Cumhurbaşkanı'nın işleyebileceği yegâne suçtur vatana ihanet. Konu suç olunca ceza da peşinden gelir; yapışık kardeş gibidirler. Suç ve ceza, ceza hukuku alanının iki önemli kavramıdır. Ceza hukukunda temel ilke: "Suçların ve cezaların yasallığı " ilkesidir. Bunun anlamı suçun da cezanın da yasada belirtilmiş olmasıdır. Bir başka deyişle, kanunsuz suç, kanunsuz ceza olmaz. Yargıç, kanunda suç olarak tanımlanmamış bir eylemden dolayı mahkûmiyet kararı veremez; yine yasada yer almayan bir cezaya da hükmedemez. Hem suç, hem de ceza yasada yerini bulmalıdır. Ceza hukukumuzda da, uluslararası ceza hukukunda da temel ilke budur.Gelelim Cumhurbaşkanı'nın suçlanabileceği "vatana ihanet"e. Bu suç yasada yer almış mı? Evet, Anayasanın 105. maddesinin üçüncü fıkrasına göre: "Cumhurbaşkanı, vatana ihanetten dolayı, Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının en az üçte birinin teklifi üzerine, üye tamsayısının en az dörtte üçünün vereceği kararla suçlandırılır."Vatana ihanet, kavram olarak Türk Ceza Kanununda(TCK) yoktur. Peki, ne tür eylemler bu kavram içine sokulabilir? Bize bu konuda yardımcı olabilecek kaynak, 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunudur(ACK). Bu yasanın 54. maddesi, "Hıyanet" / "Vatan aleyhindeki cürümler(suçlar)" başlığını taşıyan fasılda düzenlenmiştir. Madde, TCK'ya göndermede bulunarak vatana ihanet suçu için Ceza Kanunu hükümlerinin uygulanacağını belirtmektedir. Göndermede bulunulan TCK maddeleri: 302, 303, 304, 305, 306, 307 ve 308'dir. Bu maddeler TCK'nın "Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar" başlığı altında yer almaktadır.Gerek ACK, gerekse TCK birlikte değerlendirildiğinde vatana ihanet, kavram olarak TCK'da yer almasa bile içerik olarak yasanın "Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar" başlığı altında toplanmış ve birer birer sayılmıştır; bunlardan 306. maddede düzenlenen "Yabancı devlet aleyhine asker toplama" suçu da vatana ihanet suçudur.İşte tam bu kertede, "eğit-donat" muvafakat sözleşmesi, yabancı devlet aleyhine asker toplama değil de nedir?ABD-Erdoğan işbirliği çerçevesinde; ABD Ankara Büyükelçisi John Bass ve Türk Dışişleri Bakanlık Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu tarafından imzalanan "eğit-donat" projesi muvafakat sözleşmesine göre, Suriyeli muhalifler eğitilecek. Dışişleri Bakanı Mevlut Çavuşoğlu, projeyi şöyle açıklıyordu: "Eğitilecek güçler hem rejimle hem de IŞİD ve bölgedeki diğer terörist gruplarla mücadele edecek."Sözün özü; proje kapsamında toplanacak ve eğitilip donatılacak askerler bir yabancı devlet, Suriye aleyhine, oradaki rejimi yıkmak üzere yönlendirilecektir. Suç bu kadar ortada iken ve de hem suç olarak, hem de ceza olarak kanunda yeri varken, hukukçuların, hukuk fakültelerinin sus pus olmasının hikmeti nedir?!Bir başka hazin durum da, anayasanın uygulanmasını sağlamakla görevli Cumhurbaşkanı (Anayasa, madde: 104) Anayasayı ihlâl etmektedir. Eğit-donat projesi yabancı devletle imzalanmıştır ve Anayasanın 90. maddesine göre TBMM'nin onayına sunulması gerekir.Eş başkanı Tayyip Erdoğan'ın olduğu Büyük Ortadoğu Projesinin(BOP) bir uygulama ayağı olan eğit-donat'ın ulusal ve uluslararası sakıncalarından dolayı mı, TBMM'nin denetiminden kaçırılarak Büyükelçilik-Bakanlık Müsteşarlığı düzeyinde, adeta korsan andlaşma durumuna düşürülmüştür?Olayın bir başka boyutu da BM ve Uluslararası Ceza Divanı nezdinde Türkiye'nin ve sebep olanlarının uluslararası sorumluluğunun ne getireceğidir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Ali Ünal Emiroğlu / diğer yazıları
- Terör / 01.02.2024
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023