logo
28 MART 2024

Diplomasinin merkezi ve medeniyetler buluşması

21.02.2002 00:00:00
Serdar CİNEL

Büyük devlet olmanın yolu diplomaside gösterdiği başarılarla ölçülür. Tarihe baktığımızda büyük devlet olmak isteyen devletler başkentlerini diplomasi merkezi haline getirmeye çalışmışlardır. Avrupa tarihinde Fransa Paris'i, İngiltere Londra'yı, Bismark Almanya'sı Berlin'i, Rusya Saint-Petersburg'u diplomasi merkezi yapmak suretiyle dünya siyasetine yön vermeye çalışmışlardır. Aynı şekilde Osmanlı Devleti de diplomasiye önem vermiş ve mükemmel bir teşkilat oluşturmuştur. Özellikle 19. yüzyılda Avrupa'da ve bir çok ülkede elçilik ve konsolosluk açarak dış gelişmeleri takip etmiştir. Hemen şunu da belirtmek gerekir ki iç politikada istikrarı sağlayamayan bir devlet dış politikada başarılı ve etkin olamaz.

11 Eylül saldırısından sonra başlayan süreçte gündeme gelen medeniyetler çatışmasını ortadan kaldırıp yerine medeniyetleri buluşturma projeleri gündeme getiriliyor. Tabii ki tarihi iyi bilmeyen kişiler, bu projeyi masumane bir hareket olarak görebilirler. Ancak bir olay değerlendirilirken sebep ve sonuçlarıyla değerlendirilir. Önce olayların öncesini değerlendirelim. 11 Eylül saldırısından sonra sorumlu olarak Afganistan'ın şahsında bütün İslam dünyası sorumlu tutuldu. Terörizm kaynağı olarak İslam dini gösterilerek yapılacak işgal ve savaşlar için gerekçeler hazırlanmış oldu. Savaşlar diyorum çünkü yapılan bu savaşların "crusade" yani Haçlı Seferi olduğu belirtildiği gibi bundan sonra Irak devletine de bir harekat düzenleneceği kamuoyunu en fazla meşgul eden konulardan biri oluyor. Daha sonra batılı devlet adamları İslam dünyasını suçlayıcı açıklamalar yaptılar. Şahıslar ön plana çıkarılarak İslam dünyası terörizm kaynağı ilan edildi. (Taliban, Saddam, Kaddafi vs...) Yabancı devletlerde yaşayan Müslüman halk töhmet altında bırakıldı, tahkir edildi, horlandı ve dışlandı. Dolayısıyla haçlı zihniyeti tekrar canlandı.

İslam dünyasına terör yaftasını vuran Avrupa'ya baktığımızda asıl terörün kaynağının hangi medeniyet olduğu açıkça ortaya çıkıyor. Ayrıca batı dünyasının terörist olarak suçladığı kişilerin çoğu Avrupa ve Amerika'da eğitim görmüştür. Yine çıkan savaşların kışkırtıcısı da hep Avrupalılar olmuştur. İnsanlık tarihi için bir yıkım sayılan I. ve II. Dünya Savaşlarının kaynağı batı dünyası olduğu gibi belki de dünyanın en büyük katliamları bu savaşlarda yapılmış ve daha çok sivil halk ölmüştür. Ayrıca Rusya'da komünist ihlalden sonra Stalin döneminde KGB'nin resmi açıklamalarına göre kırk milyon insan öldürüldüğü ortaya çıkmıştır. Dahası Sovyetlerin Afganistan'ı işgali süresince on yıl içerisinde tam on beş bin insan vahşi bir şekilde öldürülmüş buna karşı hiçbir medeni devlet (!) bu katliama ses çıkarmamıştır. Avrupa'nın tam ortasında iki yüz bininin üzerinde Müslüman Boşnak öldürülmesine rağmen kimsenin sesi çıkmadı. Orta Doğu'da sınır anlaşmazlıkları gündeme getirilerek savaşa sürüklenmiş bu işten en çok silah tacirleri yararlanmıştı. İran-Irak (1980-1998) savaşında bir ülkeye uçak satarken diğerine uçaksavar sattılar, birine tank satarken diğerine tanksavar sattılar. İşin enteresan tarafı iki devlet de istediği toprakları kazanamadı. Ama silah satan ülkeler kârlı çıktı. Ayrıca silah satan ülkeler göze batmamak için İran ve Irak'ı terörist devlet ilân ederek bütün ekonomik ilişkilerini kestiklerini açıklayarak el altından silah satmaya devam ettiler. Hatta bu alışveriş olayı ortaya çıktığında bu olaya İrangate ismi verildi. Örnekleri çoğaltmak mümkün ancak burada hepsini zikredemiyoruz.

Şimdilerde İstanbul'da başlatılan Medeniyetler Buluşması toplantısıyla güya çatışmalar engellenmek isteniyormuş. Biz medeniyetlerin çatışmasından yana değiliz. Bu alanda dünyaya örnek olacak bir tarihimiz var. Örneğin tarihçilerin çoğu, Balkanlar ve Ortadoğu barışı için Osmanlı Devletinin uygulamalarını model olarak göstermektedir. Hatta Pax Ottoman yani "Osmanlı Barışı" tabiri kullanılmaktadır. Ancak Avrupa kendisine her zaman bir 'öteki' aramış ve çatışma çıkartarak sömürü sistemini devam ettirmek istemiştir. Dolayısıyla batının samimiyetine inanmak son derce güçtür. Bosna'da, Kosova'da, Makedonya'da, Çeçenistan'da, Flistin'de, Doğu Türkistan'da katliamlar devam ederken ülkemizi bölmeye çalışan PKK'ya destek devam ederken ve PKK halen daha terörist gruplar listesine alınmazken hangi medeniyetler buluşmasından bahsediyorsunuz. İstanbul'da yapılan bu toplantıyı diplomatik bir başarı olarak takdim etmek son derece yanlıştır. Çünkü bizim lehimize hiçbir karar çıkmadığı gibi toplantıda alınacak kararlarda hiçbir etkinliğimiz olmadı. Batı dünyası ile İslam dünyasını buluşturmaya meraklı diplomatlarımız neden Türk dünyasını birleştirme faaliyetlerinde bulunmuyorlar? Dışişlerinin bir tane Orta Asya gezisi yok. Ayrıca İstanbul'da medeniyetler buluşturulurken bir taraftan da İslam dünyasıyla olan ilişkilerimiz bozulmak isteniyor. En son Ecyad Kalesi'nin yıkılması kasıtlı olarak gündeme getirilerek sun'i bir tartışma havası gündeme getirilerek yarın yapılacak bir Irak operasyonu için muhtemel Türk kamuoyunun tepkisi önlenmiş olacaktır. Son derece sinsi bir oyun değil mi? Ama içerideki mandacıların, Osmanlı düşmanlarının bu olaydan sonraki tepkileri son derece ibret vericidir. Hepsi Osmanlı'ya ait bu kalenin yıkılmasına şiddetle tepki gösterdiler. Peki ülkemizdeki yıkılan Osmanlı eserlerinin yok oluşuna, kiliselerin onarımına ses çıkarmayan zihniyet nasıl olur da Ecyad Kalesi için feryat eder (!) Ortada bir samimiyetsizlik ve aldatmaca var: Oyuna gelmeyelim...
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
'Para sayma' soruşturmasında Muammer Keskin'in ifadesi
'Bağış karşılığı makbuz almadım'
Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı
10. turda da sonuç çıkmadı
1 Nisan'da okullar tatil mi?
Milli Eğitim Bakanlığı açıkladı
Emekli maaşı için seçim sonrasını işaret etti
'Temmuz' ayında masaya yatıracağız'
"Siyasetten bağımsız bir araştırma enstitüsü kuracağız"
BTP İstanbul Adayı Cihan Erdoğanyılmaz
Altınok'u aklayıp Yavaş'ı suçlamaya kalkan yandaşa kapak
'Siz merak etmiyor musunuz?'
Soykırım 174 gündür sürüyor
Can kaybı 32 bin 552'ye yükseldi
Özgür Özel'den kurultay itirafı
'1 Nisan’dan sonraki sürece taliptik'
'Vatandaş' BTP'de karar kıldı
Darende'de bu gerçek oldu...
BDDK savcılığa yazı gönderdi
Seçil Erzan'ın telefonu incelenecek
Sevgi evinde şüpheli ölüm
Bebek yatağında ölü bulundu
'Rusya sadece Ruslarındır' akımına Putin'den tepki
'Ülkede 190 etnik grup var'
Saray'dan Mehmet Şimşek açıklaması
'İtibar etmeyiniz'
Terör saldırısında ölü sayısı arttı
Hayatını kaybedenler 143'e yükseldi
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
'Para sayma' soruşturmasında Muammer Keskin'in ifadesi
'Bağış karşılığı makbuz almadım'
Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı
10. turda da sonuç çıkmadı
1 Nisan'da okullar tatil mi?
Milli Eğitim Bakanlığı açıkladı
Emekli maaşı için seçim sonrasını işaret etti
'Temmuz' ayında masaya yatıracağız'
"Siyasetten bağımsız bir araştırma enstitüsü kuracağız"
BTP İstanbul Adayı Cihan Erdoğanyılmaz
Altınok'u aklayıp Yavaş'ı suçlamaya kalkan yandaşa kapak
'Siz merak etmiyor musunuz?'
Soykırım 174 gündür sürüyor
Can kaybı 32 bin 552'ye yükseldi
Özgür Özel'den kurultay itirafı
'1 Nisan’dan sonraki sürece taliptik'
'Vatandaş' BTP'de karar kıldı
Darende'de bu gerçek oldu...
BDDK savcılığa yazı gönderdi
Seçil Erzan'ın telefonu incelenecek
Sevgi evinde şüpheli ölüm
Bebek yatağında ölü bulundu
'Rusya sadece Ruslarındır' akımına Putin'den tepki
'Ülkede 190 etnik grup var'
Saray'dan Mehmet Şimşek açıklaması
'İtibar etmeyiniz'
Terör saldırısında ölü sayısı arttı
Hayatını kaybedenler 143'e yükseldi

Okullar 1 Nisan'da tatil olacak mı?

31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri dolayısıyla okullar 1 Nisan 2024 Pazartesi günü tatil edildi
28.03.2024 15:32:00 / Güncelleme: 28.03.2024 15:37:04
AA
Okullar 1 Nisan'da tatil olacak mı?
Okullar 1 Nisan'da tatil olacak mı?

Milli Eğitim Bakanlığınca (MEB), 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri dolayısıyla okullar 1 Nisan 2024 Pazartesi günü tatil edildi.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin imzasıyla illere gönderilen genelgede, eğitim kurumlarının, 31 Mart Pazar günü yapılacak Mahalli İdareler Genel Seçimleri'nde, seçmenin oy kullanmasına imkan verecek şekilde hazırlanacağı belirtildi.

Genelgede, seçimlerin ardından Bakanlığa bağlı eğitim kurumlarının, eğitim-öğretime hazır hale getirilmesi amacıyla 1 Nisan 2024 Pazartesi gününün tatil edildiği bildirildi.

Öte yandan 1 Nisan günü yönetici ve öğretmenler, aylık karşılığı ders, varsa ek ders, ders niteliğinde yönetim, hazırlık ve planlama görevlerini yapmış sayılacak. 

Marmara'da 'müsilaj' tehlikesi yeniden gündemde

Geçen yıl yaşanan müsilaj tehlikesiyle büyük bir mücadele gerçekleştirmek zorunda kalan Marmara Denizi, atıkların denize boşaltılması devam ettiği için bu yıl da ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkacak. Marmara şimdiden alarm vermeye başladı
28.03.2024 14:55:00 / Güncelleme: 28.03.2024 15:00:59
Ahmet Haydar Tarhanlı
Marmara'da 'müsilaj' tehlikesi yeniden gündemde
Marmara'da 'müsilaj' tehlikesi yeniden gündemde
Müsilaj, kapalı denizlerde zaman zaman ortaya çıkan bir salgıdır. Fitoplankton adı verilen mikro alglerin aşırı çoğalması sonucu ortaya çıkar. Bu mukoza benzeri yapı, suyun içindeki mikroorganizmalar için uygun bir beslenme habitatı oluşturur ve zararlı canlılar da bu salgının üzerinde toplanır.

Denizin üstünde gördüğümüz beyaz, köpük benzeri yapı aslında "buzdağının görünen kısmıdır". Denizin altında ise bu salgı bir tül gibi uzanır.

Marmara Denizi, geçen yıl su yüzeyini ve derinlerini saran müsilajla boğuştu. Müsilajın yoğunluğu arttı ve çevresel kaygılara neden oldu. Bu sene de müsilaj tehlikesiin Marmara'yı tehdit edeceği ifade ediliyor.

Müsilajın temel sebebi, atıkların denize boşaltılması. Bu sebep temelden çözülmedikçe müsilaj sorunu artarak devam edecek.

Deniz biyoloğu Mert Gökalp, "Marmara Denizi feryat ediyor. Bu, Marmara Denizi'nin foseptik çukuru olabileceğinin bir sinyali" uyarısını yapıyor.

Profesör Mustafa Sarı, Marmara Denizi'ne arıtmadan atık boşaltımının acilen durması gerektiğini vurguluyor.

Hidrobiyolog Levent Artüz ise bu durumun bir zincir ve sonuç olduğunu ifade ediyor.

Gelecekte ne bekliyor?

Müsilajın yakın ve uzak gelecekte Marmara Denizi'ni, deniz canlılarını ve çevresinde yaşayan insanları nasıl etkileyeceği henüz net değil.

Ancak çözüm için atık yönetimi, arıtma tesislerinin etkin kullanımı ve bilinçli tüketim önemlidir.

Balıkçı Kenan'dan İmamoğlu'na tepki: Arsamızı elimizden alıp işletmemizi mühürlemek istiyor

Türkiye Deniz Canlıları Müzesi Kurucusu Kenan Balcı, 'Gece geliyorlar, gündüz geliyorlar. Arsamızı elimizden alıp işletmemizi mühürlemek istiyorlar' dedi.
28.03.2024 12:53:00
İhlas Haber Ajansı
Balıkçı Kenan'dan İmamoğlu'na tepki: Arsamızı elimizden alıp işletmemizi mühürlemek istiyor
Balıkçı Kenan'dan İmamoğlu'na tepki: Arsamızı elimizden alıp işletmemizi mühürlemek istiyor
Türkiye Deniz Canlıları Müzesi'nin de bulunduğu Beylikdüzü Balıkçı Kenan Tesisleri sahibi balıkçı Kenan Balcı İmamoğlu aleyhinde yapmış olduğu açıklamalar sonrasında işletmesi zabıtalar tarafından ablukaya alındı ve mühürlenmek istendi. Evraklarının tam ve eksiksiz olduğunu belirten tesis sahibi Balıkçı Kenan Balcı, "İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun talimatıyla işletme adeta abluka altına alındı. 150 bin lira olan arazimize 1500 lira verip almaya çalışıyorlar" dedi.

Zabıta ekiplerine direnen Kenan Balcı, 'Ben 15 yıldır Anadolu Caddesi üzerinde, 50 yıldır da esnaflık yapıyorum. Böyle bir şey ilk defa gördüm. Zabıta ekipleri talimatla işletmemizi mühürlemeye geliyorlar. Bizlere de 'bu mühür sembolik' diye ifadelerde bulunuyorlar. Gündüz ayrı ekip, gece ayrı ekip geliyor. zabıta ekipleri işlerini bırakmışlar, Balıkçı Kenan Tesisleri'ni ablukaya almışlar. Gündüz zabıta ekip araçlarla geliyorlar. Gecede vinçlerle. Bizim arazimizi, işletmemizi elimizden almak için her yolu deniyorlar' ifadelerini kullandı.

"Ben bir esnaf olarak kazanımlarımı korumak amaçlı çıktığım bu yolda her geçen gün yeni bir zulümle karşı karşıya kalıyorum" ifadelerini kullanan Balcı, '50 yıldır balıkçıyım. Esnaflık yapıyorum. İmamoğlu tarafından yaklaşık 5 yıl önce kendi tapulu arazimden bir kısmını hediye etmem istendi. Ben bu isteği reddettim. Ondan sonra isteklerini yerine getirmediğim için kapsamlı olarak yıpratma ve yıldırma kampanyası başlattılar. Kendi tapulu arazime el koydular. Metrekaresi 150 bin lira olan arazimin metrekaresini bin 500 liraya almaya çalıştılar. Biz sesimizi yükselttikçe, itiraz ettikçe onlar daha çok üstümüze gelmeye başladılar' dedi.

"Paradan kuleler yapan İmamoğlu ve ekibi istediklerine ulaşamayınca zulmün dozunu artırmaya başladı" diyen Balcı, '30 yıldır bu bölgede balıkçılık yapıyorum. Ruhsatımı kendisi verdi. Ama şimdi beni ruhsatsız balık satmakla suçluyor. Ruhsatsız olduğu gerekçesiyle işyerimi kapatmak istiyor. Bu dükkanım tam 15 yıldır aynı yerde faaliyet göstermekte. 15 yıldır sorunsuz bir şekilde çalışan işyerimi istediklerini yapmadığım için ruhsatsızdır diye ilan edip kapatmak istiyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar burada balık satmaya devam edeceğiz. Arazimi, işyerimi İmamoğlu'na yem etmeyeceğim. Bu arazimin tapularını pankart yapıp suratlarına çarpıyorum' diye konuştu.

"İmamoğlu'na karşı bizi koruyun"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan yardım isteyen Balıkçı Kenan Balcı, 'Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a seslenmek istiyorum. Erdoğan sevdalısı esnaf olarak başımıza bu işleri açan, bize çökmeye çalışan, paradan yeni kuleler yapmak isteyen, İmamoğlu ve ekibine karşı bizi koruyun. Adaletin sağlanmasına vesile olun. Hz Ömer adaletinin temsilcisi sayın Cumhurbaşkanımızdan bunu talep ediyorum. Lütfen zulme karşı yanımızda olun' ifadelerini kullandı.

Akkuyu'da büyük eylem

Türkiye'nin ilk nükleer güç santrali olan, Rosatom Enerji Şirketi tarafından Mersin'in Gülnar ilçesindeki Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nde taşeron firmanın çalışanları, maaş alamadıklarını belirterek bazı bölümlerde iş bıraktı
28.03.2024 10:11:00 / Güncelleme: 28.03.2024 10:15:27
İhlas Haber Ajansı
Akkuyu'da büyük eylem
Akkuyu'da büyük eylem
Türkiye'nin ilk nükleer güç santrali olan, Rosatom Enerji Şirketi tarafından Mersin'in Gülnar ilçesindeki Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nde taşeron firmanın çalışanları, maaş alamadıklarını belirterek bazı bölümlerde iş bıraktı.

Mersin'de yapımı devam eden Akkuyu NGS inşaatında çalışan işçiler, taşeron firmanın maaş ödemediğini ileri sürerek eyleme başladı. Dün yüzlerce işçinin iş bırakmasıyla başlayan eylem nedeniyle bölgede güvenlik tedbirleri de arttırıldı. Maaşlarının yatmadığını belirten işçilerin bugün de iş bırakma eylemlerine devam ettiği öğrenildi.

Daha önce de birçok kez Akkuyu Nükleer Güç Santrali'ndeki taşeron firmanın işçileri maaşlarını alamadıkları gerekçesiyle eylemler yapmıştı.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.