Cumhurbaşkanı: Suriye ve Irak'taki hedefimiz!
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yurtdışı Müteahhitlik Hizmetleri Ödül Töreni'nde yaptığı konuşmada, gelişmiş ülkelerin Suriye ve Irak krizinde çok kötü bir sınav verdiğini ifade ederek, "Türkiye öncelikle çatışmaları durduracak bir çözüm için her türlü desteği vermektedir, vermeyi de sürdürecektir" dedi.
22.02.2017 00:00:00
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Müteahhitler Birliği tarafından Ankara'da düzenlenen "Yurtdışı Müteahhitlik Hizmetleri Ödül Töreni"nde yaptığı konuşmada, ödül alan firmaları tebrik etti.
Erdoğan, dünyanın, özellikle de gelişmiş ülkelerin Suriye ve Irak krizinde çok kötü bir sınav verdiğini ifade ederek, "Buradan alınan dersler ışığında öncelikle çatışmaları durduracak, ardından da bölgenin tarihi, kültürel, inanç, mezhep, meşrep dengelerine uygun bir çözümün hayata geçirileceğine inanıyorum. Türkiye bu yöndeki çabalara her türlü desteği vermektedir, vermeyi de sürdürecektir" değerlendirmesinde bulundu.
Kore ve Çin'in gerisinde kalmamalıyız
Erdoğan, bugüne kadar 340 milyar dolara yakın proje üstlenen Türk müteahhitlerin, lojistik, istihdam, teknoloji ve bilgi kazandıran konularda, ekonomiye önemli katkılar sağladığını, öncülük ettiğini vurguladı.
Erdoğan, müteahhitlik firmalarının özellikle Türkiye'nin yakın coğrafyasında önemli işlere imza attıklarını, atmaya da devam ettiklerine işaret ederek, "Buna rağmen potansiyelimizin, olmamız gereken seviyenin çok altında bir yerde bulunduğunu buradan belirtmek istiyorum. Örneğin, Ortadoğu'da Koreli firmalar yüzde 21, Çinli firmalar yüzde 17 oranında pay alırken bizim firmalarımız yüzde 8'in dahi altında kalıyor. Aynı şekilde, Afrika'da, Çinliler yüzde 55, İtalyanlar yüzde 10 paya sahipken bizim payımız yüzde 5'i bile bulmuyor. Halbuki buralar, bizim çok güçlü tarihi bağlarımızın olduğu, dolayısıyla çok yüksek oranlarla hisselerde yer almamız gereken yerlerdir" değerlendirmesinde bulundu.
Varlık Fonu, müteahhitleri destekleyecek
Devlet olarak müteahhitlere destek olmak için yeni imkanlar ürettiklerini dile getiren Erdoğan, "Mesela büyük ihalelerde teminat sorununuzun çözümünde katkı sağlayacağını inandığım yeni bir kurumu devreye soktuk. Türkiye Varlık Fonu, üreten, çalışan, gelişen Türkiye'nin her işte olduğu gibi müteahhitlerimizin projelerine de ciddi destek verecektir. Açıkçası küresel ve bölgesel krizler bir anda ortaya çıkmadıkları gibi, öyle bıçakla kesilir gibi de ortadan kaybolmazlar. Bunun için bizim kendi programlarımızı uygulamamız, kendi çözümlerimizi üretmemiz, kendi yollarımızı açmamız gerekiyor. Varlık Fonu gibi araçlar işte bu amaçla hayata geçiriliyor. Bizim krizler karşısındaki stratejimiz küçülme veya geri çekilme, içe kapanma değil, tam tersine büyüme ileriye atılma, daha cesur davranmaktır" açıklamasını yaptı.
'Yürütme başkanda toplanıyor'
Referandum sürecine de değinen Erdoğan, şunları söyledi: "Yürütme, cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde toplanıyor. Türkiye, yasama, yürütme ve yargı güçleri arasındaki çekişmelerden, yetki karmaşalarından çok büyük zararlar görmüştür. Darbelerin, muhtıraların yol açtığı siyasi kaoslar, ekonomik krizler ülkemize fevkalade ağır bir maliyet yüklemiştir. Şu anda bakıyorum ne diyorlar biliyor musunuz? '16 Nisan'la birlikte artık Türkiye'de yasama organı yok' diyorlar. Dürüst olun. Siyaset eğer dürüst yapılırsa, millet sizi bir yerlere getirir. Eğer siyaseti dürüst yapmazsanız, sittinsene yine aynı yerde oturmaya devam edersiniz. Nerede yasama organı kalkıyor, böyle bir şey mi var? Yürütme, doğrudur, sadece cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde toplanıyor. Yani başkanda toplanıyor. Bu sistemin en büyük garantisi millet. Çünkü 'milletimizin yüzde 50'den fazlasının desteğini almak' demek, toplumun tamamını kucaklamaya talip olmak, bunun için gereken programa, plana, projeye, çoğulcu anlayışa sahip olmak demektir" dedi.
Erdoğan-Trump görüşmesi Mayıs'ta
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Trump arasındaki görüşme tarihine ilişkin olarak, "Mayıs ayı içinde bir ara zirve yapılacak, NATO Liderler Zirvesi, oraya Sayın Cumhurbaşkanımız katılacaklar. Orada mutlaka bir görüşme olacak, planlanacak ama öncesinde de bir görüşme yapılması için hazırlıklarımız devam ediyor" bilgisini verdi.
Erdoğan, dünyanın, özellikle de gelişmiş ülkelerin Suriye ve Irak krizinde çok kötü bir sınav verdiğini ifade ederek, "Buradan alınan dersler ışığında öncelikle çatışmaları durduracak, ardından da bölgenin tarihi, kültürel, inanç, mezhep, meşrep dengelerine uygun bir çözümün hayata geçirileceğine inanıyorum. Türkiye bu yöndeki çabalara her türlü desteği vermektedir, vermeyi de sürdürecektir" değerlendirmesinde bulundu.
Kore ve Çin'in gerisinde kalmamalıyız
Erdoğan, bugüne kadar 340 milyar dolara yakın proje üstlenen Türk müteahhitlerin, lojistik, istihdam, teknoloji ve bilgi kazandıran konularda, ekonomiye önemli katkılar sağladığını, öncülük ettiğini vurguladı.
Erdoğan, müteahhitlik firmalarının özellikle Türkiye'nin yakın coğrafyasında önemli işlere imza attıklarını, atmaya da devam ettiklerine işaret ederek, "Buna rağmen potansiyelimizin, olmamız gereken seviyenin çok altında bir yerde bulunduğunu buradan belirtmek istiyorum. Örneğin, Ortadoğu'da Koreli firmalar yüzde 21, Çinli firmalar yüzde 17 oranında pay alırken bizim firmalarımız yüzde 8'in dahi altında kalıyor. Aynı şekilde, Afrika'da, Çinliler yüzde 55, İtalyanlar yüzde 10 paya sahipken bizim payımız yüzde 5'i bile bulmuyor. Halbuki buralar, bizim çok güçlü tarihi bağlarımızın olduğu, dolayısıyla çok yüksek oranlarla hisselerde yer almamız gereken yerlerdir" değerlendirmesinde bulundu.
Varlık Fonu, müteahhitleri destekleyecek
Devlet olarak müteahhitlere destek olmak için yeni imkanlar ürettiklerini dile getiren Erdoğan, "Mesela büyük ihalelerde teminat sorununuzun çözümünde katkı sağlayacağını inandığım yeni bir kurumu devreye soktuk. Türkiye Varlık Fonu, üreten, çalışan, gelişen Türkiye'nin her işte olduğu gibi müteahhitlerimizin projelerine de ciddi destek verecektir. Açıkçası küresel ve bölgesel krizler bir anda ortaya çıkmadıkları gibi, öyle bıçakla kesilir gibi de ortadan kaybolmazlar. Bunun için bizim kendi programlarımızı uygulamamız, kendi çözümlerimizi üretmemiz, kendi yollarımızı açmamız gerekiyor. Varlık Fonu gibi araçlar işte bu amaçla hayata geçiriliyor. Bizim krizler karşısındaki stratejimiz küçülme veya geri çekilme, içe kapanma değil, tam tersine büyüme ileriye atılma, daha cesur davranmaktır" açıklamasını yaptı.
'Yürütme başkanda toplanıyor'
Referandum sürecine de değinen Erdoğan, şunları söyledi: "Yürütme, cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde toplanıyor. Türkiye, yasama, yürütme ve yargı güçleri arasındaki çekişmelerden, yetki karmaşalarından çok büyük zararlar görmüştür. Darbelerin, muhtıraların yol açtığı siyasi kaoslar, ekonomik krizler ülkemize fevkalade ağır bir maliyet yüklemiştir. Şu anda bakıyorum ne diyorlar biliyor musunuz? '16 Nisan'la birlikte artık Türkiye'de yasama organı yok' diyorlar. Dürüst olun. Siyaset eğer dürüst yapılırsa, millet sizi bir yerlere getirir. Eğer siyaseti dürüst yapmazsanız, sittinsene yine aynı yerde oturmaya devam edersiniz. Nerede yasama organı kalkıyor, böyle bir şey mi var? Yürütme, doğrudur, sadece cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde toplanıyor. Yani başkanda toplanıyor. Bu sistemin en büyük garantisi millet. Çünkü 'milletimizin yüzde 50'den fazlasının desteğini almak' demek, toplumun tamamını kucaklamaya talip olmak, bunun için gereken programa, plana, projeye, çoğulcu anlayışa sahip olmak demektir" dedi.
Erdoğan-Trump görüşmesi Mayıs'ta
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Trump arasındaki görüşme tarihine ilişkin olarak, "Mayıs ayı içinde bir ara zirve yapılacak, NATO Liderler Zirvesi, oraya Sayın Cumhurbaşkanımız katılacaklar. Orada mutlaka bir görüşme olacak, planlanacak ama öncesinde de bir görüşme yapılması için hazırlıklarımız devam ediyor" bilgisini verdi.