Prof. Dr. Mustafa Kaymakçı, "AB'den damızlık hayvan ithalatının önü açılırsa Türkiye deli dana hastalığıyla karşı karşıya kalabilir" uyarısında bulundu.
- Adem Birinci'nin haberi - Hükümet AB'den damızlık hayvan ithalatının önünü açmaya hazırlanıyor. bu açıklama Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi EKER'e ait. Bakan Eker anılan açıklamayı, 24 Mart 2007 tarihinde İstanbul' da düzenlenen 'Et ve Süt Sektöründe Küresel Vizyon' konulu uluslararası toplantının açılışında yaptı. Bizde konuyu bu sahada uzman, Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zooteknik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI'ya sorduk ve küreselleşme ve AB müzakereleri sürecinde Türkiye tarımı ve hayvancılığını konuştuk... Yeni Mesaj: Ülke olarak damızlık hayvan ithalatına gerek var mıdır?Prof. Dr. Kaymakçı: Avrupa Birliği (AB), neredeyse 10 yıldan beri hastalıklar, özellikle Deli Dana (BSE) hastalığı nedeniyle Türkiye' ye sığır satamıyor. Bu nedenle, AB'de sığır ürünleri ile sığır stokları, geçmişte olduğu gibi dayanılmaz boyutlara erişti. AB bu stokları eritmek için Türkiye' de birbirini izleyen iki oyunu devreye soktu. Bunlardan birincisi, sanayiye dökülen sütü temel alarak, süt kotası konusunu gündeme getirdi. Daha sonra bu kotanın genişletilmesi için Türkiye' de dev sığırcılık işletmelerinin kurulması gerekliliğini dayattı. Kurulmakta olan dev sığırcılık işletmeleri de damızlık gereksinmelerini Türkiye iç pazarından karşılayamayacağını belirterek damızlık ithalatının başlatılması için baskı oluşturdular. Yeni Mesaj: Küreselleşmede Türkiye tarımında nasıl bir değişim oluşturdu?Prof. Dr. Kaymakçı: 24 Ocak 1980 kararlarıyla birlikte tarımda da dış ticaret miktarının ağırlığı arttı. Bir başka deyişle uygulanan tarım politikaları, uluslar arası para fonu, Dünya Bankası ve Dünya Ticaret Örgütü gibi örgütlerce yönlendirildi. Tarımsal üretime yapılan desteklemeler giderek azaltıldı. Kısaca, adına küreselleşme politikaları denilen bu politikalar, Türkiye gibi çevre ülkelerinin yararına olmadı. Bu politikalardan batı ülkeleri ve tekeller karlı çıktılar ve daha da zenginleştiler.
- Adem Birinci'nin haberi - Hükümet AB'den damızlık hayvan ithalatının önünü açmaya hazırlanıyor. bu açıklama Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi EKER'e ait. Bakan Eker anılan açıklamayı, 24 Mart 2007 tarihinde İstanbul' da düzenlenen 'Et ve Süt Sektöründe Küresel Vizyon' konulu uluslararası toplantının açılışında yaptı. Bizde konuyu bu sahada uzman, Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zooteknik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI'ya sorduk ve küreselleşme ve AB müzakereleri sürecinde Türkiye tarımı ve hayvancılığını konuştuk... Yeni Mesaj: Ülke olarak damızlık hayvan ithalatına gerek var mıdır?Prof. Dr. Kaymakçı: Avrupa Birliği (AB), neredeyse 10 yıldan beri hastalıklar, özellikle Deli Dana (BSE) hastalığı nedeniyle Türkiye' ye sığır satamıyor. Bu nedenle, AB'de sığır ürünleri ile sığır stokları, geçmişte olduğu gibi dayanılmaz boyutlara erişti. AB bu stokları eritmek için Türkiye' de birbirini izleyen iki oyunu devreye soktu. Bunlardan birincisi, sanayiye dökülen sütü temel alarak, süt kotası konusunu gündeme getirdi. Daha sonra bu kotanın genişletilmesi için Türkiye' de dev sığırcılık işletmelerinin kurulması gerekliliğini dayattı. Kurulmakta olan dev sığırcılık işletmeleri de damızlık gereksinmelerini Türkiye iç pazarından karşılayamayacağını belirterek damızlık ithalatının başlatılması için baskı oluşturdular. Yeni Mesaj: Küreselleşmede Türkiye tarımında nasıl bir değişim oluşturdu?Prof. Dr. Kaymakçı: 24 Ocak 1980 kararlarıyla birlikte tarımda da dış ticaret miktarının ağırlığı arttı. Bir başka deyişle uygulanan tarım politikaları, uluslar arası para fonu, Dünya Bankası ve Dünya Ticaret Örgütü gibi örgütlerce yönlendirildi. Tarımsal üretime yapılan desteklemeler giderek azaltıldı. Kısaca, adına küreselleşme politikaları denilen bu politikalar, Türkiye gibi çevre ülkelerinin yararına olmadı. Bu politikalardan batı ülkeleri ve tekeller karlı çıktılar ve daha da zenginleştiler.