüs devam etti ve buna ekonomik istikrar dendi.7 Haziran seçimlerinden sonra, "Bizi tek başına iktidar yapmadınız" gerekçesiyle, bu suni teneffüs sekteye uğratıldı, dolar fırlatıldı, faizler yükseltildi, krediler kesildi, piyasada işler durdu. Ekonomi sopasıyla milli irade(!) terbiye edildi ve sandık başına öyle gönderildi.Bundan sonraki süreç, dış basında da ifade edildiği gibi Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 7 Haziran seçimleri öncesi sıkça gündeme getirdiği başkanlık sistemi olacak.Erdoğan'ın 1 Kasım seçimlerinden önce başkanlık sistemini gündeme getirmemesi, bundan vazgeçtiği anlamına gelmiyor; 7 Haziran seçimlerinden önce gündem etmesi parti içinde ve seçmen nezdinde olumsuz karşılandığı için 1 Kasım seçimleri öncesi kısa bir süreliğine rafa kaldırmıştı.1 Kasım seçimlerinin neticesinde AKP, MHP'nin de desteğiyle 330 milletvekilini aşarak başkanlık sistemini referanduma götürme şansını elde etmiş görünüyor.Peki, başkanlık sistemi Türkiye, Erdoğan ve AKP için ne anlama geliyor?Öncelikle şunu ifade etmeliyiz ki, devletler için en ideal yapı, Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın sıkça vurguladığı gibi üniter yapıdır, yani hangi etnik köken olura olsun tek bir millet olmaktır. Türkiye'de 36 etnik köken, Anayasa'nın ilk üç maddesinde ifade edilerek, Lozan Antlaşması'yla da tüm dünyaya kabul ettirilerek tek bir millet yani Türk milleti olmuştur. Başkanlık sistemi ise, üniter yapıya ulaşamayan devletlerin mecburen oluşturdukları, federatif yapılara dayalı, parçalı bir devlet yapılanmasıdır. Ekonomin güçlüyse, kendi paranı basıp, madenlerini kendin değerlendirebiliyorsan, başka ülkelere bağımlı değilsen ve de güçlü bir ordun varsa ancak bu yapıyla ayakta kalma şansın var. Ama Türkiye bugün üniter yapıya sahip olmasına rağmen bu özelliklerini kullanamıyor, ABD ve AB'ye bağımlı hareket ediyor ki başkanlık sistemi adı altında federatif yapıya geçerse hiçbir şansı olmayacak. Özellikle de birçok ülkenin kirli hesabının olduğu böyle stratejik bir coğrafyada?Prof. Dr. Baş, başkanlık sistemi ile ilgili şu uyarıda bulunuyor: "Başkanlık sisteminin manası ne biliyor musunuz? Etnik yapılar ayrılacak, federatif yapıyla devletçikler haline getirilecek. Bu devletçiklerden oluşan topluluğun adına federasyon denilecek. O zaman ne olur bilir misiniz? Türkiye paramparça olur."Batılı ülkeler de zaten Türkiye'nin resmi olarak da bölünmesini, parçalanmasını istedikleri için böyle bir sistem değişikliğine gitmesi konusunda baskı yapıyor.Sayın Erdoğan ise başkanlık sistemi ile mutlu bir sonu hedefliyor olabilir ama şu bir gerçek ki, stratejik müttefiki ABD ve stratejik anlaşmalara devam ettiği İsrail özellikle de Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında olan Türkiye gibi ülkelerde kalıcı bir otoriter güç istememektedir. Saddam, Hüsnü Mübarek, Kaddafi, Esad ve niceleri bunun örneğidir.Tek adamlık bir nimet gibi gözükebilir ama bir süre sonra trajik bir sonun sebebi de olabilir.Millet de kendi eliyle önünü açtığı acı kaderi yaşayacak. Çözümün adresinde buluşmamanın, çözümü iktidara taşımamanın, hiçbir çözüm sunmayanların peşinde koşmanın ağır bedelini ödeyecek.Ne diyelim, kendi düşen ağlamaz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Murat Çabas / diğer yazıları
Soykırım şiddetlendi
Yüzlerce şehit var
Kahramanmaraş'ta 4 büyüklüğünde deprem
Bolu'daki faciaya ilişkin 32 şüpheli hakkında dava açıldı
Davada hiç bir siyasi yok
Nekbe günü anıldı
İsveç'te İsrail protesto edildi
Gürer: 'Niğde’de misket elma da sizlere ömür'
"Bahçelerde tespitler bitmedi, çiftçi bitti”
Guterres: Gazze'de abluka derhal sona erdirilmeli
"İnsani kriz tarif edilemeyecek kadar kötü"
O sözlerine 2 yıl istendi
Celal Şengör hakkında iddianame düzenlendi
Fesih ve silah bırakma mesajı
Tiran dönüşü önemli açıklamalar
Gazze yanıyor
İsrail kalıcı işgal amacıyla yoğun saldırı başlattı
En mutlu gününde şoku yaşadı
Disko topunun gelinin üstüne düştüğü anlar kamerada
Cumhurbaşkanı kararı ile kritik atamalar
Resmi Gazete'de yayımlandı
3 yeni Bölge İdare Mahkemesi kurulacak
Karar Resmi Gazete'de
1 ile turuncu, 18 ile sarı uyarı
İçişleri Bakanlığı uyardı
İsrail, Gazze'de 'kalıcı işgal" saldırılarını başlattı
İsrail kabinesi planı onaylamıştı
'Önümüzü göremiyoruz'
İş dünyası dert küpü
Soykırım şiddetlendi
Yüzlerce şehit var
Kahramanmaraş'ta 4 büyüklüğünde deprem
Bolu'daki faciaya ilişkin 32 şüpheli hakkında dava açıldı
Davada hiç bir siyasi yok
Nekbe günü anıldı
İsveç'te İsrail protesto edildi
Gürer: 'Niğde’de misket elma da sizlere ömür'
"Bahçelerde tespitler bitmedi, çiftçi bitti”
Guterres: Gazze'de abluka derhal sona erdirilmeli
"İnsani kriz tarif edilemeyecek kadar kötü"
O sözlerine 2 yıl istendi
Celal Şengör hakkında iddianame düzenlendi
Fesih ve silah bırakma mesajı
Tiran dönüşü önemli açıklamalar
Gazze yanıyor
İsrail kalıcı işgal amacıyla yoğun saldırı başlattı
En mutlu gününde şoku yaşadı
Disko topunun gelinin üstüne düştüğü anlar kamerada
Cumhurbaşkanı kararı ile kritik atamalar
Resmi Gazete'de yayımlandı
3 yeni Bölge İdare Mahkemesi kurulacak
Karar Resmi Gazete'de
1 ile turuncu, 18 ile sarı uyarı
İçişleri Bakanlığı uyardı
İsrail, Gazze'de 'kalıcı işgal" saldırılarını başlattı
İsrail kabinesi planı onaylamıştı
'Önümüzü göremiyoruz'
İş dünyası dert küpü
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.