İktidar partileri, iktidara gelmeden önce millete sığınır, iktidara geldikten sonra milletten uzaklaştıkça medyanın kucağına oturur.
Yarım asırlık demokrasi tarihimizde bir iki istisna ile hep böyle olmuştur.
Ancak hiç bir iktidar, AKP iktidarı kadar milletin gündeminden kopup küresel güçlerin ve de medyanın kucağına böylesine oturmamıştır.
Turgut Özal dahi liberalizmin ve Batılılığın yılmaz savunuculuğunu yaptığı halde medyaya böylesine yaranamamıştır.
AKP'ye verilen medya desteği ihtilal zamanlarında dahi görülmemiştir.
Demokrasinin askıya alındığı o dönemlerde dahi medyada eleştirel duruş her zaman varolmuştur.
AKP gibi İslamcı bir geçmişten gelip hortumcu, rantçı, batıcı medyanın kayıtsız şartsız desteğine sahip olmasının sosyolojik nedenleri araştırmaya değer.
İktidar bu medya sayesinde siyahı beyaz gösterebilmekte. Milleti uçuruma yuvarlarken cennet hayali kurdurabilmektedir.
Ancak her geçen gün millet medyada eleştirilen pembe rüzgar ile hayatında esen kara yel arasındaki uçurumu farketmektedir.
Cumhuriyet tarihinde ilk kez imamlar isyan etmektedir. Hem de sözüm ona İslamcı bir iktidara karşı.
İmamlar sadece iktidarın memurları açlık sınırında yaşamaya mahkum etmesine isyan etmiyor.
İktidarın dindar muhafazakar gözüküp başörtüsü, Kur'an kursu ve imam- hatip konusunda havlu atıp kilise papaz yandaşlığına soyunmasına isyan etmektedir.
İşte imamların iktidar aleyhinde düzenledikleri mitingden akılda kalanlar sloganlar: "Papazları bırakın, imamlara bakın.", "İmamdan aldılar, hırsıza verdiler.", "Maaşlar rezalet, hani nerede adalet."
Sadece imamlar mı, askerler, memurlar, emekçiler, işçiler, çiftçiler, esnaflar, hatta sanayiciler isyanda.
AKP iktidarının politikalarından memnun olanlar kimler dersiniz;
ABD- İsrail, AB- Yunanistan, Azınlıklar- Teröristler- hortumcular- rantiyeciler, IMF- Dünya Bankası...
Ve bir de hala Erdoğan'ı Büyükşehir belediye başkanı iken durduğu yerde sanan, hala AKP'nin millete hizmet etmeye istekli ve mecalli zanneden, çıkmaz ayın son çarşambasını bekleyen safdiller...
Daha çok beklersiniz...
Yarım asırlık demokrasi tarihimizde bir iki istisna ile hep böyle olmuştur.
Ancak hiç bir iktidar, AKP iktidarı kadar milletin gündeminden kopup küresel güçlerin ve de medyanın kucağına böylesine oturmamıştır.
Turgut Özal dahi liberalizmin ve Batılılığın yılmaz savunuculuğunu yaptığı halde medyaya böylesine yaranamamıştır.
AKP'ye verilen medya desteği ihtilal zamanlarında dahi görülmemiştir.
Demokrasinin askıya alındığı o dönemlerde dahi medyada eleştirel duruş her zaman varolmuştur.
AKP gibi İslamcı bir geçmişten gelip hortumcu, rantçı, batıcı medyanın kayıtsız şartsız desteğine sahip olmasının sosyolojik nedenleri araştırmaya değer.
İktidar bu medya sayesinde siyahı beyaz gösterebilmekte. Milleti uçuruma yuvarlarken cennet hayali kurdurabilmektedir.
Ancak her geçen gün millet medyada eleştirilen pembe rüzgar ile hayatında esen kara yel arasındaki uçurumu farketmektedir.
Cumhuriyet tarihinde ilk kez imamlar isyan etmektedir. Hem de sözüm ona İslamcı bir iktidara karşı.
İmamlar sadece iktidarın memurları açlık sınırında yaşamaya mahkum etmesine isyan etmiyor.
İktidarın dindar muhafazakar gözüküp başörtüsü, Kur'an kursu ve imam- hatip konusunda havlu atıp kilise papaz yandaşlığına soyunmasına isyan etmektedir.
İşte imamların iktidar aleyhinde düzenledikleri mitingden akılda kalanlar sloganlar: "Papazları bırakın, imamlara bakın.", "İmamdan aldılar, hırsıza verdiler.", "Maaşlar rezalet, hani nerede adalet."
Sadece imamlar mı, askerler, memurlar, emekçiler, işçiler, çiftçiler, esnaflar, hatta sanayiciler isyanda.
AKP iktidarının politikalarından memnun olanlar kimler dersiniz;
ABD- İsrail, AB- Yunanistan, Azınlıklar- Teröristler- hortumcular- rantiyeciler, IMF- Dünya Bankası...
Ve bir de hala Erdoğan'ı Büyükşehir belediye başkanı iken durduğu yerde sanan, hala AKP'nin millete hizmet etmeye istekli ve mecalli zanneden, çıkmaz ayın son çarşambasını bekleyen safdiller...
Daha çok beklersiniz...
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
İbrahim Berk / diğer yazıları
- Cübbe düştü haç göründü / 07.01.2020
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014