Dünya'nın küresel ısınma ile birlikte doğal afetlere doğru itildiğini 'Küresel ısınmadan küresel yıkıma doğru' başlıklı iki yazımızla vurgulamıştık.
İnsanoğlunun da benzer şekilde başta kapitalizm olmak üzere sonu 'izm' ile biten düzenlerin içinde dayatılmış fakirliğe razı olmaya zorlandığı da gün gibi aşikâr hatta medya aracılığı ile fakirliğin erdemi ile övünmek üzere ortak aklı da kasıtlı olarak bilgi kirliliğine maruz bırakılmakta.
Ama durun, yetmedi! Dayatılmış fakirlik şimdi de yerini dayatılmış kıtlığa bırakmak üzere.
'BM'den kıtlık için çözüm' başlıklı bir önceki yazımızda bahsettiğimiz üzere; Birleşmiş Milletler Gıda Tarım ve Hayvancılık Örgütü (FAO), iklim değişikliği ve nüfus artışına bağlı yetersiz beslenme ve kıtlıklara karşı çözüm olarak artık yenilebilir böceklere öğünlerde yer verilmesi gerektiğini belirtmekte ve bunu hararetli bir şekilde de teşvik etmekte.
Başta Hollanda olmak üzere pek çok Avrupa ülkesinde şimdiden manda böceği, un kurdu ve cırcır böceği kıymasından yapılan hamburger, şnitzel ve nuggetlar raflarda yerini almış durumda.
Herhangi bir ahlakî ya da dinî engeli olmayan Batı ve Uzakdoğu ülkelerinde görünüşü kurtarmak yeterli iken, dinî hassasiyetleri olan Müslüman ülkeler için de çözüm üretildi bile: Günün menüsünde artık çekirge kıymasından hamburgerler de var.
Doğal afet olması kaçınılmazdır ama doğal afetin tüm gerekleri insanoğluna hazırlatılıyorsa bu dayatılmış bir yıkımdır.
İnsanoğlu hayatın bir döneminde fakir de olabilir ama hayatı boyunca fakir olmaya ve fakir kalmaya zorlanıyorsa bu dayatılmış fakirliktir.
İnsanoğlu yetersiz de beslenebilir ama bir lokma ekmeğe, bir kap çorbaya sürekli muhtaç kalıyorsa buna sadece dayatılmış kıtlık denir.
İnsanoğlunu dayatılmış yıkıma, dayatılmış fakirliğe ve dayatılmış kıtlığa mahkûm edenlerden çözüm beklemenin İblis'ten, Deccal'den hayır dua istemekten de bir farkı yoktur maalesef.
İşte tam da bu noktada, insanoğlunu çukurdan çukura sürükleyen ve sorunların asıl kaynağı olan her türlü 'izm' düzenlerini reddediyor ve Milli Ekonomi Modeli'nin insanlık için sunduğu sürdürülebilir refahı anlamaya davet ediyorum; aksi halde yakın zamanda kaybedeceğimiz sadece damak zevkimiz olmayacaktır kesinlikle.
Cem Kayalı / diğer yazıları
- Borsa İstanbul’da yeni düzenleme şart / 11.02.2021
- Borsa İstanbul’un küçük yatırımcıları / 06.01.2021
- Atı alan İngiltere sadece Üsküdar’ı geçmedi! / 05.01.2021
- Hemen barış, şimdi barış; savaşma barış! / 22.10.2020
- Buğdayda beklenmeyen düşüş / 31.08.2020
- Diyanet İşleri Başkanlığı çalışanlarına çağrı-III / 05.08.2020
- Türkiye, KKTC ve Doğu Akdeniz / 23.07.2020
- Tartus’u anlamadan Akdeniz’i anlamak / 12.07.2020
- Sadece ‘O’ bıkmadı! / 24.04.2020
- Kimdir Sayın Prof. Dr. Haydar Baş? / 17.04.2020
- Borsa İstanbul’un küçük yatırımcıları / 06.01.2021
- Atı alan İngiltere sadece Üsküdar’ı geçmedi! / 05.01.2021
- Hemen barış, şimdi barış; savaşma barış! / 22.10.2020
- Buğdayda beklenmeyen düşüş / 31.08.2020
- Diyanet İşleri Başkanlığı çalışanlarına çağrı-III / 05.08.2020
- Türkiye, KKTC ve Doğu Akdeniz / 23.07.2020
- Tartus’u anlamadan Akdeniz’i anlamak / 12.07.2020
- Sadece ‘O’ bıkmadı! / 24.04.2020
- Kimdir Sayın Prof. Dr. Haydar Baş? / 17.04.2020