logo
29 MART 2024

Devlet, millet, asker ve lider

22.03.2006 00:00:00
Ülkemizi işgal edip, Türk milletini yok etmek isteyenler, gerek Çanakkale savaşında, gerekse Kurtuluş Savaşında iki unsurla karşılaştılar: Birincisi milli ve manevi değerlerle donanmış Türk milleti, ikincisi bu milletten oluşmuş Türk ordusu.Bu sebeple Batılılar, kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nde kendilerine bu iki unsuru ana hedef olarak seçtiler.Batılıların bu hedefe ulaşması için milletimizin direncini kırması, milli ve manevi değerlerini tahrifata uğratması, birlik ve beraberliğini bozması gerekiyordu. Başka? Milletle askerin, milletle devletin, aynı zamanda milletle milletin kavga etmesi, asla barışmaması gerekiyordu.Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, Batılıların bu hedefinin farkında olduğu için, yaşadığı dönem içinde bu unsurların bir beraber olması için elinden geleni yaptı. Milli projelerle halka sahip çıktı, millet de devletine ve askerine güvendi.Fakat ne olduysa onun ölümünden sonra oldu. Siyasilerimizin basiretsizliği sebebiyle, dün bizi işgal etmek isteyenlerin tavsiyeleri, milli projelerin rafa kalkmasına sebep oldu. ABD, AET, AB, IMF? derken kendi benliğimizden uzaklaşmaya başladık. Atatürk'ün asla müsaade etmediği misyonerlik faaliyetlerine kapı açtık. Dün Kuvayı Milliye ruhunu öldürmek isteyen, milli mücadeleyi yanlış bir şeymiş gibi gösterenlerin bugünkü uzantıları olan yerli misyonerlere maddi destekler verdik önlerini açtık.Neticede hem içeriden hem de dışarıdan ciddi bir yontulma sürecine girdik. Surlarımızda gedik açılmıştı ve içeriye zararlı unsurlar sızıyordu.Fakat milletimizin mayasından mıdır, yoksa hamurundan mı, her devirde bu tür kirli oyunları fark eden ve milletini ayıktıran gerçek kahramanları da içerisinden çıkarmıştır.Onlar yaptıkları doğru yorum ve uygulamalarla, sundukları projelerle, kısaca her halleriyle kendilerini hissettirirler. Onlar milletimizin refleksidir.Evet. Bu örnek ve lider insanlardan biri de bugün aramızda yaşıyor: Prof. Dr. Haydar Baş.Sayın Baş, yıllardan beri yaptığı her yorum, sunduğu her çözümde, işaret ettiği her tehlikede haklı çıkmıştır.Yıllarca "Dinlerarası Diyalog" faaliyetlerinin bir misyonerlik çalışması ve hedefinin milletimizin direncini kırmak olduğunu söylemiştir ve bugün böyle olduğunu herkes bilmektedir. Onun uyardığı dönemlerde kimse bunun ülkemiz için bir tehdit olduğunu fark etmiyordu, ilk o fark etti ve sonuna kadar mücadele etti.Yıllarca uygulanan ekonomik politikaların, IMF ve AB tavsiyelerinin bu ülkeyi perişan edeceğini, sefalete sürükleyeceğini, milletin alım gücünü daraltacağını, işyerlerinin kapanacağını, bu şekilde hiçbir problemin çözülemeyeceğini vurgulamıştır, yine haklı çıkmıştır, rakamlar ve yaşananlar bunu ispatlamaktadır.Sadece ekonomideki problemleri ortaya koymamış, diğerlerinden farklı olarak yepyeni bir çözüm yolu sunmuş, Milli Ekonomi Modeli'ni ortaya koymuştur. İnsanımız bu modeli anlamakta ve algılamakta zorluk çektiği için, bu modeli bir kitap haline getirmiş ve 100'ü aşkın bilim adamının da iştirak edip sunum yaptığı Uluslararası bir kongre ile bütün dünyaya ilan etmiştir. Bu yönüyle de çözümü olan tek liderdir.AB'ye asla bizi almayacaklarını, AB'nin bize Sevr'i uygulatmak istediğini, hedeflerinin ülkemizi işgal etmek olduğunu vurgulamıştır, AB'nin taleplerine bakılırsa bu tespit de doğru çıkmıştır.Kıbrıs, Irak, Kuzey Irak, İran, Filistin, Afganistan, Azerbaycan? ve birçok konu hakkında yorumlarda bulunmuş, onlar da doğru çıkmıştır. Patrikhane, kıta sahanlığı, Pontus hayali, sözde Ermeni soykırımı, Güneydoğu meselesi hakkında birçok yorumlarda bulunmuş, hepsi yine doğru çıkmıştır.Oynanan oyunların devleti, milleti, askeri birbirine düşürmek amaçlı olduğunu söylemiştir. Bu yorumlar da doğru çıkmıştır.Bir misal vermek gerekirse, son zamanlarda yaşanan Yaşar Büyükanıt'ın şahsında TSK üzerinde oynanan oyunlar hakkındaki yorumları dikkate şayandır: "Şu anda  refüze edilmek istenilen, dağıtılmak istenilen, terhis edilmek istenilen bir güç var. O da nedir? TSK'dır.  Neden? Çünkü hedefte Türkiye Cumhuriyeti Devleti var. Onun zevali bu kurumun zevali ile paraleldir. Bu  paralellikte bu kurum zeval bulmadan, bu da zeval bulmaz." "Yaşar Büyükanıt Paşa'nın meselesi aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin  meselesidir." "Doğrudan ortaya çıkıp da, o güç odakları, bizim hedefimizde Türkiye Cumhuriyeti devleti var, bizim hedefimizde Türk Silahlı Kuvvetleri var, onun için de biz bu şahsın üzerine gidiyoruz, demiyorlar. Olayı ferd-i vahit bir hadise olarak gösteriyorlar."Sayın Baş, devletin, milletin ve askerin bu oyunlara gelmemesi, zafiyet içerinde olmaması gerektiğini vurguladıktan sonra, sadece problemi teşhis etmekle kalmayıp geleceğe yönelik şu uyarıyı da yapıyor: "Zaafiyet mikrobunun bünyede olduğu  ispatlanınca, kanser hücrelerinin vücuda yayıldığını adam görünce, henüz sen can çekişirken de morga  gönderebilir seni. Ve atarlar. Demek isterim ki, burada gelinen nokta, yarın Güneydoğu'da vatani borcunu ifa  için Silahlı Kuvvetlerin her kademesinde vazife yapmış şerefli Türk subayları, hatta paşaları, hatta erleri,  siz soykırım yaptınız diye yargının önüne çıkabilirler. Şimdi, gidişat buna doğru."Evet. Sayın Baş, aynen Irak savaşı başladığında "Oyun Türkiye üzerinde oynanıyor" şeklinde hedefi tam onikiden vuran öngörüsü gibi, ülke içinde oynanan tiyatronun da sonrası için önemli bir uyarıda bulunuyor. Tabii ki, anlayabilene, ya da anlamak isteyene.Genelkurmaydan Büyükanıt'la ilgili yapılan açıklamaya bakılırsa olayın perde arkasını biliyorlar, ama bu senaryolar ve kurgular ne ilk ne de son. Hastalığı temelden teşhis edip, tedavi etmedikçe mikrop üremeye devam edecektir. Yani bu yıpratma faaliyetleri dozajını daha da arttıracaktır.Artık birilerinin ülkemizi bölme amaçlı tiyatrolarına karşı sürekli savunma pozisyonunda kalmaktan kurtulup, basiret ve ferasetle, tarihten bize miras kalan onurlu bir duruşu ortaya koymalıyız.Yani devletiyle, milletiyle, askeriyle bir ve beraber olmalı ve milli projelerle ve hak ettiğimiz liderlerle bir an önce olması gereken noktaya gelmeliyiz, artık bu zilletten de kurtulmalıyız. Bırakalım biraz da onlar savunma pozisyonunda kalsınlar.
 
Murat Çabas / diğer yazıları
Murat Ağırel'den iki yeni belge
Gizli servet deştikçe fışkırdı!
'Mazlumlara yaptığımız yardım için mimlendik'
Erdoğan da Gazze istismarı yaptı
Türkiye'nin en genç başkan adayı BTP'den
BTP Kadirli Adayı 18 yaşında
İsrail, Gazze'de önüne geleni öldürdü
171 BM çalışanı hayatını kaybetti
Mehmetçikin yolunu açma çalışması
Kar kalınlığı 7 metreyi buldu
Mansur Yavaş, Haymana'da vatandaşlarla buluştu
"Bir oy çok önemli"
Vatandaş geçim için karta yüklendi
Yüzde 122 artış!
Moskova'daki terör saldırısı
Can kaybı 144'e yükseldi
Patlamanın ardından yangın çıktı
Villanın bodrumunda ceset bulundu
AKP'li başkan 2 bin lira için halkı sıraya dizdi
Paralar seçimden sonra yatacak!
İsrail bu kez Suriye'ye saldırdı
38 kişi hayatını kaybetti
Seçil Erzan davasında önemli gelişme
Belgedeki imza sahte çıktı
Otomobilini park edip dilenmeye gitti
Yaşı daha da şaşırttı
Seçim zoruyla çevreci oldu
'Gündemimizde yok'
Murat Ağırel'den iki yeni belge
Gizli servet deştikçe fışkırdı!
'Mazlumlara yaptığımız yardım için mimlendik'
Erdoğan da Gazze istismarı yaptı
Türkiye'nin en genç başkan adayı BTP'den
BTP Kadirli Adayı 18 yaşında
İsrail, Gazze'de önüne geleni öldürdü
171 BM çalışanı hayatını kaybetti
Mehmetçikin yolunu açma çalışması
Kar kalınlığı 7 metreyi buldu
Mansur Yavaş, Haymana'da vatandaşlarla buluştu
"Bir oy çok önemli"
Vatandaş geçim için karta yüklendi
Yüzde 122 artış!
Moskova'daki terör saldırısı
Can kaybı 144'e yükseldi
Patlamanın ardından yangın çıktı
Villanın bodrumunda ceset bulundu
AKP'li başkan 2 bin lira için halkı sıraya dizdi
Paralar seçimden sonra yatacak!
İsrail bu kez Suriye'ye saldırdı
38 kişi hayatını kaybetti
Seçil Erzan davasında önemli gelişme
Belgedeki imza sahte çıktı
Otomobilini park edip dilenmeye gitti
Yaşı daha da şaşırttı
Seçim zoruyla çevreci oldu
'Gündemimizde yok'
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.