İstanbul halkı, İstanbul'da iki ay içinde ikinci kez seçime gitti. Beklenilen olumsuzluklar yaşanmadan olgun bir biçimde seçimini sonuçlandırdı. Aslında seçim sandıklarında veya seçim öncesinde oluşan gayri ahlaki davranışlar biz vatandaşları değil de adaleti, YSK'yi ilgilendirir. Çünkü biz bir hukuk devletiyiz. Olumsuzluklar varsa bunu hukuk çözmelidir diye düşünüyorum; ama ne yazık ki 31 Mart sonrası hukuk iyi sınav veremedi.
Aslında ben iktidarın yerel seçimlerdeki izlediği politikayı beğenmedim. Söylemler, suçlamalar nezaket kurallarının ötesinde bir propaganda sürdürdü. Ne iktidardaki kişilerin ne de iktidar dışı kalmış insanların vatanseverliğinden şüphe etmek insafsızlık olur. Öyle ise daha iyiye daha güzele gitmek için yol gösterici eleştiride bulunmak iktidar için de olumlu bir davranış olmalıydı.
Ben gazetelerdeki köşe yazılarımda zaman zaman iktidarı eleştiririm. Ama eleştirimi terbiye kurallarımı bozmadan yaparım. Makamlara, onları seçen seçmenlere saygımı koruyarak eleştiririm. Çünkü kişilerin geçici olduğunu, hatta siyasal partilerin de zamanını doldurunca siyasi yaşamdan çekildiklerini siyasi tarihimizde gördük ve yaşadık. Onun için kişileri olmasa bile onların işgal ettikleri makamlara saygılı olmak vatandaş olarak görevimizdir.
Binlerce kişice değerli bulunmuş bir partiyi veya onun liderini aşağılamak eleştirmek, hakaret etmek bence Donkişotluktur. Atatürk'ün koltuğuna oturmuş bir Cumhurbaşkanı bence saygıdeğer olmak zorundadır. Cumhuriyeti korumak ve geliştirmekle görevli o insana saygılı olmak cumhuriyetimize saygılı olmak demektir. Ancak devleti ve ulusu temsil eden bir cumhurbaşkanı da özünü ve az çok kimliğini bildiğim ve öğrencim olan İmamoğlu'nu da Sisi'ye benzetmek ve Pontus'u yakıştırmak hatta terörist yaklaşımında bulunmak doğru değildi ve halk da doğru olmadığını sergiledi.
Cumhuriyet, toplumsal yaşantımızda en büyük devrimdir. Onun faziletleri ülkemizi ve onun üstünde yaşayan insanlarımızı çağdaş yapmıştır. İnsanca yaşamamızı birbirimize saygıyı o sayede öğrenmişizdir.
Kılık kıyafette yenileştik. Uygarlık Yasası ile modernleştik. Cumhuriyet'le birlikte birey olma özelliği kazandık. Atatürk'le birlikte gelişen, olgunlaşan yaşantı biçimimizi yücelttik. Her görüşten ve ırktan, inançtan olan birey bizim için saygın oldu.
Bu yapımızı koruyan ve uluslararasında saygınlığımızı geliştiren her yönetime biz de saygılı oluruz. Yanlış yapılırsa halkımız gereken dersi verir ki, veriyor da.
Artık seçimler geride kaldı. Ülkemiz ekonomik yönden çıkmaz sokaktadır. İktidar ise bu çıkmaz sokağı çıkılır duruma getirmek zorundadır. Vatandaşın alım gücünü iyileştirmek hükümetin temel görevidir.
Bekliyoruz.
- Ulusal günümüz ve çocuklarımız / 24.04.2023
- Neden köy enstitüleri? / 19.04.2023
- Lider olmak kolay mı? / 06.04.2023
- Doğru paylaşmak / 27.03.2023
- Bir ulusun direnişi (18 Mart) / 20.03.2023
- Okullarımız / 13.03.2023
- Önemli olan sistemdir / 01.03.2023
- İnsan olmak / 20.02.2023
- Dağ başını duman aldı / 12.02.2023