logo
28 NİSAN 2024

Demokrasi kan kaybediyor

Bağımsız Türkiye Partisi Sözcüsü Av. Lütfullah Önder başkanlığındaki BTP heyeti, Ankara Barosu Başkanı Av. R. Erinç Sağkan’ı makamında ziyaret etti. Ziyarette çoklu baro düzenlemesine karşı olduklarını ifade eden Önder, çoklu baro düzenlemesinin Türkiye’nin demokratik kazanımlarını kaybetmesi anlamına geldiğini söyledi
 
08.07.2020 10:00:00
 Demokrasi kan kaybediyor
 Demokrasi kan kaybediyor

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Sözcüsü ve Teşkilat Başkanı Av. Lütfullah Önder, MYK üyelerinden Av. Mustafa Pak, İzzet Yaşar, Ankara İl Başkanı Murat Özilhan, İl Başkan Yardımcısı Adem Turhan ve Av. Hasan Kuloğlu, Ankara Barosu Başkanı Av. R. Erinç Sağkan'ı makamında ziyaret etti. Çoklu Baro gündemine istinaden gerçekleştirilen ziyarette Av. Lütfullah Önder, çoklu baro sistemine karşı olduklarını ifade ederek başladığı konuşmasında, şöyle konuştu: "Bu konu sadece avukatları ve baroları ilgilendiren bir konu değil. Çünkü aslında Türkiye'de çok uzun zamandan beri yargı çok ciddi kan kaybediyor. 2010 referandumu öncesi açıktan Sayın Cumhurbaşkanımız Ak Parti genel başkanı olarak o dönemde mitingler organize ediyordu. O mitinglerde 'yargı ayağımı bağlıyor atacağım adımlara engel oluyor, ayağımdaki bu prangaları atın' diyerek bir referandum kampanyası yaptı. 2010 referandumu geçti. O dönemde biz Bağımsız Türkiye Partisi olarak çok ciddi bir uğraş verdik. Merhum Genel Başkanımız Haydar Baş Bey şu veciz bir ifadeleri kullanmıştı; 'eğer bu anayasa değişikliği kabul edilirse Türkiye artık demokratik krallığa geçer.'  Aslında sayfalarca anlatamayacağımız bir şeyi bu "demokratik krallık" cümlesiyle anlatmıştı. 'Yüzyıllar içerisinde büyük bedeller sonucu demokratik kazanımlar elde edildi. Bugün biz kendi demokratik kazanımlarımızdan vazgeçemeyiz yasama yürütme ve yargı tek elde toplanır' demişti."

Aykırı seslerin çıkması istenmiyor

"Mevcut seksen baronun karşı çıktığı, baroları özellikle ilgilendiren bir yasa metni olarak Külliyeden Meclis'e geliyorsa ve bireysel olarak hiç kimse bunu çıkıp savunacak gerekçe dahi bulamazken hiçbir yerine dokunmadan komisyondan geçiyorsa demek ki TBMM'de de benzer bir tablo ile karşılaşılacak" ifadelerini kullanan BTP Sözcüsü Lütfullah Önder, "Bu neyi gösteriyor? Aslında TBMM var, ama kuvvetler ayrılığı denen, Meclisin tamamen kendi iradesiyle yasa yapması yasama faaliyeti yok. Yürütmenin başında olan insan yasamaya da hükmediyor demek. 2010 değişikliği ve daha sonra HSYK'nın yapısındaki değişiklerle yüksek yargıdaki hâkim ve savcılara büyük oranda bir baskı oluşmaya başlandı. Bunu yaşıyoruz bugün. HSYK üyelerinin büyük bölümünü Cumhurbaşkanı direkt ya da dolaylı olarak atıyor. Misal Ankara Barosu seçimlerinde burada nasıl çalışmalar yapıldığını, buraları ölçüp denemeler yapıldığını ve başarılamadığını gördük. Bu sefer de baroları parçalayıp, bölüp içinden kendi seslerinin duyurulmasını sağlayacak bir altyapı oluşturacak. Artık Türkiye'de yasama yürütme yargı büyük oranda tek elde toplandı. Aykırı ses çıkaracak sivil toplum örgütü ve medya kalmasını istemiyorlar. Türkiye nereye gidiyor bu hakikaten kabul edilebilecek bir şey değil" dedi.

Demokratik kazanımlar kaybedilecek

Çoklu baro düzenlemesinin Türkiye'nin demokratik kazanımlarını kaybetmesi anlamına geldiğini ve bu bağlamda bütün vatandaşları çok yakından ilgilendiren bir durum olduğunu söyleyen Önder, şunları kaydetti: "Bu anlamda baroların verdiği mücadele hakikaten takdire şayandır. Bu mücadele bir hukuk mücadelesidir. Türkiye'de kan kaybeden adaletin artık daha çok kan kaybetmemesi için verilen bir müdahaledir. Burada her birimize her vatandaşımıza büyük görevler düştüğünü görüyorum. Şu aşamada Meclisteki muhalefet partilerinin muhalefet etmesinin yetmediğini görüyoruz. İşte dışarıda bir kamuoyu oluşması konusunda barolar çok önemli fonksiyon icra ediyor. Meslektaşlarımıza da bir görev düşüyor bu yasallaşırsa hiç bir meslektaşımızın barosunu terk etmemesi, yasallaşmış ama toplumda karşılığı olmayan uygulanmayan bir yasaya dönüşmesini sağlamamız gerekiyor." 

'Hukuk devletinden uzaklaşılıyor'

BTP heyetine ziyaretlerinden ve verdikleri destekten ötürü teşekkür eden Ankara Barosu Başkanı Av. Erinç Sağkan ise, "Çoklu baro sistemi ile hukuk devletinden hızla uzaklaştığımızı görüyoruz. Seksen baronun sekseninin de karşı olduğu, hukuk örgütlerinin siyasetçilerin karşı olduğu, avukatlık mesleğine hiçbir katkısı olmayacak fakat toplumda kazanılmış birçok değerin kaybedileceği bir sistem dayatılmaya çalışılıyor. Demokratik sınırlar içerisinde gösterdiğimiz tepki karşısında baro başkanlarının 28 saat boyunca yağmur altında bekletilmeleri ve yolların kapatılması Türkiye'ye yakışan bir görüntü değil. Özellikle cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile birlikte yargının fonksiyonunun yani fren ve denetleme mekanizması olarak çok daha arttığını görüyoruz. Yürütme aynı zamanda cumhurbaşkanının eline geçiyor. Yasama zaten karar ve kararnameleri ile büyük ölçüde eline geçiyor. Tek kalan buradaki gücü frenleyecek, bunu denetleyecek makam yargı olması gerekiyor. Yargı da çok güçlü olması gerekiyor" dedi.


  

İsrail 'Gazze'deki katliama devam' dedi
Savaşı sürdürme planı onaylandı!
Minik Edanur'un cenazesi ailesine verilmedi
DNA testinin sonucu bekleniyor
Program seçimi ne anlama geliyor?
Özgür Özel’den ‘Asker’ mesajı
'Kaybede kaybede kazanmayı öğrendik'
Seçim zaferinin sırrını açıkladı
İYİ Parti'de kurultay sonrası sular durulmadı
'İstifa furyası olabilir'
Beşiktaş'ta zincirleme trafik kazası
Çok sayıda araç bir birine girdi!
Baş asacı, kapıcı başı, hancı, çamaşırcı
Anadolu'da 4 bin yıl önceki meslekler
İsrail polisi azgınlara koruma sağladı
Yerleşimciler Mescid-i Aksa'yı bastı
Korhan Berzeg’in ölümünde sır perdesi kalkmadı
Eşi ve kızı soruları yanıtsız bıraktı
Üretimi Konya'da yapıldı
Koca Yusuf, Gabar'da petrol arıyor
Tokat'ta kene istilası
Her yerde kene var!
Akşener'in ekibinden bazı isimler listede
Dervişoğlu'nun A Takımı
'Sanki takım elbise giymişlerdi'
Bu kez Hatay semalarında görüldüler
Bu çabanın karşılığı günde 900 lira
Günde 12 saat çalışıyorlar
'Temmuz, Ağustos'ta düşünemiyoruz bile'
54 yılın rekoru kırıldı
İsrail 'Gazze'deki katliama devam' dedi
Savaşı sürdürme planı onaylandı!
Minik Edanur'un cenazesi ailesine verilmedi
DNA testinin sonucu bekleniyor
Program seçimi ne anlama geliyor?
Özgür Özel’den ‘Asker’ mesajı
'Kaybede kaybede kazanmayı öğrendik'
Seçim zaferinin sırrını açıkladı
İYİ Parti'de kurultay sonrası sular durulmadı
'İstifa furyası olabilir'
Beşiktaş'ta zincirleme trafik kazası
Çok sayıda araç bir birine girdi!
Baş asacı, kapıcı başı, hancı, çamaşırcı
Anadolu'da 4 bin yıl önceki meslekler
İsrail polisi azgınlara koruma sağladı
Yerleşimciler Mescid-i Aksa'yı bastı
Korhan Berzeg’in ölümünde sır perdesi kalkmadı
Eşi ve kızı soruları yanıtsız bıraktı
Üretimi Konya'da yapıldı
Koca Yusuf, Gabar'da petrol arıyor
Tokat'ta kene istilası
Her yerde kene var!
Akşener'in ekibinden bazı isimler listede
Dervişoğlu'nun A Takımı
'Sanki takım elbise giymişlerdi'
Bu kez Hatay semalarında görüldüler
Bu çabanın karşılığı günde 900 lira
Günde 12 saat çalışıyorlar
'Temmuz, Ağustos'ta düşünemiyoruz bile'
54 yılın rekoru kırıldı

İBB çukurunda öldü, cenazesi ailesine verilmedi

Küçükçekmece Menekşe'de İBB'nin çalışması sırasında oluşan su dolu çukura düşerek hayatını kaybeden 5 yaşındaki minik Edanur'un cenazesi ailesine verilmedi
28.04.2024 17:28:00 / Güncelleme: 28.04.2024 17:33:49
İHA
İBB çukurunda öldü, cenazesi ailesine verilmedi
İBB çukurunda öldü, cenazesi ailesine verilmedi
Küçükçekmece Menekşe'de İBB'nin çalışması sırasında oluşan su dolu çukura düşerek hayatını kaybeden 5 yaşındaki minik Edanur'un annesi konuştu. Cezaevinden izinli çıkan ve soluğu Adli Tıp Kurumu'nda alan acılı anne Nurcan Gezer, "Çocuğumu Edirne cezaevinde yanıma almak istedim ancak izin vermediler. Cenazeyi alabilmemiz için DNA testi istiyorlar" ifadelerini kullandı.  

Küçükçekmece Menekşe sahilinde dün teyzesi ve akrabaları ile pikniğe giden 5 yaşındaki Edanur Gezer, İBB çalışması sonucu oluşan su dolu çukura düşerek hayatını kaybetmişti. Minik Edanur'un cenazesi otopsi işlemleri için Adli Tıp Kurumu'na getirildi. Edenur'un anne ve babasının cezaevinde olduğu öğrenildi. Kızının ölümü üzerine cezaevinden izinli çıkan Bulgaristan vatandaşı acılı anne Nurcan Gezer, Adli Tıp Kurumu'na geldi.

Edirne cezaevinden izinli çıktığını anlatan Nurcan Gezer, "Ben cezaevinde çocuğumu yanıma almak istedim. 'Bakacak kimsem yok' dedim ama izin vermediler. Şimdi cenazesini almaya geldim. Kızımın babası Türk vatandaşı. Cenazeyi vermek için DNA testi istiyor savcılık. Ben biran önce kızımın cenazesini almak istiyorum" ifadelerini kullandı.

Kızının teyzesi ile birlikte yaşadığını söyleyen Gezer, "Denize piknik alanına gitmişler. Piknik alanında oynarken çukurun içine düşmüş. Çocuğu göremeyince güvenliğe gitmişler. Güvenlik görevlileri direk kuyuya bakmaya gitmiş. Kardeşim direk suya atlamış çocuğu kurtarmaya çalışmış. Güvenlik hiçbir şey yapmamış. Kızımı en son 1.5 ay Silivri cezaevinde görmüştüm. Edirne'ye nakil olduktan sonra hiç göremedim" şeklinde konuştu.

Minik Edanur'u su birikintisinden çıkartan dayı Selçuk Yaşar ise "Böyle bir şey olamaz. Biz adalet istiyorum. Ben atlayıp çıkardım yeğenimi. Güvenlik hiçbir şey yapmadı. Kucağıma aldığımda gitmişti. Beni yutuyordu çukur beni içine çekecekti. Orada bu alanın çevrilmesi gerekliydi. Etrafında hiçbir şey yoktu. Su üstünü kapatmış. Ailesi perişan durumda. Cenazeye kaldıramıyoruz" diye konuştu.

Minik Edanur'un kimlik belgesinin bulunmadığı, cenazesinin aileye teslim edilebilmesi için DNA testi  sonuçlarının bekleneceği öğrenildi.

Motosikletli saldırganlardan Etiler Nusret'e silahlı saldırı

Etiler'de gece saatlerinde Nusret isimli et restoranına motosikletli şahıslar tarafından silahlı saldırı düzenlendi. Saldırıda kurşun restoranın yanındaki bankaya isabet ederken, restorana herhangi bir isabet olmadı. Ölen ya da yaralananın olmadığı olayla ilgili polis, peşine düştüğü saldırganın peşinden de ateş açtı.
28.04.2024 13:57:00 / Güncelleme: 28.04.2024 15:51:23
İhlas Haber Ajansı
Motosikletli saldırganlardan Etiler Nusret'e silahlı saldırı
Motosikletli saldırganlardan Etiler Nusret'e silahlı saldırı

Olay, saat 02.00 sıralarında Beşiktaş Etiler Nispetiye Caddesi üzerinde meydana geldi.

Edinilen bilgiye göre gece saatlerinde motosikletle gelen kasklı iki saldırgandan biri, Nusret isimli et restoranına ateş açtı.

Ancak kurşun restorana değil yanında bulunan bir bankaya isabet etti. Olay esnasında devriye gezen Beşiktaş polisi, araçla hemen motosikletli saldırganın peşine takıldı.

O esnada polis, 'dur' ihtarına uymayan saldırganın peşinden birkaç el ateş açtı. Ardından saldırganlar kaçarak izlerini kaybettirdi. Olayın ardından polis ekipleri saldırganları yakalamak çalışma başlattı. Olay yeri inceleme ekipleri kovanları alarak incelemek üzere delil torbasına koydu. Çalışmaların devam ettiği bilgisine ulaşıldı.



Geçtiğimiz ay da saldırı düzenlenmişti

Öte yandan, geçtiğimiz 21 Mart Perşembe günü saat 05.00 sıralarında yine Nusret isimli et restoranına motosikletle gelen kasklı 2 saldırgan tarafından silahlı saldırı düzenlenmişti.

Saldırıya yönelik soruşturmada Y.Y. ve O.Y. Antalya'da, H.A.K. ve U.K. Eyüpsultan'da, M.A.Y. Beylikdüzü'nde olmak üzere İstanbul ve Antalya'da toplam 5 şüpheli yakalanmıştı.

Kelime-i Tevhid yazılı bayrakla yürüyen şahsa müdahale ettiği için tutuklanan kişinin ifadesi ortaya çıktı

Eskişehir'de yapılan Gazze'ye destek yürüyüşünün ardından elindeki 'Kelime-i Tevhid' yazılı bayrakla yürüyen kişiye müdahale ettiği gerekçesiyle tutuklanan şahsın ifadesinde 'Sosyal medyada benim üzerinde bir linç kampanyası var' dediği öğrenildi.
28.04.2024 13:54:00
İhlas Haber Ajansı
Kelime-i Tevhid yazılı bayrakla yürüyen şahsa müdahale ettiği için tutuklanan kişinin ifadesi ortaya çıktı
Kelime-i Tevhid yazılı bayrakla yürüyen şahsa müdahale ettiği için tutuklanan kişinin ifadesi ortaya çıktı
23 Nisan Cumartesi günü Eskişehir Gazze Platformu tarafından İsrail'in saldırısı altındaki Filistin'e destek amacıyla yürüyüş gerçekleştirildi. Yürüyüşün ardından 'Kelime-i Tevhid' bayrağıyla yürüyen Y.U. isimli şahsa çevredeki vatandaşlar tarafından tepki gösterildi. Oluşan kargaşa esnasında Y.U.'ya yönelik tehdit ve küfür içerikli saldırı gerçekleştirdiği belirlenen H.K.T. adlı kişi, olaya ait görüntülerin sosyal medyada yer almasının ardından Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma ile gözaltına alındı.

Emniyetteki işlemleri tamamlanan H.K.T., 'Halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve aşağılama' ve 'Nitelikli yağmaya teşebbüs' suçları çerçevesinde adliyeye sevk edildi.

Savcılık ifadesinin ardından Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edilen H.K.T., 'Nitelikli yağmaya teşebbüs' suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi.

'Bayrağın ne olduğunu bilmiyordum'

Sulh Ceza Hakimliği'nde verdiği ifadede müdahale ettiği olaydaki bayrağın üzerinde Kelime-i Tevhid yazdığını bilmediğini belirten H.K.T., suçlamaları kabul etmedi.

Sosyal medyada kendisi üzerinden bir linç kampanyası yürütüldüğünü de belirten H.K.T., ifadesinde şunları söyledi:

'Kamera görüntülerindeki kişi benim, ben olayın sonunda oradaydım. Olay yeri çok kalabalıktı, bende buradan git burası karışacak şeklinde uyarmak için gittim. Ona, 'Burada problem çıkar linç ederler' dedim. Görüntülerde bu kısım kesilmiş ne bayrağı olduğu konusunda bir fikrim yoktu. Benim olayından haberim yoktu. Ben dükkanda müşterimle ilgileniyordum. Kalabalığı gördüm, arkadaşım da kalabalığın içerisindeydi, ben de arkadaşımı kalabalığın arasından çıkarmak için gittim. Şu an sosyal medyada benim üzerinde bir linç kampanyası var. Olay saptırılıyor. O gün Filistin yürüyüşü olduğunu dün akşam öğrendim. Arkadaşın elinde tuttuğu bayrak Tevhid bayrağıymış, bayrağın ne olduğunu bilmiyordum. Tehditvari hiçbir eylemde bulunmadım, orada ortalığı karıştıran başkasıdır. Ben oradaki kimseyi tanımıyorum, 14 yıldır o sokaktayım, şu ana kadar hiçbir problem olmamıştır. Suçlamaları kabul etmiyorum.'

Korhan Berzeg’in eşi ve kızı soruları cevapsız bıraktı

Ünlü ekonomist Korhan Berzeg memleketi Balıkesir'de kaybolmuş ve geçtiğimiz günlerde kemikleri bulunmuştu. Ünlü ekonomistin eşi Angela Berzeg ve kızı Nisa Berzeg, soruları cevapsız bıraktı.
28.04.2024 11:39:00 / Güncelleme: 28.04.2024 11:44:16
İhlas Haber Ajansı
Korhan Berzeg’in eşi ve kızı soruları cevapsız bıraktı
Korhan Berzeg’in eşi ve kızı soruları cevapsız bıraktı

Ünlü ekonomist Korhan Berzeg, Balıkesir Gönen Armutlu Mahallesi'ndeki yazlık evinden 17 Haziran 2023 tarihinde sabah yürüyüşü yapmak için köpeği "Tina" ile ayrılmıştı. Haber alınamayan 83 yaşındaki ekonomist Korhan Berzeg için İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü koordinasyonunda çalışma başlatılmıştı.

Ekipler, Armutlu ve çevresindeki ormanlık bölgenin yanı sıra yakın mahallelerde, su kuyuları, dere yatakları ve mağaralarda günlerce Berzeg ve köpeğini aramış, ancak herhangi bir ize rastlayamamıştı. Vatandaşlar tarafından 29 Ağustos 2023 tarihinde bulunan köpeği 'Tina' ailesine teslim edilmişti.

23 Nisan'da Armutlu'ya yaklaşık 4 kilometre uzaklıkta, mahalle sakinleri tarafından kemik ve kıyafet parçaları ile kimlik ve banka kartları bulundu. Bulunan kemik parçaları Adli Tıp Kurumuna gönderildi. Yapılan çalışmada, kemik parçalarından alınan DNA'nın Korhan Berzeg'in kızı Nisa Berzeg'den alınan DNA ile eşleştiği öğrenildi.

Aile, soruları yanıtsız bıraktı

Kemik parçalarına ulaşılan 83 yaşındaki ekonomist Korhan Berzeg'in eşi Angela Berzeg, kızı Nisa Berzeg ve köpekleri 'Tina' Büyükada'daki evlerine girerken görüntülendi. Aile, soruları yanıtsız bıraktı.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.