logo
26 MAYIS 2024

'Değişen bir şey yok'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD'nin YPG ismini 'Suriye Demokratik Güçleri' olarak değiştirmesi konusunda, "Ha Ali ha Veli, değişen bir şey var mı? Yok. Biz kimin kim olduğunu gayet iyi biliyoruz" dedi
23.07.2017 00:00:00
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cidde Kral Abdülaziz Uluslararası Havalimanı Kraliyet Terminali'ne hareketi öncesi Atatürk Havalimanı'nda düzenlediği basın toplantısında basın mensuplarının sorularını cevapladı. Erdoğan, Alman Dışişleri Bakanı'nın şahsında Alman yetkililerine şu ana kadar bir şeyi devamlı söylediğini belirterek, "Lütfen bizler NATO'da beraberiz. Avrupa Birliği süreci içinde müzakereci bir devletiz. Dolayısıyla aramızdaki stratejik ortaklık yeni değil. Uzun zamandır olan bir ortaklığımız var. Bu ortaklığa gölge düşürecek herhangi bir adım atılmamalıdır. Türkiye'den kaçan teröristleri eğer siz kalkar Almanya'da barındırırsanız, onlara hatta teşvik imkanı verirseniz, bunlar üstelik bir de suçlu konumunda olursa ki Türkiye'de yargılanıp, suçlu görüldüğü halde tutuksuz yargılanma sebebiyle serbest bırakılanı, Türkiye'den kaçtığı zaman siz alır bağrınıza basarsanız ve bunu çeşitli devlete ait toplantılarda konuşturmak suretiyle ödüllendirirseniz, Cumhurbaşkanlığı makamında bunları ağırlarsanız, kusura bakmayın bizim sizlere bakışımız o kadar rahat olmaz. 4 bin 500 dosya verdim. Bu dosyalar tamamen terör örgütü PKK ait dosyalar" dedi. 

'Dostlar birbirini aldatmamalı'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "YPG, ismini Suriye Demokratik Güçleri olarak değiştirdi. ABD Özel Kuvvetler Komutanı Orgeneral Raymond Thomas'ın açıklamasıyla, aslında onların tavsiyesiyle olduğunu öğrendik. Siz bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusunu, şöyle cevapladı: "Ha Ali ha Veli, değişen bir şey var mı? Yok. Biz kimin kim olduğunu gayet iyi biliyoruz. Her ikisi de aynı ve bunların nerede, nasıl cirit attığı hepsi zaten ortada. Aslolan tabelayı değiştirmek değil, içeride ne var, budur. Bunları zaten istihbaratıyla her şeyiyle takip eden bir Türkiye var. Hep söylüyorum, biz bir kabile devleti değiliz. Biz, altyapısıyla her şeyiyle güçlü yapılanması olan bir devletiz, kimin kim olduğunu gayet iyi biliriz. Türkiye'de de arazide dolaşanların içerisinde, onlar orada bu tür isim değişikliklerini yaparken, ama kollarındaki kokartlarla, malum terör örgütünün kokartını taşıyan hatta bölücü terör örgütünün başının resmini dahi oralara koyanları da biliyoruz. Biz bunların hepsinin resimlerini, videoyla vesaireyle hepsine bunları gösterdik. İsim değiştirmişler. Yok, bunları yutmak mümkün değil. Dostlar birbirini aldatmamalı."

İsrail'e Kudüs mesajı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail'in Kudüs'te yaptığı zulümle ilgili olarak da, "İslam İşbirliği Teşkilatı Zirve Dönem Başkanı olarak ben buradan bir kez daha mevcut İsrail yönetimini, yerleşik teamüllere, hukuka ve temel insani değerlere uygun davranmaya davet ediyorum. Bölgede gerilimi daha da tırmandıracak adımlardan kaçınmaları gerektiğinin altını tekrar çizmek istiyorum. Türkiye dün olduğu gibi bugün de bölgede barışın tesisi için çalışmaya, Filistinli kardeşlerimizin hak, özgürlük ve adalet mücadelelerini desteklemeye devam edecektir" şeklinde konuştu. 

Ziyaretin ana ekseni Katar
Ziyaretin ana gündem maddesini Katar ekseninde yaşanan krizin oluşturacağına işaret eden Erdoğan, "Bizler Körfez'deki kardeşlerimiz arasında ne surette olursa olsun sorun ve sıkıntı yaşanmasını doğru bulmuyor, son hadiselerden de büyük üzüntü duyuyoruz. Bugün Müslümanlar olarak her zamankinden daha çok birbirimize kenetlenmemiz, safları sıklaştırmamız gereken bir zaman dilimi içerisindeyiz. Suriye'de, Irak'ta, Libya'da, Filistin'de yaşanan sıkıntılar, acılar ortadadır. Maalesef bu sorunlara her gün bir yenisi ekleniyor. Tüm dünyanın gözü önünde Mescid-i Aksa'da yaşananlar bunun bir örneğidir. Mescid-i Aksa'ya karşı özellikle son bir kaç gündür sergilenen pervasızlıklar, İslam dünyasını derinden üzmektedir. Kudüs'teki Harem-i Şerif, sadece Filistinlilerin değil 1.7 milyarlık tüm İslam aleminin onurudur, namusudur, kutsal mekanıdır. Harem-i Şerif'e yönelik kısıtlamalar ile Müslümanlar'ın onurlarının incitilmesi karşısında, İslam dünyasının tepkisiz kalması beklenemez. Nitekim ülke olarak tepkimizi güçlü bir şekilde ortaya koyduk" diye konuştu.
HABER MERKEZİ
Kral ile görüştü
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Körfez ülkelerini kapsayan ziyaretinin ilk durağı olan Cidde'de Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdülaziz ile görüştü. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, özel uçak TUR ile saat 13.40'ta Suudi Arabistan'a indi. Erdoğan, Körfez ülkelerini kapsayan ziyaretinin ilk durağı olan Cidde'de bazı temaslarda bulundu. Erdoğan'ı, Cidde Kral Abdülaziz Uluslararası Havalimanı Kraliyet Terminali'nde Suudi yetkililer karşıladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile eşi Emine Erdoğan, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan da Cidde'ye geldi. Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdülaziz ile öğle yemeği yiyen Erdoğan, heyetlerarası görüşmenin ardından Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ı kabul etti. Erdoğan, Suudi Arabistan'daki temaslarının ardından Kuveyt'e geçecek.
Üniversiteli Aslıhan'ı bıçaklayan saldırgan aranıyor
Görüntü var fail yok
Karpuzu iade etmek istedi, elde bıçakla itiraz etti
Vatandaşa kelek!
Lunaparkta yangın faciası
9'u çocuk 27 kişi hayatını kaybetti
20 yıl önce kaybolan evladından haber bekliyor
'Ölü veya diri bulunmasını istiyorum'
El-Kassam Tugaylarından açıklama
'Bir grup İsrail askerini esir aldık'
Caddeler göle döndü, araçlar suya gömüldü
Meteorolojini turuncu kod vermişti
Hayvan tartışması kavgaya dönüştü
2'si ağır 7 yaralı
ABD'de yargılanmaları da gündemde
Eylem Tok ile oğlunu ABD iade edecek mi?
Ablası sağlık gerekçesiyle tahliye edilmişti.
Bahar Candan hastaneye kaldırıldı
Ayşe Ateş'ten MHP’li vekil hakkında çarpıcı iddia
PTS kayıtlarını paylaştı
Yaş 20’lere indi
Fast-food bir neslin baş belası
'Erdoğan bütün ülkeyi harama teşvik ediyor'
Uygulanan ekonomik modeli ifşa etti
CHP Lideri, Altan Feyman'ın cenazesine katıldı
Özel'den Gülgûn Feyman'a taziye
İsrail, uluslararası hukuku 'yok' sayıyor
Refah'a ikinci kez saldırdı
'MHP ve Ülkü Ocakları onun bunun kum torbası olamaz'
Bahçeli'den eleştirilere sert yanıt
Üniversiteli Aslıhan'ı bıçaklayan saldırgan aranıyor
Görüntü var fail yok
Karpuzu iade etmek istedi, elde bıçakla itiraz etti
Vatandaşa kelek!
Lunaparkta yangın faciası
9'u çocuk 27 kişi hayatını kaybetti
20 yıl önce kaybolan evladından haber bekliyor
'Ölü veya diri bulunmasını istiyorum'
El-Kassam Tugaylarından açıklama
'Bir grup İsrail askerini esir aldık'
Caddeler göle döndü, araçlar suya gömüldü
Meteorolojini turuncu kod vermişti
Hayvan tartışması kavgaya dönüştü
2'si ağır 7 yaralı
ABD'de yargılanmaları da gündemde
Eylem Tok ile oğlunu ABD iade edecek mi?
Ablası sağlık gerekçesiyle tahliye edilmişti.
Bahar Candan hastaneye kaldırıldı
Ayşe Ateş'ten MHP’li vekil hakkında çarpıcı iddia
PTS kayıtlarını paylaştı
Yaş 20’lere indi
Fast-food bir neslin baş belası
'Erdoğan bütün ülkeyi harama teşvik ediyor'
Uygulanan ekonomik modeli ifşa etti
CHP Lideri, Altan Feyman'ın cenazesine katıldı
Özel'den Gülgûn Feyman'a taziye
İsrail, uluslararası hukuku 'yok' sayıyor
Refah'a ikinci kez saldırdı
'MHP ve Ülkü Ocakları onun bunun kum torbası olamaz'
Bahçeli'den eleştirilere sert yanıt

ABD'nin Eylem Tok ve oğlunu iade edebileceği ya da ABD'de yargılanmalarına karar verebileceği ifade ediliyor

Oğuz Murat Aci'nin ölümüne ilişkin soruşturmada ABD'ye kaçan yazar Eylem Tok ile oğlu hakkında bu hafta kırmızı bülten çıkarıldı. Şimdi ABD'nin vereceği karar bekleniyor. ABD'nin Eylem Tok ve oğlunu iade edebileceği ya da ABD'de yargılanmalarına karar verebileceği ifade ediliyor
26.05.2024 07:41:00
Yenal Arman
ABD'nin Eylem Tok ve oğlunu iade edebileceği ya da ABD'de yargılanmalarına karar verebileceği ifade ediliyor
ABD'nin Eylem Tok ve oğlunu iade edebileceği ya da ABD'de yargılanmalarına karar verebileceği ifade ediliyor
İstanbul'da 1 Mart'ta meydana gelen trafik kazasında Oğuz Murat Aci'nin hayatını kaybetmesine ilişkin soruşturmada ABD'ye kaçan yazar Eylem Tok ile 17 yaşındaki oğlu T.C. hakkında kırmızı bülten çıkarıldı. Şimdi bu konuda ABD'nin vereceği kararın ne olacağı merak ediliyor. Peki kırmızı bülten çıkarıldıktan sonra süreç nasıl işliyor? Uluslararası Kriminal Polis Teşkilatı (Interpol) tarafından çıkarılan kırmızı bülten, bir kişinin tutuklanması ve iadesi için kullanılan uluslararası bir emirdir. Bu bülten, ciddi suçlardan aranan kişilerin yakalanmasını ve adalete teslim edilmesini kolaylaştırmayı amaçlamaktadır. Bir kırmızı bültenin çıkarılması için şu şartların yerine getirilmesi gerekir: "Kişinin ciddi bir suçla suçlanması veya mahkum edilmesi. Kişinin kaçma veya adaleti engelleme riski taşıması. Kişinin ulusal sınırlar dışında bulunması." Kırmızı bültenler, Interpol'ün 194 üye ülkesinde geçerlidir. Bir kırmızı bülten çıkarıldığında, ilgili ülke yetkilileri kişiyi tutuklar ve iade sürecini başlatır. İade süreci, kişinin bulunduğu ülke ile suçun işlendiği ülke arasındaki anlaşmalara göre yürütülmektedir. Kırmızı bültenler, suçluların uluslararası alanda kaçmasını önlemek için önemli bir araçtır. Bu bültenler, suçluların yakalanmasını hızlandırarak adaletin yerini bulmasına yardımcı olur.

Kırmızı bülten çıkarılan herkes iade ediliyor mu?

Kırmızı bülten çıkarılan herkes talep eden ülkeye iade edilmeyebiliyor. İade süreci, kişinin bulunduğu ülke ile suçun işlendiği ülke arasındaki anlaşmalara ve uluslararası hukuka göre yürütülür. Bir kişinin iadesi şu durumlarda reddedilebilir: "Kişi, iade talebinin konusu olan suçtan dolayı bulunduğu ülkede yargılanıyorsa veya yargılanmışsa. Kişi, iade talebinin konusu olan suçtan dolayı bulunduğu ülkede affedilmişse. İade talebinin konusu olan suç, bulunduğu ülkede suç olarak kabul edilmiyorsa. Kişinin iadesi, insan hakları veya uluslararası hukuk ilkelerine aykırı olacaksa." Ayrıca, bazı ülkeler siyasi suçlardan dolayı iade yapmayı reddedebilirler.

ABD'nin kararı ne olacak?

ABD, kırmızı bülten çıkarılan bir vatandaşını Türkiye'ye iade eder mi sorusunun kesin bir cevabı yok. Bu, her bir vakada özel olarak değerlendiriliyor. Bazı durumlarda, ABD, kırmızı bülten çıkarılan bir vatandaşını Türkiye'ye iade edebilir. Örneğin, ABD, Türkiye'nin iade talebinin geçerli bir hukuki temele sahip olduğuna ve iadenin, insan hakları ve uluslararası hukuk ilkelerine aykırı olmayacağı kanaatine varırsa, vatandaşının iadesini kabul edebilir. Bununla birlikte, ABD, kırmızı bülten çıkarılan bir vatandaşını Türkiye'ye iade etmeyi de reddedebilir. Örneğin, ABD, Türkiye'nin iade talebinin siyasi amaçlı olduğuna veya iadenin, vatandaşının adil bir yargılama alma hakkını ihlal edeceğine inandığı takdirde, vatandaşının iadesini reddedebilir. Öte yandan, ABD, kırmızı bülten çıkarılan bir vatandaşını Türkiye'ye iade etmek yerine, vatandaşıyla ilgili suçu kendi mahkemelerinde yargılamayı da seçebilir. Böyle bir durumda, ABD, Türkiye'nin iade talebini reddetmekle birlikte, vatandaşın suçunu kendi mahkemelerinde yargılama hakkını saklı tutacaktır.

Bahar Candan hastaneye kaldırıldı

Dolandırıcılık ve kara para aklama suçlarından hakkında hazırlanan iddianame kapsamında 14 yıldan 44 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edilen sosyal medya fenomeni Bahar Candan, tutuklu bulunduğu Marmara Cezaevi’nden hastaneye kaldırıldı. Candan’ın tedavisinin sürdüğü öğrenildi.
26.05.2024 04:17:00
Haber Merkezi
Bahar Candan hastaneye kaldırıldı
Bahar Candan hastaneye kaldırıldı
Dolandırıcılık ve kara para aklama suçlarından haklarında soruşturma başlatılan sosyal medya fenomenleri Bahar ve Nihal Candan kardeşlerle ilgili Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından iddianame hazırlanmıştı.

İddianame kapsamında Alisya Bahar Candan'ın 14 yıldan 44 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edilirken ablası Gülnihal Çiçek'in ise 8 yıldan 24 yıla kadar hapsi istenmişti.

Önümüzdeki günlerde hakim karşısına çıkacak kardeşlerden Nihal Candan, anoreksiya rahatsızlığı yaşaması nedeniyle geçtiğimiz haftalarda tahliye edilmişti.

Ablası Nihal Candan'ın cezaevinden çıkmasının ardından Bahar Candan bugün bilinmeyen bir nedenle tutuklu bulunduğu Marmara Cezaevi'nden hastaneye sevk edildi.

Silivri Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Candan'ın tedavi altına alındığı öğrenildi.

Ankara'da pazar günü kapatılacak yollar belli oldu

Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB), başkentte gerçekleştirilecek "Büyük Emekli Mitingi" nedeniyle kapatılacak yolları duyurdu.
26.05.2024 01:02:00
İhlas Haber Ajansı
Ankara'da pazar günü kapatılacak yollar belli oldu
Ankara'da pazar günü kapatılacak yollar belli oldu
Ankara Büyükşehir Belediyesinin sosyal medya hesabından yapılan açıklamada "Büyük Emekli Mitingi" nedeniyle kapatılacak yollar şu şekilde:

"Anıt Caddesi ve buraya açılacak yolların tamamı. Gençlik Caddesinin Akdeniz Caddesi kesişimi arasında kalan bölümü ve buraya açılan cadde ve sokakların tamamı. Dogöl Caddesinin Beşevler Kavşağı ile Anadolu Meydanı arasında kalan bölümü ve buraya açılan cadde ve sokakların tamamı. Celal Bayar Bulvarı'ndan Kazımkarabekir Caddesi'ne bağlantı sağlayan yan varyantlar ile Kazımkarabekir Caddesi'nden Celal Bayar Bulvarı'na bağlantıyı sağlayan yan varyantların tamamı. Hipodrom Caddesi'nden Anadolu Meydanı istikametine bağlantıyı sağlayan yan varyant ile Kazımkarabekir Caddesi'nden Gar Meydanı İstikametine bağlantıyı sağlayan yan varyantların tamamı. Kazımkarabekir Caddesi'nin İstanbul Caddesi ile Anadolu Meydanı arasında kalan bölüm."

Bingöl'de 31 yıl önce şehit edilen öğretmenin annesi: Acısı hala bağrımda

Bingöl'de 24 Mayıs 1993 yılında sivil ve silahsız bir şekilde bölücü terör örgütü PKK mensupları tarafından şehit edilen Selahattin Aysan'ın annesi Zehra Aysan, şehadetinin 31'nci yılında oğlunu kabri başında andı. Gözyaşı dökerek mezar taşını seven anne 'Acısı hala bağrımda, gitmiyor. Çok sıkılırsam mezarının başına geliyorum, onunla konuşuyorum, ağlıyorum, dua okuyorum' dedi.
25.05.2024 12:49:00 / Güncelleme: 25.05.2024 12:54:28
İhlas Haber Ajansı
Bingöl'de 31 yıl önce şehit edilen öğretmenin annesi: Acısı hala bağrımda
Bingöl'de 31 yıl önce şehit edilen öğretmenin annesi: Acısı hala bağrımda
Bingöl'de 24 Mayıs 1993 yılında sivil ve silahsız bir şekilde bölücü terör örgütü PKK mensupları tarafından 33 erin şehit edilmesinin üzerinden tam 31 yıl geçti.

Malatya'dan otobüslere binen 33 silahsız er ve aralarında öğretmenler, sivil vatandaşların bulunduğu otobüs Elazığ-Bingöl kara yolu üzerinde teröristler durdurularak rehin alındı. Aradan 31 yıl geçmesine rağmen yüreğindeki acıyı hala ilk gün ki gibi tazeliğinde hisseden şehit öğretmen Selahattin Aysan'ın 77 yaşındaki annesi Zehra Aysan oğlunun ölüm yıldönümünde kabrini ziyaret ederek gözyaşı döktü.

Bingöl'ün Genç ilçesi Çevirme Köyüne eş durumundan tayin olarak öğretmen oğlunun askerliğini yapması için o gün otobüse binerek Isparta'ya geleceğini söyleyen Zehra Aysan o kara günü anlattı. Gece haberlerde otobüsün teröristler tarafından durdurulduğunu öğrenen Aysan 'Haberlerde izledim. Biz oğlumuz o arabadaydı dedik. Oğlumu defalarca aradık ulaşamadık. 3 gün boyunca evde ağladık sızladık, 3 gün sonra haberini aldık. 4 öğretmenin de raporu geldi bize ten renginden, boyundan anladık rapordan tespit ettik daha sonra verdiler çocuğumuzun cenazesini. Akrabalarımız cenazeyi almaya gittiler 1 gün bekledik daha sonra defnettik. Hiç bakmadım. Tabutuyla gömdüler yüzünü göremedim. Türk bayrağına sarmışlardı oğlumu. Hala gözümün önünde o anlar' dedi.



Oğlumla o gün ikindi vakitlerinde konuştuk

Oğluyla şehit olmadan kısa süre önce konuştuğunu söyleyen anne Aysan 'Olayın olduğu gün ikindi vakitlerinde konuştuk. Anne biz arabaya bindik Isparta'ya geliyoruz, saat 6'da Ankara'ya varınca ben seni ararım dedi. Daha sonra hiç aramadı beni Isparta Gönen'e gelecekti. Oğlum öğretmendi, askerliği çıktı askerlik için geliyordu. Gelinimde vardı yanında burada biraz kalıp gelinim dönecekti oğlumda askere gidecekti. Askerde olduğunu bilemedi, öğretmen olduğunu da bilemedim. Oğlum şehit olduğunda 9 aylık evliydi. Gelinim de 20 günlük hamileydi. Torunum şimdi 30 yaşında annesinin yanında çalışıyor' şeklinde konuştu.

Eşim oğlunun acısına dayanamadı 3 ay sonra vefat etti

Oğlunun şehit edilmesinin ardından 3 ay sonra eşini kaybettiğini söyleyen Aysan eşinin oğlunun acısına dayanamadığını belirtti. Anne Aysan 'Oğlum şehit olduktan sonra sürekli düşünüyordu. Ben ağlıyordum ama eşim hiç ağlayamıyordu. Kara kara düşünüyordu. Bir gün uyumak için yatağa yattı. Göğsümde bir ağrı var bu ağrı beni öldürecek dedi. Bir anda kalp krizi geçirdi. Antalya'ya götürdük orada 17 gün tedavi gördü daha sonra vefat etti. Çocuğuna dayanamadı. Oğlumla eşim arasında 3 ay zaman var' açıklamalarında bulundu.

Acısı hala bağrımda, gitmiyor. Her zaman gece gündüz kalbimde

Yaşadığı acıyı hala ilk gün ki gibi hissettiğini söyleyen Aysan 'Acısı hala bağrımda, gitmiyor. Her zaman gece gündüz kalbimde. Bir tane oğlum vardı. Çok sıkılırsam mezarının başına geliyorum, onunla konuşuyorum, ağlıyorum, dua okuyorum daha sonra gidiyorum. Başka dayanağım yok. 1 kızım daha var onun yanında duruyorum. Elimden bir şey gelmiyor, teröre sürekli lanet ediyorum. Dalımı, budağımı kırdılar bıraktılar. Bu çok acı, çok üzüntülüyüm. Kimseye derdimi söyleyemiyorum. Oğlumun yaşıtlarını gördüğüm zaman ciğerlerim eziliyor. Onun yaşıtları belediyede çalışıyor. Benim çocuğumda keşke öyle çalışsaydı. Biz besicilik yapıyorduk, hayvanlarımız vardı besicilik mesleğini sevmediğim için oğluma oku kurtul git dedim. Bu işler zor dedim. Hep ben söyledim diye öğretmen oldu' şeklinde konuştu.

Anne Aysan konuşmasının devamında gözyaşları içerisinde oğlunun öğretmenliğinin ikinci yılında şehit olduğunu söyledi.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.