TBMM Akaryakıt Kaçakçılığı Araştırma Komisyonu raporunda, bir ilke imza atılarak Türkiye'nin uluslararası anlaşmalara aykırı hareket ederek, Saddam Hüseyin döneminde Irak'a uygulanan Birleşmiş Milletler ambargosunun delindiğine yer verildi Çalışmalarını yaz başında tamamlayan ve büyük bölümü kamuoyuna duyurulan TBMM Akaryakıt Kaçakçılığı Araştırma Komisyonu raporunda "devlet sırrı" niteliğindeki konular sır olmaktan çıktı. TBMM açıldıktan sonra açık oturumda ele alınacak olan raporda, Saddam Hüseyin yönetimindeki Irak'a ambargo uygulanan dönemde Türkiye'nin Bakanlar Kurulu kararıyla ambargoyu deldiği ifade edildi.'Devlet sırrı' rapordaTBMM Akaryakıt kaçakçılığı Araştırma Komisyonu raporunda, Irak'a uygulanan BM ambargosunun nasıl delindiği dinlenen eski bürokratların ağzından rapora eklenerek şöyle aktarıldı: "Yavuz Ege (Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı eski Müsteşarı): Kendi dönemimde yapılan işlemler gizli işlemlerdir. Bu işlemler Milli Güvenlik Kurulu (MGK) ve Başbakanlıkla, hatta onların direktifleriyle yapılmıştır. Sadece bunları söyleyebilirim. Bunların ötesi 'Devlet Sırrı' niteliğini taşıyan işlemlerdir. Bilgi verirsem suçlu durumuna düşerim.Ömer Berki (Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracat eski Genel Müdürü): Bahsedilen kararnameler gizli kararnamelerdir. O zaman ihtiyaç duyulduğu için yapılmıştır. Konjonktürün bir değerlendirmesidir. Bugünkü konjonktür başka bir uygulamayı gerektirebilir. Bu gibi kararların irdelenmesinde ve yorumlanmasında zamanın şartları çok önemlidir.Tevfik Mengü (Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı Anlaşmalar Genel Müdürü): Birleşmiş Milletler kararları çerçevesinde 10 yıl zarfında Türkiye'nin kaybı 120 milyar dolar civarında oldu. Türkiye, BM'nin komşu ülkelere ticaret imkanı sağlayan 50. maddesine dayanarak başvuru yaptı. 1995 yılındaki başvuruya BM cevap vermedi. Devlet de bir Irak eylem planı ortaya koydu. Dış Ticaret Müsteşarlığı iki konuyu götürdü. Biri sınır ticareti, diğeri Irakla anlaşmalar. Irakla ilişkileri düzgün hale getirmek ve yapılacak ticaretle önce yöre halkının ekonomik olarak ayaklarının üzerinde durması, sonra da Türkiye'nin ülke olarak payını alması için bu yapılmıştır. Gizlilik nedeni, Türkiye'nin dünyaya karşı bir takım milletlerarası anlaşmalardan dolayı yükümlülükleridir.