Türkiye'nin finans, üretim ve kültür merkezi İstanbul'da doğalgaz kullanımının artmasıyla birlikte 'hava kirliliği' sonucu oluşan hastalıklarda hissedilir düşüşler yaşanmaya başlandı. İstanbul'da hava kirliliğinin ortadan kalkmasıyla birlikte çok şey değişti. İnsanlar 90'lı yılların ortalarına kadar ki dönemde olduğu gibi insanlar sokakta zehir solumuyor.
Akciğer ve solunum yolu hastalıklarına sık yakalanmıyor. Çiçekler, ağaçlar ve bitkilerin renkleri daha canlı ve daha parlak. 6-7 yıl önce hava kirliliği sebebiyle sokağa çıkılamayan İstanbul bugün, İGDAŞ'ın yoğun çalışmaları ile doğalgazı yaygınlaştırması sonucu havası dünyanın en temiz metropollerden biri haline geldi. İstanbul'da hava kalitesinin yükselmesiyle de, hava kirliliğine bağlı oluşan başta astım, bronşit, anfizemi, sinüzit, akciğer yetmezliği, alerjik nezle, nefes darlığı gibi bir çok hastalıkta azalma olduğu, ve bunların sonucunda oluşan kalp hastalıkları ve akciğer kanserinde büyük oranda düşüş gözlendiği bildirildi.
Çevre de nefes aldı
Uzmanlar ayrıca, temiz havanın hayvanlar, ağaç, çiçek ve bitki örtüsünün de olumlu etkilediğini söylüyorlar.
Kirli havalarda kükürt oranının fazla olması sebebiyle çabuk kirlenen tarihi eserler ve binaların, hava kalitesinin yükselmesiyle birlikte ömürlerinin uzadığına dikkat çekiliyor.
Göğüs hastalıklarında azalma
Memorial Hospital Alerji ve Astım Merkezi Başkanı Prof. Dr. Recep Aydilek, İstanbul'da havanın temizlenmesiyle birlikte astım, bronşit, anfizemi, sinüzit, hiper tansiyon hastalıkları ve akciğer kanserinde büyük oranda azalma olduğunu bildirdi.
Aydilek ayrıca, kirli havalarda çocukların daha çok hastalanarak ölüm oranlarının arttığını söyledi.
Kirli hava kanser yapıyor
Prof.Dr. Aydilek, hava kirliliğinin yaşam süresi ve kalitesini direkt etkilediğine de dikkat çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bilindiği gibi solunum yolu rahatsızlığı olanlarda akciğer yetmezliğine bağlı olarak kalp rahatsızlıkları gelişmekte ve hipertansiyon oluşmaktadır. Öte yandan fuel-oil ve kömürde kanserojen maddeler bulunmaktadır. Bu kanserojen maddeler insanlarda akciğer kanserine neden oluyor. Hava kirliliğinin artmasıyla birlikte bu risk de artıyor. Dolayısıyla hava kirliliğinin azalması akciğer kanserini de azaltacaktır" dedi. Prof. Aydilek İstanbulda kirli havanın temizlemesiyle hastaların kendilerini eskiye göre daha rahat hissettiklerini de belirtti.
Cansız varlıklar da zarar görüyor
Boğaziçi Üniversitesi Çevre Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Orhan Yenigün de, hava kirliliğinin yoğun yaşandığı yerlerde kükürtdioksit oranının yüksek olması nedeniyle canlı ve cansız bütün varlıklar zarar gördüğünü ifade etti.
Akciğer ve solunum yolu hastalıklarına sık yakalanmıyor. Çiçekler, ağaçlar ve bitkilerin renkleri daha canlı ve daha parlak. 6-7 yıl önce hava kirliliği sebebiyle sokağa çıkılamayan İstanbul bugün, İGDAŞ'ın yoğun çalışmaları ile doğalgazı yaygınlaştırması sonucu havası dünyanın en temiz metropollerden biri haline geldi. İstanbul'da hava kalitesinin yükselmesiyle de, hava kirliliğine bağlı oluşan başta astım, bronşit, anfizemi, sinüzit, akciğer yetmezliği, alerjik nezle, nefes darlığı gibi bir çok hastalıkta azalma olduğu, ve bunların sonucunda oluşan kalp hastalıkları ve akciğer kanserinde büyük oranda düşüş gözlendiği bildirildi.
Çevre de nefes aldı
Uzmanlar ayrıca, temiz havanın hayvanlar, ağaç, çiçek ve bitki örtüsünün de olumlu etkilediğini söylüyorlar.
Kirli havalarda kükürt oranının fazla olması sebebiyle çabuk kirlenen tarihi eserler ve binaların, hava kalitesinin yükselmesiyle birlikte ömürlerinin uzadığına dikkat çekiliyor.
Göğüs hastalıklarında azalma
Memorial Hospital Alerji ve Astım Merkezi Başkanı Prof. Dr. Recep Aydilek, İstanbul'da havanın temizlenmesiyle birlikte astım, bronşit, anfizemi, sinüzit, hiper tansiyon hastalıkları ve akciğer kanserinde büyük oranda azalma olduğunu bildirdi.
Aydilek ayrıca, kirli havalarda çocukların daha çok hastalanarak ölüm oranlarının arttığını söyledi.
Kirli hava kanser yapıyor
Prof.Dr. Aydilek, hava kirliliğinin yaşam süresi ve kalitesini direkt etkilediğine de dikkat çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bilindiği gibi solunum yolu rahatsızlığı olanlarda akciğer yetmezliğine bağlı olarak kalp rahatsızlıkları gelişmekte ve hipertansiyon oluşmaktadır. Öte yandan fuel-oil ve kömürde kanserojen maddeler bulunmaktadır. Bu kanserojen maddeler insanlarda akciğer kanserine neden oluyor. Hava kirliliğinin artmasıyla birlikte bu risk de artıyor. Dolayısıyla hava kirliliğinin azalması akciğer kanserini de azaltacaktır" dedi. Prof. Aydilek İstanbulda kirli havanın temizlemesiyle hastaların kendilerini eskiye göre daha rahat hissettiklerini de belirtti.
Cansız varlıklar da zarar görüyor
Boğaziçi Üniversitesi Çevre Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Orhan Yenigün de, hava kirliliğinin yoğun yaşandığı yerlerde kükürtdioksit oranının yüksek olması nedeniyle canlı ve cansız bütün varlıklar zarar gördüğünü ifade etti.