Cumhurbaşkanı 'Esad' dedi...
Kazakistan'dan Türkiye'ye dönerken uçakta gazetecilere açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'la görüştüğü iddialarına aynen şu cevabı vermiş:
"Esad'la görüşmedim, görüşmeye de pek niyetim yok."
Bu yazıyı kaleme almazdan evvel Sayın Cumhurbaşkanı'nın bu sözlerinin hükümete yakın duran tüm gazetelerde nasıl yer aldığına baktım.
İstisnasız hepsi, 'Esad' kelimesini kullanıyorlardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın uçakta 'Esad' mı 'Esed' mi kelimesini kullandığını anlamak için uçakta olan gazetecilerin konuyla ilgili haberlerini de inceledim.
Hepsi Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'Esad' kelimesini kullandığı konusunda hemfikirdi.
Suriye Devlet Başkanı söz konusu olduğunda uzunca bir süredir ağzından 'Esed' kelimesini duymaya alıştığımız Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kazakistan dönüşü yaptığı açıklamada neden 'Esad' kelimesini kullanmayı tercih etti?
Bu dil sürçmesi olamaz.
Çünkü 2011 yılında kriz baş gösterdiğinden Kazakistan dönüşü uçakta yaptığı açıklamaya kadar binlerce defa Suriye konusunda açıklama yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, hep 'Esed' kelimesiyle sözlerine vurgu yapmıştı. Bir defa bile dili sürçüp, 'Esed' kelimesini kullanacağı yerde 'Esad' kelimesini kullanmamıştı.
Bundan dolayı, Erdoğan'ın Kazakistan dönüşü uçakta yaptığı, "Esad'la görüşmedim, görüşmeye de pek niyetim yok" açıklaması Türkiye-Suriye ilişkileri bağlamında bir milat olarak kabul edilebilir. Bu değişim, Türkiye-Suriye ilişkilerinde yeni bir sayfa açmanın artık bir zaruret haline geldiğini hükümetin de gördüğünün işareti bence.
Dünyada artık kimse 'Esad'sız Suriye' demiyor. Hatta bunu bir kenara bırakın 'Esad'ın Suriye'de zafer kazandığını' artık herkes kabul ediyor.
Böyle bir durumda Türkiye, zaten uzatmaları oynadığı 'Esed' inadını daha fazla sürdüremezdi.
Bu bağlamda yeri geldiği için ifade etmeden geçemeyeceğim, Prof. Dr. Haydar Baş, Ekim 2013'te aynen şunları kaleme almıştı: "Bizim hükümet yetkilileri, halen "Esed gitsin" diyedursun, inanıyoruz ki yakın bir zamanda, Türkiye düşman Esed'e yine "kardeş Esad" demeye başlayacaktır."
Bilmem, 'Prof. Dr. Baş'ın dediği yine çıkacak' demeye gerek var mı?
Bu aşamadan sonra birkaç ay içerisinde Türkiye ile Suriye arasında diplomatik bir trafik başlayabilir, ya da belki de bugün bile devam eden görüşmeler gün yüzüne çıkabilir.
Bu dediğimiz Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sözünde ifade ettiği şeyden çark edildiği anlamına gelmez.
Çünkü haddizatında Erdoğan, 'Görüşmeye pek niyetim yok' diyor. Ama bu başkaları görüşemez ya da görüşmüyor anlamına gelmiyor.
Mesela Başbakan Binali yıldırım ya da Cumhurbaşkanı Sözcüsü İbrahim Kalın üzerinden bu görüşmeler başlayabilir. Bir süre böyle gider sonra devamının nasıl ilerleyeceğine karar verilebilir.
Yani önemli olan kimin ya da kimlerin görüşeceği değil, iki ülke arasındaki krizin bir şekilde sona erdirilmesi.
Kazakistan'dan Türkiye'ye dönerken uçakta gazetecilere açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'la görüştüğü iddialarına aynen şu cevabı vermiş:
"Esad'la görüşmedim, görüşmeye de pek niyetim yok."
Bu yazıyı kaleme almazdan evvel Sayın Cumhurbaşkanı'nın bu sözlerinin hükümete yakın duran tüm gazetelerde nasıl yer aldığına baktım.
İstisnasız hepsi, 'Esad' kelimesini kullanıyorlardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın uçakta 'Esad' mı 'Esed' mi kelimesini kullandığını anlamak için uçakta olan gazetecilerin konuyla ilgili haberlerini de inceledim.
Hepsi Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'Esad' kelimesini kullandığı konusunda hemfikirdi.
Suriye Devlet Başkanı söz konusu olduğunda uzunca bir süredir ağzından 'Esed' kelimesini duymaya alıştığımız Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kazakistan dönüşü yaptığı açıklamada neden 'Esad' kelimesini kullanmayı tercih etti?
Bu dil sürçmesi olamaz.
Çünkü 2011 yılında kriz baş gösterdiğinden Kazakistan dönüşü uçakta yaptığı açıklamaya kadar binlerce defa Suriye konusunda açıklama yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, hep 'Esed' kelimesiyle sözlerine vurgu yapmıştı. Bir defa bile dili sürçüp, 'Esed' kelimesini kullanacağı yerde 'Esad' kelimesini kullanmamıştı.
Bundan dolayı, Erdoğan'ın Kazakistan dönüşü uçakta yaptığı, "Esad'la görüşmedim, görüşmeye de pek niyetim yok" açıklaması Türkiye-Suriye ilişkileri bağlamında bir milat olarak kabul edilebilir. Bu değişim, Türkiye-Suriye ilişkilerinde yeni bir sayfa açmanın artık bir zaruret haline geldiğini hükümetin de gördüğünün işareti bence.
Dünyada artık kimse 'Esad'sız Suriye' demiyor. Hatta bunu bir kenara bırakın 'Esad'ın Suriye'de zafer kazandığını' artık herkes kabul ediyor.
Böyle bir durumda Türkiye, zaten uzatmaları oynadığı 'Esed' inadını daha fazla sürdüremezdi.
Bu bağlamda yeri geldiği için ifade etmeden geçemeyeceğim, Prof. Dr. Haydar Baş, Ekim 2013'te aynen şunları kaleme almıştı: "Bizim hükümet yetkilileri, halen "Esed gitsin" diyedursun, inanıyoruz ki yakın bir zamanda, Türkiye düşman Esed'e yine "kardeş Esad" demeye başlayacaktır."
Bilmem, 'Prof. Dr. Baş'ın dediği yine çıkacak' demeye gerek var mı?
Bu aşamadan sonra birkaç ay içerisinde Türkiye ile Suriye arasında diplomatik bir trafik başlayabilir, ya da belki de bugün bile devam eden görüşmeler gün yüzüne çıkabilir.
Bu dediğimiz Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sözünde ifade ettiği şeyden çark edildiği anlamına gelmez.
Çünkü haddizatında Erdoğan, 'Görüşmeye pek niyetim yok' diyor. Ama bu başkaları görüşemez ya da görüşmüyor anlamına gelmiyor.
Mesela Başbakan Binali yıldırım ya da Cumhurbaşkanı Sözcüsü İbrahim Kalın üzerinden bu görüşmeler başlayabilir. Bir süre böyle gider sonra devamının nasıl ilerleyeceğine karar verilebilir.
Yani önemli olan kimin ya da kimlerin görüşeceği değil, iki ülke arasındaki krizin bir şekilde sona erdirilmesi.
Orhan Dede / diğer yazıları
- İslam ülkeleri Endülüs’ün hâline düştü / 19.03.2024
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023
- Oylar AKP’ye zoraki gitmiş! / 12.08.2023
- Ya o rüzgâr hiç esmezse… / 11.08.2023
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023
- Oylar AKP’ye zoraki gitmiş! / 12.08.2023
- Ya o rüzgâr hiç esmezse… / 11.08.2023