El-Hakem b. Ebi'l As b. Ümeyye b. Abdişşems el-Kureyşi el-Ümevî (ölm.632/652), (Hazret-i Osman'ın amcası olup (İbn Sa'd, Tabakat, c.5, s. 447.), cahiliye döneminde 'Ud' çalardı. (İbn Kuteybe, El-Maarif, s. 410). Mekke Döneminde (610-622) Hazreti Resûlullah'a (aleyhissalatü vesselam) komşu olan Hakem b. Ebi'l As, (İbn Sa'd, Tabakat, c.l, s. 201) Allâh Resûlü'ne en çok eziyet veren ve düşmanlık besleyenler arasında yer aldı. (Bk. İbn Sa'd, Tabaka.t, c.1, s. 228.) Mekke'den Medine'ye hicret gecesinde Hz. Peygamber'in evini kuşatanlar arasında Hakem b. Ebi'l As da vardı. (İbn Hişam, aynı eser, c.2, s. 71).Müslüman olmadan önce Allah Resûlü'ne en çok eziyet eden biri olan Hakem b. Ebi'l As, İslamiyet'i kabul ettikten sonra da asla samimi bir Müslüman olmadı. Fetihten sonra Medine'de ikamet eden Hakem, burada da cahiliye dönemindeki kötü huyunu devam ettirdi, her fırsatta Resûlullah'a eziyet vermekten ve O'nu rahatsız etmekten geri durmadı. Cüretkârlığı ve küstahlığı o derece ileri gitti ki, odasında zevcesiyle istirahat eden Resûlullah'ı kapı aralığından gizlice gözetledi. Bunu gören Allah Resûlü kızarak dışarı çıktı ve onu tanıyınca da: "Bu zehirli kelere karşı bana kim yardım edecek? Lanet olası o keler oğlu keler, asla benimle oturmasın!" buyurdu. (İbn Kuteybe, El-Maarif, s. 243).Hakem b. Ebi'l As, Resûlullah'ın emriyle Taif'in "Batn-ı Vec" adlı bir köyüne sürgün edildi. (İbnü'l Esir, Usdu'l ğabe, c.2, s. 37, 1. Baskı, Dar el-Marife, Beyrut-l997. İbn Kuteybe, El-Maarif, s. 243).Hakem b. Ebi'l As'ın, Resûlullah'a karşı bundan önce de defalarca küstahlıkları olmuştur. Örneğin; Abdurrahman b. Ebi Bekir'den gelen bir rivayete göre, Hakem, gelir, Resûlullah'ın meclisinde oturur ve muzırlık olsun diye seğirtirdi. Onun bu hareketini gören Allâh Resûlü: "Hep öyle kalasın" buyurdu. Hakem'in seğirmesi ölünceye kadar devam etti. (İbn Hacer Askalani, El-İsabe, c.l, s. 345).Malik b. Dinar'dan gelen bir habere göre de Hakem b. Ebi'l As, kaş ve göz işaretleriyle Hazret-i Resûlullah'ı rahatsız etti. Bunu göre Allâh Resûlü, "Allâh'ım onu öyle yap" buyurarak ona bedduada bulundu. (İbn Hacer Askalani, El-İsabe, c.l, s. 346).Bir gün ashaptan bir grup, Resûlullah'ın huzuruna girdiklerinde, onun Hakem'e lanet okuduğunu gördüler. Sebebini sorduklarında, Allâh Resûlü şöyle buyurdu: "Hakem'in, duvarın üstünden öfkeli bir çehre ile bana ve zevceme baktığını gördüm" (İbn Hacer Askalani, El-İsabe, c.l, s. 345).Hakem'e işaret ederek: "Şunun sulbünden gelecek piçlerin (Tecrit'te ifade aynen böyle geçiyor M.K.) çıkaracağı fitneden vay ümmetimin başına gelenler! Hakem'e ve oğlu Mervan'a lanet olsun!" buyurdu. (Sahih-i Buhari, Tecrit-i Sarih Tercümesi, c.9, s. 296).Ayrıca Hakem b. Ebi'l As'ın sürgün nedenleri arasında Hz. Peygamber'in sırlarını yaymak ve onun yürüyüşünü taklit etmek gibi suçlar da bulunmaktadır. (Bk. Yakubi, Tarihu'l Yakubi, c.2, s. 164).(Hazret-i) Osman b. Affan, Hazret-i Resûlullah'a başvurarak amcası Hakem b. Ebi'l As'ın affedilip Medine'ye geri gelmesine izin verilmesini talep ettiyse de Allah Resûlü, Osman'ın talebini geri çevirdi ve Hakem'in Medine'ye geri gelmesine izin vermedi. İlk iki halife de "Resûlullâh'ın sürgün ettiği kişiyi geri getirmeyiz" diyerek Osman'ın isteğini reddettiler... (Şehristani, El-Milel ve'n-Nihal, c.l, s. 15).Ne var ki, Osman b. Affan halife olunca (644), Hazreti Resûlullah'a karşı işlediği sayısız suçlarla ünlü amcası Hakem b. Ebi'l As'ın cezasını kaldırdı ve Medine'ye getirerek ona hazineden yüz bin dinar (altın para) verdi. (İbn Kuteybe, El-Maarif, s. 243).Halife Osman'ın, Resûlullah'ı rahatsız etmekten zevk alan, hatta Allah Resûlü ile açıkça alay etmekten çekinmeyen birini sürgünde yaşadığı yerden Medine'ye getirip, kendisine hazineden yüz bin dinar vermesi ve her iki oğlunu da devletin önemli makamlarına getirmesi, haklı olarak Resûlullah'ın gerçek ashabını rahatsız etti. Nitekim İbn Kuteybe (ölm.889): "Müslümanların Osman b. Affan'a kızmalarının önemli bir nedeni de Hakem b. Ebi'l As'ın Medine'ye getirtilmesidir" der. (Bk. El-Maarif, s. 133).Başlığında da ifade ettiğim gibi bu çok fonksiyonlu yazıdan şu hususlar öne çıkar:1-Yıllarca Muaviye'nin hayat tarzını "Sünnet", Ümeyye Oğulları'nın Resûlullah'ın çizgisinden uzak icraatlarını savunur olmayı "ehl-i sünnet" ilan edenlerin bize kimleri "sahabi" diye yutturduklarını?2-İslam'ın kutsal ilan ettiği Müslüman'ın mahrem hayatına (özel yaşantısına) musallat olanların nasıl "mel'un", "merdud" ve "mehcur" olduğunu?3-Bu şeni (ahlaksız) huyun sahiplerinin asla toplumda kendilerine yer bulmamaları gerektiğini?4-Ve daha başka hususları?Dini-imanı ne olursa olsun bir insanın özel hayatını "rontlamak" Müslüman için asla caiz değildir.Aslında bu densizliği yapmaya yeterli engel, insan olmaktır.Zaten hayvanların böylesi bir fantezisi de yoktur.Bir yandan din-iman edebiyatı yapıp, bir yandan da yapıp kendi televizyonlarında izlettikleri dizilerde Müslüman'ın en kutsalına dil uzatanların, "lanet olası" böylesi bir iğrençliğe de tevessül edebileceklerini düşünmek safdillik değildir. Nasıl bir iğrençliktir bu böyle?Özel hayatı çekeceksiniz,Kasete kopyalayacaksınız,Uygun(!) zamanda servis edeceksiniz.Bu nasıl bir fesattır, nasıl bir ahlaktır?Bu iğrençliği telin eden başka hadis-i şerifler de vardır. Sehl bin Sa'd'ın (Allah O'ndan razı olsun) rivâyetine göre, bir adam, Resûlullah Efendimiz 'in kapısındaki bir delikten evin içine bakmıştı. O esnada Resûlullah'ın elinde bir tarak vardı.Adamın bu davranışını fark eden Efendimiz şöyle buyurdu:"Senin beni gözetlediğini bilmiş olsaydım, bununla gözünü oyardım. İzin istemek, evin içerisi görülmesin diye emredilmiştir." (Müslim, Âdâb, 40, 41).Yine Peygamber Efendimiz; "Bir kimse, izinleri olmaksızın insanların evinin içine bakarsa, gözünü çıkarmaları onlara helâl olur" (Müslim, Âdâb, 43) buyurdular.Adaşım (Sahih-i) Müslim keşke rivayet ettiği hadisin ayrıntısını da verseydi de bu sahabenin kim olduğunu ve olayın nasıl olduğunu öğrenseydik.Mutlaka sahabeyi korumak(!) için böyle yapmamıştır.Sünnî refleks.Yazının ilk bölümü Şiî kaynaklarda geçiyor da?
Müslim Karabacak / diğer yazıları
- Hz. Muhammed'den (saa) kim niye rahatsız olur? / 17.03.2024
- Metro Entelijansiyasi / 14.03.2024
- Aşık Neyanî'ce... / 10.03.2024
- Müslümanın Allah'ı "zengin" Ehl-i Kitab'ın tanrısı fakirdir ve Milli Ekonomi Modeli de "zengin Allah" inancının üründür / 09.03.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 29.02.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 28.02.2024
- Bir Kerbela mersiyesi... (Ahmed Edib Harâbî) / 23.02.2024
- Bohem hayat Necip Fazıl / 20.02.2024
- Kelimelerin ahenkle dansı / 17.02.2024
- Çok şeye tercüman, hayatımıza dair... / 16.02.2024
- Metro Entelijansiyasi / 14.03.2024
- Aşık Neyanî'ce... / 10.03.2024
- Müslümanın Allah'ı "zengin" Ehl-i Kitab'ın tanrısı fakirdir ve Milli Ekonomi Modeli de "zengin Allah" inancının üründür / 09.03.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 29.02.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 28.02.2024
- Bir Kerbela mersiyesi... (Ahmed Edib Harâbî) / 23.02.2024
- Bohem hayat Necip Fazıl / 20.02.2024
- Kelimelerin ahenkle dansı / 17.02.2024
- Çok şeye tercüman, hayatımıza dair... / 16.02.2024