Çukurova'da hastalık riski
Uzmanlar, Çukurova Bölgesi'ndeki beslenme alışkanlıkları açısından kalp hastalığı riskinin daha fazla olduğunu belirtti
24.02.2012 00:00:00
Özsöyler, bölgenin en büyük kalp damar cerrahisi kliniğine sahip olmaları nedeniyle Adana'nın yanı sıra Mersin, Osmaniye, Kahramanmaraş, Şanlıurfa, Şırnak, Niğde, Van ve Konya'daki hastaların, tedavi için kendilerine başvurduğunu anlattı. 2004 yılından bu yana hastane bünyesinde açık kalp ameliyatlarını başarıyla gerçekleştirdiklerini dile getiren Özsöyler, Çukurova Bölgesi'nde özellikle beslenme alışkanlıkları açısından kalp hastalığı riskinin yüksek olduğu uyarısında bulundu.
Hayvani yağların çok fazla tüketilmesi, şişmanlık, sigara içiciliği ve yoğun tuz kullanımı gibi kalp hastalığı için risk oluşturan etmenlerin bölgede çok yaygın olduğunun altını çizen Özsöyler, bu nedenle hem kardiyolojik aciller, hem de kalp ameliyatı sayısının çok yüksek olduğunu dile getirdi. Doç. Dr. Özsöyler, Kalp ve Damar Cerrahisi Kliniği'nde koroner baypas, kalp kapak ameliyatlarının yanı ıra aort anevrizmalar ve diseksiyonları, doğuştan kalp hastalıkları gibi her türlü kalp ve damar ameliyatlarını gerçekleştirdiklerinin bilgisini de verdi. İbrahim Özsöyler, “Günümüzdeki bilimsel gelişmelerin getirdiği imkanlardan da yararlanarak, son teknoloji tedavi yöntemleri hastanemizde başarıyla uygulanıyor. Özellikle eskiden çok büyük kesilerle yapılan, hasta için zahmetli ve riskli olan bazı tedavi yöntemlerinin yerine şimdi çok daha küçük insizyonlarla yapılan müdahaleler uygulanıyor” dedi.
Karın damarlarının balonlaşması gibi ciddi bir hastalığın tedavisi için daha önce büyük bir ameliyat yapılıp, ameliyatın ardından da hastanın 7-8 gün hastanede yatmak zorunda kaldığını hatırlatan Özsöyler, bu hastalıklardaki ölüm riskininse yüzde 10 olduğunu hatırlattı. Özsöyler, açıklamasını da şöyle sürdürdü; “Ancak kliniğimizde uygulanan kasıktan iğneyle girilerek yapılan ‘Endovasküler Yöntem' ile ölüm riski yüzde 1'in de altına düşürülürken, hastalar ameliyattan 2 gün sonra taburcu ediliyor.” Adana gibi büyük metropollerde kalp ve damar yaralanmalarının sık karşılaşılan bir durum olduğunu ifade eden Özsöyler, bu hastaların da genel olarak en sık tedavi gördüğü merkezin de; Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Kliniği olduğunu belirterek, “Teknolojinin tüm imkanlarını kullanarak, bu hastalarımızın da şifa bulmasını sağlıyoruz” yorumunda bulundu.
Hayvani yağların çok fazla tüketilmesi, şişmanlık, sigara içiciliği ve yoğun tuz kullanımı gibi kalp hastalığı için risk oluşturan etmenlerin bölgede çok yaygın olduğunun altını çizen Özsöyler, bu nedenle hem kardiyolojik aciller, hem de kalp ameliyatı sayısının çok yüksek olduğunu dile getirdi. Doç. Dr. Özsöyler, Kalp ve Damar Cerrahisi Kliniği'nde koroner baypas, kalp kapak ameliyatlarının yanı ıra aort anevrizmalar ve diseksiyonları, doğuştan kalp hastalıkları gibi her türlü kalp ve damar ameliyatlarını gerçekleştirdiklerinin bilgisini de verdi. İbrahim Özsöyler, “Günümüzdeki bilimsel gelişmelerin getirdiği imkanlardan da yararlanarak, son teknoloji tedavi yöntemleri hastanemizde başarıyla uygulanıyor. Özellikle eskiden çok büyük kesilerle yapılan, hasta için zahmetli ve riskli olan bazı tedavi yöntemlerinin yerine şimdi çok daha küçük insizyonlarla yapılan müdahaleler uygulanıyor” dedi.
Karın damarlarının balonlaşması gibi ciddi bir hastalığın tedavisi için daha önce büyük bir ameliyat yapılıp, ameliyatın ardından da hastanın 7-8 gün hastanede yatmak zorunda kaldığını hatırlatan Özsöyler, bu hastalıklardaki ölüm riskininse yüzde 10 olduğunu hatırlattı. Özsöyler, açıklamasını da şöyle sürdürdü; “Ancak kliniğimizde uygulanan kasıktan iğneyle girilerek yapılan ‘Endovasküler Yöntem' ile ölüm riski yüzde 1'in de altına düşürülürken, hastalar ameliyattan 2 gün sonra taburcu ediliyor.” Adana gibi büyük metropollerde kalp ve damar yaralanmalarının sık karşılaşılan bir durum olduğunu ifade eden Özsöyler, bu hastaların da genel olarak en sık tedavi gördüğü merkezin de; Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Kliniği olduğunu belirterek, “Teknolojinin tüm imkanlarını kullanarak, bu hastalarımızın da şifa bulmasını sağlıyoruz” yorumunda bulundu.