İş dünyası 2026'ya tedirgin giriyor
Yapılan bir araştırma, Türkiye iş dünyasının 2025'in son çeyreğine ve 2026'ya temkinli ve ihtiyatlı bir yaklaşımla girdiğini ortaya koyuyor. 'Bekle-gör' yaklaşımını tercih eden iş dünyası özellikle önünü göremiyor.
27.09.2025 00:12:00 / Güncelleme: 27.09.2025 00:16:50
AHMET TURAN YİĞİT
AHMET TURAN YİĞİT





Bağımsız araştırma şirketi AGS Global, iş insanlarının katılımıyla gerçekleştirdiği "İş Dünyası Gündemi" araştırmasının sonuçlarını paylaştı. Bulgular, Türkiye iş dünyasının 2025'in son çeyreğine ve 2026'ya temkinli ve ihtiyatlı bir yaklaşımla girdiğini ortaya koyuyor. Araştırmaya katılan iş insanlarının yüzde 37.7'si şirketinin son çeyreğindeki pozisyonuna dair net bir tahmine sahip değilken, 3 iş insanından biri ise kötümser... Her 10 iş insanından 3'ü ise son çeyreğe dair iyimser yaklaşımını koruyor. Diğer yandan, katılımcıların üçte birinden fazlası Türkiye ekonomisinin geleceğine dair belirsizliğin hakim olduğunu ve net bir görüş bildirmenin zor olduğunu söylerken, neredeyse her iki iş insanından biri büyümede yavaşlama ya da stagflasyon bekliyor.
İstihdamda korumacı yaklaşım
10 iş insanından 6'sı (yüzde 60.7) ne yeni istihdam ne de işten çıkarma yanlısı olurken, mevcut kadroyu koruyacağını ve yeni alım yapmayacağını söylüyor. İstihdam azaltma ve diğer seçenekler ise kalan yüzde 40'lık kısmı eşit oranlarla paylaşıyor. Nitekim, yatırım planlarını askıya alan/erteleyenlerin oranı (yüzde 32.8) ve mevcut seviyede yatırıma devam diyenler (yüzde 29.5) bu tabloyu pekiştirir nitelikte. Bu tablonun nedenleri arasında ise; siyasi ve jeopolitik belirsizlikler (yüzde 32.8) ve yüksek enflasyon ve işletme maliyetleri (yüzde 32.8) ilk sırada geliyor. Finansmana erişim zorlukları ise artık eskisi kadar sık vurgulanan bir unsur değil.
Maliyetlere odaklanma ve mevcut müşterileri elde tutma
İş dünyasının endişeleri son çeyrekte odaklanacağı başlıklar mevcut yaklaşımın bir yansıması niteliğinde. Buna göre en çok öne çıkan iki odak alanı; maliyet optimizasyonu ve verimlilik(yüzde 49.2) ile mevcut müşterileri elde tutma (yüzde 45.9) olacak.
Siyasi davalar etkileyecek
Özellikle siyasi gündemde yer alan Anayasa Mahkemesi'ndeki "CHP davası" gibi gelişmelerin ekonomik öngörülebilirlik üzerindeki etkisi sorulduğunda, katılımcıların yarısından fazlasının (yüzde 57.4) bu durumun piyasaları olumsuz etkileyeceğini düşünmesi, siyasi iklimin yatırım kararları üzerindeki doğrudan etkisini ortaya koyuyor.
Özellikle iç piyasada talebin zayıfladığına dair güçlü bir kanı hakim. Her 10 katılımcıdan 7'si, iç pazardaki talep seyrinin olumsuz yönde olduğunu belirtiyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.