Dijitalleşen Dünyada Eğitim Dönüşüyor

Eğitimde dijital dönüşüm, küresel ölçekte sadece bir teknoloji meselesi olmaktan çıkıp toplumsal bir yeniden yapılanma sürecine dönüştü. OECD'nin 2025 raporuna göre, yapay zekâ, sanal gerçeklik ve nesnelerin interneti gibi teknolojiler, öğrenme biçimlerini kökten değiştiriyor. Bu dönüşüm, yalnızca sınıf içi uygulamaları değil, aynı zamanda eğitim politikalarının temelini de yeniden şekillendiriyor.
Geleneksel öğretim modelleri, bireysel öğrenme hızlarını ve farklılıklarını göz ardı ederken; dijital araçlar sayesinde öğrenciler artık kendi öğrenme yollarını daha özgürce belirleyebiliyor. Bu durum, öğretmenlerin rolünü bilgi aktarıcısından rehberliğe dönüştürüyor. Eğitim sistemleri, öğrencilerin sadece akademik değil, aynı zamanda duygusal ve sosyal gelişimlerini de destekleyecek şekilde yeniden tasarlanıyor.
Ancak bu dönüşümün eşitlikçi bir şekilde gerçekleşmesi hâlâ büyük bir sorun. Özellikle düşük gelirli ülkelerde dijital altyapı eksikliği, eğitimde fırsat eşitsizliğini daha da derinleştiriyor. Eğitimde dijitalleşme, yalnızca teknolojiye erişimle değil, aynı zamanda dijital okuryazarlıkla da doğrudan ilişkili. Bu nedenle, eğitim politikalarının sadece donanım temelli değil, aynı zamanda pedagojik ve etik boyutları da kapsayacak şekilde geliştirilmesi gerekiyor.
Sonuç olarak, küresel eğitim sektörü, teknolojik ilerlemelerle birlikte daha esnek, kapsayıcı ve öğrenci merkezli bir yapıya evrilirken; bu dönüşümün sürdürülebilir ve adil olması için uluslararası iş birliği ve stratejik planlama şart.