Cumhuriyetin sessiz gücü: Mareşal Fevzi Çakmak
Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş sürecinde adı sıkça anılan Mustafa Kemal Atatürk'ün yanında, bir başka isim daha vardır ki onun kadar ses getirmese de, devletin omurgasını oluşturan stratejik aklın temsilcisi olmuştur: Fevzi Çakmak
04.10.2025 00:20:00
Hasan Gündoğdu
Hasan Gündoğdu





Mareşal Fevzi Çakmak, disiplinli duruşu, politikadan uzak ama devletin merkezinde yer alan tavrı ve askerî dehasıyla Türk tarihine damga vurmuş bir liderdir.


Kökeni ve eğitim hayatı
- Doğum: 12 Ocak 1876, İstanbul Anadolu Kavağı
- Ailesi: Topçu Albayı Ali Sırrı Bey ve Hesna Hanım'ın oğlu
- Eğitim: Kuleli Askerî Lisesi, Harp Okulu, Harp Akademisi
Fevzi Çakmak, Osmanlı'nın son döneminde yetişen bir asker olarak, Balkanlar'da görev yaparken hem Arnavutça hem Sırpça öğrendi
Bu dil becerisi, bölgeyi anlamasında ve diplomatik dengeleri kavramasında büyük rol oynadı. Ayrıca Fransızca, İngilizce, Almanca gibi Batı dillerine de hâkimdi.


Askerî kariyeri
Fevzi Çakmak'ın askerî kariyeri, Osmanlı'nın çöküş döneminden Cumhuriyet'in kuruluşuna kadar uzanır.
İşte bazı dönüm noktaları:
Trablusgarp ve Balkan Savaşları: Rumeli'deki savunma hatlarının kurulmasında görev aldı.
I. Dünya Savaşı: Çanakkale, Kafkas ve Filistin cephelerinde kritik görevler üstlendi.


Kurtuluş Savaşı: 1920'de Ankara'ya geçerek Millî Mücadele'ye katıldı. Mustafa Kemal'in en güvendiği komutanlardan biri oldu.
Genelkurmay Başkanlığı: 1921–1944 yılları arasında Türk Silahlı Kuvvetleri'nin en üst düzey komutanı olarak görev yaptı.
Mareşallik: 1944 yılında, Atatürk'ten sonra bu rütbeye ulaşan ikinci ve son kişi oldu.


Siyasi hayatı
Fevzi Çakmak, siyasete hiçbir zaman tutkuyla bağlı olmadı. Ancak devletin ihtiyaç duyduğu anda görev almaktan da kaçınmadı:
- Millî Savunma Bakanlığı: TBMM'nin ilk döneminde bu görevi üstlendi.
- İcra Vekilleri Heyeti Başkanlığı: 1921–1922 arasında fiilen başbakanlık yaptı.
- Milletvekilliği: İstanbul ve Kozan'dan milletvekili seçildi.
- Parti Üyeliği: 1946'da Demokrat Parti'ye, 1948'de Millet Partisi'ne katıldı.
Karakteri ve duruşu
Fevzi Çakmak, Atatürk gibi bir vizyoner değil; daha çok bir stratejistti. Sessiz, derin düşünen, disiplinli ve mütevazı bir liderdi. Politikadan uzak durmayı tercih etti, ancak gerektiğinde devletin bekası için elini taşın altına koydu. Askerî disiplini, liyakat anlayışı ve devlet adamlığıyla örnek bir figür olarak hafızalara kazındı.
Vefatı ve mirası
- Vefat: 10 Nisan 1950, İstanbul
- Defin: Eyüp Mezarlığı
Fevzi Çakmak'ın ardından Türkiye, bir dönemin kapandığını hissetti. Onun mirası, sadece savaş meydanlarında değil, devletin kurumlarında da hissedilmeye devam etti. Bugün hâlâ askeri okullarda onun disiplini ve stratejik yaklaşımı örnek alınır.
Fevzi Çakmak, Cumhuriyet'in askerî aklıydı. Atatürk'ün devrimci ruhunun yanında, onun stratejik zekâsı ve devlet adamlığı Türkiye'nin temellerini sağlamlaştırdı. Sessiz kaldı, ama hep en kritik yerdeydi. Tarih onu "gölgedeki lider" olarak yazdı; ama o gölge, Cumhuriyet'in en sağlam direklerinden biriydi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.