Dezenformasyon üretimi demokrasiyi tehdit ediyor
Hızlı bilgi üretimi dezenformasyon üretiminin de her geçen gün artmasına neden oluyor. Kamuoyunun bu kadar dezenformasyona kalması demokrasiyi de tehdit ediyor
01.12.2025 13:47:00
Eyüp Kabil
Eyüp Kabil





Teknolojinin gelişmesiyle birlikte insan hayatının çok daha kolay hale geldiğini söylesek çok abartmış olmayız.
Yapay zekâ yazımları, akıllı telefonlar, bilgisayarlar geleneksel medyada saatlerce uğraşıp elde etmeye çalıştığımız bilgileri tek bir tıkla ulaşmamıza imkân tanıyor.
Fakat bu kadar fazla bilgi üretiminin olduğu ve bu bilgilere erişimin çok kolay olduğu bir ortamda dezenformasyon üretimine maruz kalmamakta imkansız oluyor.
Kullanıcıların içeriklere güveni azalıyor
Yapay zekâ dezenformasyon üretmek isteyen kullanıcılar için de güçlü bir silah. Özellikle sosyal medyada gördüğümüz Deepfake içerikler yapay zekanın bu alanda etkin bir şekilde kullanıldığını gözler önüne seriyor.
Haber okuyucuları da yapay zekâ ile üretilmiş içeriklere ön yargı ile yaklaşıyor. Bu durumda haberin güvenirliğini azalmasındaki en büyük etkenlerden biri.
BBC ve Reuters gibi kuruluşlar, okuyucuların güven sorununu aşmak için farklı yöntemler deniyor. Örneğin BBC yapay zekâ kullanılan haberlerde "Haberde yapay zekâ kullanılmıştır" etiketini zorunlu hale getirdi.
Reuters ise içeriklerinde yüzde kaç oranında yapay zekâ kullanıldığını belirtiyor. Washington Post ise Deepfake içerikleri tespit etmek için bir yapay zekâ aracı kullanıyor.
"Demokrasi tehlikeye girebilir"
Yapay zekâ yazılımlarının ve medya sektörünün belli başlı kişilerin elinde bulunması demokrasi içinde bir tehdide neden olabilir.
Örneğin Elon Musk'ın hem yapay zekâ yazılımı olan Grok'a sahip olması hem de X'in sahibi olması bir tekelleşmeye neden oluyor.
ABD Başkanı Donald Trump'ın ve Elon Musk ile yakın ilişkilere sahip olması tek bir ideolojinin farklı kanallarda yayılmasını sağlıyor.
Medyanın tekelleşmesi ve tek sesli hale gelmesi, vatandaşların oy kullanma haklarını da doğrudan etkiliyor.
Donald Trump'ın 2024 ABD Başkanlığı seçimlerinde seçim kampanyasının Elon Musk ile birlikte X üzerinde yürüttüğü görülüyor.
Euronews'in haberine göre Musk'ın, X'in algoritmasını değiştirerek Trump yanlısı içeriklerin öne çıkmasını sağladığı iddia ediliyor.
Bu durumda medyadaki tekelleşmenin demokrasi üzerindeki etkisini gözler önüne seriyor.
Gazetecilerin dezenformasyon üretimindeki rolü
Gazetecilerin gelişen teknolojiyle beraber dikkatini iki kat arttırması gerekiyor. Sosyal medyadan veya başka bir kaynaktan önlerine gelen içeriklere daha da şüpheci yaklaşmak zorundalar.
Çünkü sıradan bir vatandaşın artık sosyal medya sayesinde medyada haber üretmesi ve bu haberin bir dezenformasyon üretiminin parçası olması mümkün.
Gazeteciler işte tam burada farkını ortaya koyarak, yanlış üretilen bu bilgileri tespit edip kamuoyunun doğru bilgilendirmesi gerekiyor.
Gazeteci kamuoyuna karşı bu sorumluluğunun yerine getirirken meslek etik ilkelerinden uzaklaşmamaya dikkat etmesi ve hüküm veren olmadığını hatırlaması önem arz ediyor.
Gazetecilerin araştırmacı kimliğini yeniden kazanması haber üretimindeki güvenirliği ve kaliteye de artırmasına neden olması bekleniyor.
Yapay zekâ yazımları, akıllı telefonlar, bilgisayarlar geleneksel medyada saatlerce uğraşıp elde etmeye çalıştığımız bilgileri tek bir tıkla ulaşmamıza imkân tanıyor.
Fakat bu kadar fazla bilgi üretiminin olduğu ve bu bilgilere erişimin çok kolay olduğu bir ortamda dezenformasyon üretimine maruz kalmamakta imkansız oluyor.
Kullanıcıların içeriklere güveni azalıyor
Yapay zekâ dezenformasyon üretmek isteyen kullanıcılar için de güçlü bir silah. Özellikle sosyal medyada gördüğümüz Deepfake içerikler yapay zekanın bu alanda etkin bir şekilde kullanıldığını gözler önüne seriyor.
Haber okuyucuları da yapay zekâ ile üretilmiş içeriklere ön yargı ile yaklaşıyor. Bu durumda haberin güvenirliğini azalmasındaki en büyük etkenlerden biri.
BBC ve Reuters gibi kuruluşlar, okuyucuların güven sorununu aşmak için farklı yöntemler deniyor. Örneğin BBC yapay zekâ kullanılan haberlerde "Haberde yapay zekâ kullanılmıştır" etiketini zorunlu hale getirdi.
Reuters ise içeriklerinde yüzde kaç oranında yapay zekâ kullanıldığını belirtiyor. Washington Post ise Deepfake içerikleri tespit etmek için bir yapay zekâ aracı kullanıyor.
"Demokrasi tehlikeye girebilir"
Yapay zekâ yazılımlarının ve medya sektörünün belli başlı kişilerin elinde bulunması demokrasi içinde bir tehdide neden olabilir.
Örneğin Elon Musk'ın hem yapay zekâ yazılımı olan Grok'a sahip olması hem de X'in sahibi olması bir tekelleşmeye neden oluyor.
ABD Başkanı Donald Trump'ın ve Elon Musk ile yakın ilişkilere sahip olması tek bir ideolojinin farklı kanallarda yayılmasını sağlıyor.
Medyanın tekelleşmesi ve tek sesli hale gelmesi, vatandaşların oy kullanma haklarını da doğrudan etkiliyor.
Donald Trump'ın 2024 ABD Başkanlığı seçimlerinde seçim kampanyasının Elon Musk ile birlikte X üzerinde yürüttüğü görülüyor.
Euronews'in haberine göre Musk'ın, X'in algoritmasını değiştirerek Trump yanlısı içeriklerin öne çıkmasını sağladığı iddia ediliyor.
Bu durumda medyadaki tekelleşmenin demokrasi üzerindeki etkisini gözler önüne seriyor.
Gazetecilerin dezenformasyon üretimindeki rolü
Gazetecilerin gelişen teknolojiyle beraber dikkatini iki kat arttırması gerekiyor. Sosyal medyadan veya başka bir kaynaktan önlerine gelen içeriklere daha da şüpheci yaklaşmak zorundalar.
Çünkü sıradan bir vatandaşın artık sosyal medya sayesinde medyada haber üretmesi ve bu haberin bir dezenformasyon üretiminin parçası olması mümkün.
Gazeteciler işte tam burada farkını ortaya koyarak, yanlış üretilen bu bilgileri tespit edip kamuoyunun doğru bilgilendirmesi gerekiyor.
Gazeteci kamuoyuna karşı bu sorumluluğunun yerine getirirken meslek etik ilkelerinden uzaklaşmamaya dikkat etmesi ve hüküm veren olmadığını hatırlaması önem arz ediyor.
Gazetecilerin araştırmacı kimliğini yeniden kazanması haber üretimindeki güvenirliği ve kaliteye de artırmasına neden olması bekleniyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.


















































































