Eylül ayına ilişkin enflasyon rakamları paylaşıldı ve en dikkat çeken husus, tüm kurumların aylık enflasyonunun yüzde 3'ün üzerinde olması.
Aylık enflasyonu; TÜİK yüzde 3,23, ENAG yüzde 3,79, İTO ise yüzde 3,19 olarak açıkladı.
Bir önceki ay yani ağustosta aylık enflasyon, TÜİK'e göre yüzde 2,04, ENAG'a göre yüzde 3,23, İTO'ya göre ise yüzde 1,84 idi.
Dikkat ederseniz aylık enflasyon oranında artış var.
Bu durum dezenflasyon sürecinin devam etmediğini gösteriyor.
Halbuki Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, yaptığı değerlendirmede, "Enflasyonun ana eğilimi dezenflasyonun süreceğine işaret ediyor" diyor.
Eylül ayı enflasyon verisi Sayın Şimşek'i yalanlıyor.
Yıllık enflasyonda da benzer bir durum söz konusu. TÜİK'e göre ağustos ayında yıllık enflasyon yüzde 32,95 iken, eylül ayında yüzde 33,23'e yükseldi.
Belli ki, bir şeyler yolunda gitmiyor, olumsuz gidişat, resmi verilerle de örtülemiyor.
Mehmet Şimşek, açıklamasında, enflasyonun artmasında gıda enflasyonunun etkili olduğunu ve bunun da nedeninin zirai don ve kuraklık olduğunu belirtti.
Halbuki gıda fiyatlarında aylık bazda en fazla artış, yüzde 19,84 ile yumurtada ve yüzde 19,16 ile taze balıkta yaşandı.
Bunun zirai don ve kuraklıkla ne alakası var merak konusu.
Bir diğer önemli husus ise, başta Mehmet Şimşek olmak üzere hükümet yetkilileri sık sık ekonomi politikalarının birinci önceliğinin "enflasyonla mücadele" olduğunu vurguluyor. Bu hedef, açıklanan OVP'lerde de ifade ediliyor.
Bunu açıkladıktan sonra, enflasyonla mücadele edebilmek için talebin baskılanması gerektiğini belirtiyorlar. Çünkü onlara göre enflasyonun temel nedeni talep artışı, yani talep enflasyonu var.
Peki, 1 Ocak 2025'ten bugüne 9 aylık süreçte 22 bin 104 lira olan asgari ücrette bir artış var mı? Yok. Diğer ifadeyle asgari ücrete 9 aylık dönemde ne kadar zam yapıldı? Yüzde 0.
Ama TÜİK'in verilerine göre bu 9 aylık dönemde enflasyon yüzde 25,43 oldu.
Milyonlarca asgari ücretli ailenin geliri bir kuruş artmazken, yani talep sabit kalırken, fiyatlar arttı, enflasyon oluştu. Demek ki talep kaynaklı bir enflasyon yok. Bu, ülkemizdeki enflasyonun talep enflasyonu olmadığının matematiksel ispatıdır.
Peki, fiyatlar neden arttı, enflasyonun sebebi ne? Bu dönemde artan şey maliyetler. En büyük maliyet de finans maliyeti, yani yüksek faiz. Türkiye'deki şirketler en küçüğünden en büyüğüne hep kredilerle üretim yapıyorlar, öz kaynakları oldukça sınırlı. Şirketler üretimde kullandıkları finansın maliyetini, yüksek faizi fiyatlarına yansıtmak zorunda kalıyorlar, aksi halde kredileri ödeyemezler ve batarlar.
Onun dışında, enerji, hammadde, nakliye, vergi, kira gibi maliyetlerde de ciddi artışlar var. Bunları da fiyatlara yansıtıyorlar. 1 Ocak'tan bugüne artmayan tek maliyet maaşlar, çünkü asgari ücrete bu dönemde zam yapılmadı.
Mademki, Türkiye'de gerçek enflasyon sebebi maliyet artışları, o halde enflasyonla mücadelede yapılması gereken vatandaşların kemerini sıkmak değil, maliyetleri aşağıya düşürmek.
Örneğin sanayiciye, üreticiye, tarım köylüsüne sıfır faizli kredi imkanı sunulması lazım. Yerli hammadde ve enerji kaynakları devlet eliyle işletilerek üreticiye ucuz enerji ve hammadde tedarik edilmesi lazım. Ülkemizin zengin petrol yatakları yine devlet eliyle işletilerek, akaryakıt ve dolayısıyla nakliye giderleri minimuma indirilmesi lazım. Üretimde kullanılan elektrikten, hammaddeden ve akaryakıttan vergi alınmaması lazım.
Bu ve benzeri bütün adımlar üretim maliyetlerini aşağıya düşürür ve ürün fiyatlarının da düşmesini sağlar.
Bahsettiğim çözüm, Prof. Dr. Haydar Baş'ın dünyaca ünlü Milli Ekonomi Modeli'nin çözümlerinin sadece bir kısmıdır.
Bu eşsiz modeli ülkemizde uygulayacak tek kadro Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) ve tek lider BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş'a fırsat vererek, enflasyon canavarından tamamen kurtulabiliriz.
Kalıcı yapısal reformlardan bahsediliyor, bundan daha kalıcı ve yapısal bir reform var mı?
- Milleti aç bırakan "dezenflasyon" süreci / 02.10.2025
- Trump’ın planı barış planıysa, tehdit niye? / 01.10.2025
- Netanyahu yeni Trump planını gerçekten kabul etti mi? / 30.09.2025
- ABD, Heybeliada Ruhban Okulu'nun açılmasını neden istiyor? / 27.09.2025
- Kamuda tasarruf emeklilerden mi yapılacak? / 25.09.2025
- Bahçeli, TRÇ önerisinde samimi mi? / 24.09.2025
- Gençlerimizi korumak geleceğimizi savunmaktır' / 23.09.2025
- Suriye’de ABD-İsrail ikilisinin dediği oluyor / 20.09.2025
- Gençlerimiz uyuşturucu bataklığında! / 18.09.2025