"Dinlerarası diyalog" faaliyetleri ile 2000'li yılların başında tanıştı Türk halkı. Bu konuda özellikle bu gazetenin sutünlarında yıllardır yazılar yayınlanıyor, okuyucuların dikkati çekilmeye çalışılıyor. Ben bunu büyük bir vatan hizmeti olarak görüyorum. Dinlerarası diyalog Papalık misyonunun bir parçasıdır ve insanları kiliseye yönlendirme hareketidir. 1965 senesi Vatikan belgelerinde dinlerarası diyalog kavramının ilk defa yer aldığı yıldır. Bu sene Papa 6. Paul, 3. bin yılın hedefini "Asya'nın hrıstıyanlaştırılması" olarak açıklamıştır. Ülkemizde ise bazı çevreler Papalık misyonuna ait bu faaliyeti Türkiye'de gönüllü olarak sürdürmektedirler. Dışarıdan birilerinin değil de bu diyalog faaliyetlerini yürüten çevrelerin içinden birinin bu konuda açıklamalarına rastladım kanallardan birinde...Cemal Uşşak, dinlararası diyalog çalışmalarını ilk defa Fethullah Gülen'in Papa'ya yazdığı mektupla başlattığını anlattı. Ve yine diyalog çalışmaları ile Ramazan aylarında farklı din mensupları ile iftar yemeklerine katıldıklarını, halkımızın ilk zamanlarda buna tepki gösterdiğini ama artık alıştıklarını ifade etti. Papa 2. Paul'e ilk defa mektup gönderen Gülen değildir. Ondan çok daha önce 1950 yılında Said-i Nursi, Türkiye'den Papaya ilk defa mektup yazmıştır. Bu mektupta, "Çağın dinsizlik cereyanı, Hıristiyanlarla bir araya gelmeyi gerektirmektedir" şeklinde bir ifade vardır. 2009'da Avustralya'da yapılan "dünya dinler parlementosu" Said-i Nursi'nin bu mektubunu ilk diyalog girişimi olarak kabul etti. 9 Şubat 1998'de ise Uşşak'ın bahsettiği Gülen mektubu Papa'ya gönderilmiştir. Gülen, bu mektubunda kendini "Rabbin aciz kulu" olarak tanıttıktan sonra İslam dini ve Hıristiyanlık ile ilgili olarak şu ifadeleri kaleme almıştı: "İslam yanlış anlaşılan bir din olmuştur. Ve bunda ençok suçlanacak olan Müslümanlardır. Uygun bir yerdeki vakitli bir gayret bu yanlış anlamanın azalmasına katkı sağlayabiir. Müslüman dünyası İslam'ın yanlış algılanmasını silip atacak bir diyalog imkanını bağrına basacaktır." Hz. Peygamberin Yahudi ve Hıristiyanlara olan yaklaşımını başka bir yazımızda örnekleri ile anlatırız ancak şunu belirtelim ki, İslam dininde dinler arasında diyalog yoktur. Tek hak din İslam'dır. Ve diğer dinler tahrif edildiği için onlarla diyalog da yoktur. İslam dininde tebliğ vardır. Diyalog da bir tebliğ metodu değildir. Bugün, bazı çevrelerin dinlerarası diyalog faaliyetlerine gönüllü olarak dahil olmaları Vatikan'ın misyonerlik projesine yani halkları Hıristiyanlaştırma projesine destek vermeleri manasındadır. BOP çevrevesinde 22 İslam ülkesinin sınırlarını ve halklarının kimyasını değiştireceklerinden bahsedenler için diyalog bu çalışmalar için kilit noktadadır. Diyalog ile işgale hazır halklar oluşturulmaktadır. Uşşak'ın, Ramazan ayındaki azınlıklarla yapılan iftarlara halkın tepki verdiği ancak zamanla alıştığı vurgusu bunun en güzel örneğidir. Ülkeler işgale tepkisiz, kaynakları işgal kuvvetlerinin kullanımına hazır hale gelir. Halkın gerçekleri anlaması çok geç olur ama iş işden geçmiştir. Bunun örneği Libya'da, Tunus'ta, Mısır'da yaşananlardır. Arap baharı ile yapılanlardır. Yani dinlerarası diyalog sadece dini bir hareket de değildir, neticeleri ülkeleri parçalamaya götüren büyük bir projenin saç ayağıdır. DİYALOG YAPANLARIN DİKKATİNE!
Misafir Kalem (A) / diğer yazıları
- Niçin organik cilt ürünlerini tercih etmeliyiz? / 01.06.2014
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Ölçülerden uzaklaşıldı (Harun KAYACI) / 01.01.2012
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Ölçülerden uzaklaşıldı (Harun KAYACI) / 01.01.2012