Yeni devletin kuruluş hazırlıkları, diğer bir ifadeyle örgütlenme çalışmaları, Mustafa Kemal'in Samsun'a ayak basmasıyla başlar. Ve 19 Mayıs bir başlangıçtır. Mustafa Kemal Paşa'nın hedefine varan yolda ilk adımdır.
Ordu müfettişliği görevinin gereği olarak hazırladığı 22 Mayıs 1919 tarihli rapor adeta bir ihtilâl programıydı. Mustafa Kemal, Samsun'da güvenliğin korunmasını sağlayacak önlemleri aldıktan sonra, kentin İngiliz işgalinde ve kıyıda bulunması ve çevresindeki Rum çetelerinin faaliyetinden ötürü karargahının içerde daha emin bir yere naklini gerekli görmüş ve büyük davayı yürütmek için 25 Mayıs 1919'da Havza'ya hareket etmiştir. Havza'da halkın yakın ilgisiyle karşılaşmıştır. İşgale karşı ilk protesto eylemi heyecan dolu bir mitingle burada yapılmıştır. Mitingden sonra her türlü saldırının silahla önlenmesi için and içilmiştir.
Havza'dan Amasya'ya geçen Mustafa Kemal 21-22 Haziran tarihli Amasya Genelgesi'ni yayınlamıştır. Mustafa Kemal'in Samsun'dan Havza'ya, oradan Amasya'ya gitmesi ve Amasya Genelgesini yayınlaması üzerine Dahiliye Nazırı Ali Kemal 22 Haziran'da sadarete (başbakanlığa) yazdığı bir teklif ile Mustafa Kemal'in azli için gereken yetkiyi almıştır. Ali Kemal aynı gün bir genelge yayınlayarak "İngiliz yüksek mümessilinin talep ve ısrarı ile Mustafa Kemal'in görevinden azledildiğini, isteklerinin yerine getirilmemesini, hükûmet işlerine karıştırılmamasını" istemiştir.
Bunun üzerine Mustafa Kemal hemen Sadrazamlık makamı ve Harbiye Nezareti'nden yazılı bir emir almadığına göre, Ali Kemal'in genelgesinin ne anlama geldiğini soruyor. Anadolu'da ilgili sivil asker bütün teşkilata "henüz böyle bir şey olmadığını, olursa Anadolu'dan ayrılmayacağını, sine-i millette bir ferd'i mücahit olarak" kalacağını bildirir.
Kabinede çıkan anlaşmazlık Ali Kemal ve Şevket Turgut Paşa'nın istifalarıyla sonuçlanır. Böylece Mustafa Kemal, İstanbul Hükûmetinde ilk gediği açmış oluyordu. Göstermelik bir ihtilalin değil, ülkenin tek kurtuluşu olarak gördüğü köklü bir devrim gerçekleştirmenin peşinde olan Mustafa Kemal, bu genelgeyi "Yazdığımız, yeni bir tarihin vesikasıdır" sözleriyle özetliyor.
Atatürk'ün yaveri Cevat Abbas Bey'e dikte ettirdiği Genelge'nin kapsamında dikkati çeken noktalar özellikle şunlardır:
"Yurdun bütünlüğü, milletin istiklâli tehlikededir" denilmekle, alarm işareti verilmektedir.
Genelge'nin ikinci noktası birinciyi tamamlamakta İstanbul Hükûmetinin aczi ortaya konularak, bu durumun milletimizi yok olarak tanıttırdığı açıklanmaktadır.
Genelgede yer alan en önemli bir hüküm de, "Milletin istiklâlini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır" parolasıdır. Milli egemenliğe ve milli bağımsızlığa yer veren bu ilke, daha sonraki tarihi gelişmelerle Türk Devriminin bir temel dayanağı olacaktır.
İstanbul'daki bazı tanınmış kişileri de telgrafla Anadolu'daki ulusal harekete davet eden Mustafa Kemal onları "Artık İstanbul Anadolu'ya hâkim değil, tabi olmak mecburiyetindedir. Milli gaye elde edilinceye kadar Anadolu'dan ve milletin sinesinden ayrılmayacağımı ve sonuna kadar bir millet ferdi gibi çalışacağımı millete karşı mukaddesatım namına söz verdim ve hiçbir kuvvet bu milli azme mani olamayacaktır" sözleriyle uyarır.
İstanbul'un siyasi ve askeri çevrelerde şok etkisi yapan Amasya Genelgesi'ni "Bağımsızlığını güvencede görmek isteyen ulusun önüne hiçbir haksız engel dikilemez" sözleriyle tamamlar Mustafa Kemal.
Amasya Genelgesiyle Türk İstiklâl Savaşı'nın başlamış olduğu İstanbul'a, Türkiye'ye ve bütün dünyaya böylece resmen duyuruluyordu.
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023